‘Barış süreci...’
Altan Öymen
Son Köşe Yazıları

‘Barış süreci...’

05.03.2025 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

Ülkemizde terör tehlikesinin sona ermesi, elbette yurttaşlarımızın çok büyük çoğunluğunun desteğini alabilecek bir hedef. Demokrasi tarihimizde de o hedefe yönelik girişimlerin örnekleri var. En somut olanı da AKP’nin 2000’li yıllarda başlatıp çok hararetli bir şekilde sürdürdüğü “barış süreci”ydi. O sürecin sonuca ulaşmamasının nedeni, AKP iktidarının bunu tek başına sürdürmekte ısrarcı olmasıydı. Oysa CHP yetkilileri, o sürecin Meclis’te temsil edilen partilerin katılımıyla oluşturulacak bir Meclis komisyonunun çalışmalarıyla sürdürülmesini öneriyordu. CHP’nin o zamanki genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu bunun önemini, gerek AKP yönetimine gerek kamuoyuna anlatıyordu.

Eğer o girişim, sadece iktidar partisinin yönetiminde kalırsa kamuoyunda, o partinin sadece kendi siyasal hedefleriyle ilgili olduğu algısına yol açardı. O algı, öteki partilerin o girişime destek vermesini güçleştirirdi.

Oysa o konu, yurttaşlarımızın tümüne yakınını etkileyebilecek bir hedefe yönelikti. Ve Meclis’imizin çalışmalarında ona benzer hedeflere ulaşmanın, Meclis’teki partilerin katılımıyla gerçekleştirilmesinin başarılı örnekleri vardı.

***

Ancak bütün anlatımlar ve verilen örnekler, iktidar partisi AKP’nin görüşünü değiştirmeye yetmedi. Ve o girişim, AKP’nin o zamanki Demokratik Birlik Partisi (BDP) ile birlikte tek başlarına katıldığı bir süreç olarak sürdürüldü.

Başta CHP, muhalefet partileri, buna rağmen, iktidar ile BDP arasındaki o görüşmelere yönelik eleştirilerini sınırlı tuttu. Sonucun, gene de olumlu olmasını temenni ettiği izlenimini veren bir tutum izledi.

İktidar partisi ile BDP temsilcileri arasındaki görüşmeler ise o sürecin bir aşamasında, Irak’tan Türkiye’ye Mesut Barzani ve Iraklı sanatçı Şivan Perwer, Türkiye’den de İbrahim Tatlıses gibi ünlü sanatçılarımızın da katıldığı görkemli ziyaretlerle pekiştirildi. O ziyaretlerdeki gösterilerin, hem topluluk tarafından doğrudan doğruya hem de televizyon yayınlarıyla izlenmesi sağlandı. O dinletilerin sunulduğu sahneden, aynı zamanda da Abdullah Öcalan’ın, İmralı’da kendisini ziyaret eden BDP heyeti ile gönderdiği mesajlar açıklandı.

O dönemdeki barış havası içinde, Kandil’deki gruplardan, Türkiye’ye sembolik ziyaretler de yapılmıştı. Daha önceden Türkiye’ye girmeleri men edilmiş olanların yasakları da sınır kapılarında görevlendirilen yargıçların kararlarıyla kaldırılmıştı.

Özetle: İki taraf arasındaki ilişkilerin, bir barış havası içinde gelişmesi sürüyordu. Ama o gidiş bir gün geldi, birdenbire sona erdi. Çünkü iki partinin kalıcı bir barışın koşullarında anlaşmaları, mümkün olmamıştı. İkisinin de “partisel” hedefleri arasındaki farklılıkların giderilemeyeceği anlaşılmıştı. O anlaşmazlığın sonuçları daha sonraki dönemde görüldü: İktidar partisi AKP’nin yönetimi altında BDP’nin ve onun devamı sayılan partilerin yerel seçimlerde kazandıkları belediye başkanlıklarına “kayyum” atanması uygulamaları başladı ve giderek hızlandı.

***

Şimdi bugünkü “barış süreci”ne gelelim: İktidar partisinin o konudaki tutumunun, daha önceki tutumuna benzerlikleri çok. Meclis’in veya Meclis’teki diğer siyasi partilerin sürece katılması gereğini kabul etmiyor. Tek başına sürdürecek o görüşmeleri. Gerçi bu defaki sürecin başlangıcı, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin girişimiyle oluşmuştu. Ama AKP’nin o konudaki üslubu da Bahçeli’ninkinden farklı. Konuyla ilgili olarak kullandığı ilk cümleler şöyle: (Hürriyet’ten)

“Demir yumruğumuzu hazır tutuyoruz.” “Şayet verilen sözler tutulmaz, sürekli oyalama, göz boyama, isim değiştirir gibi kurnazlıklar olursa günah bizden gider.”

“Devam eden operasyonlarımızı, taş üstünde taş, omuz üstünde baş bırakmadan sürdürürüz.”

Bunlar, benim görebildiğim kadar, sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın konuyla ilgili olarak kullandığı ilk cümleler. Muhatabıyla, “barış hareketi” başlatmaktan çok, bir kavga arefesindeki rakibine “meydan okuma” amacını taşır gibi.

Ama üslup bir yana, bir de muhalefetin kazandığı belediyelerin başkanlarının görevine son verilip yerine kayyum atanması uygulamalarının yeniden başlaması var. Onlar da devam edip gidiyor.

Ayrıca, yazar, çizer, düşün insanı, sivil toplum aktivitisti... Yani “vurmakkırmak”la ilgisi olmayıp yazmak, çizmekle uğraşan insanlar...

Bir kısmının hapiste yattıkları süre, aylarca da değil, yıllarca sürüyor. Aralarında haksızlığı tespit edilmiş karmaşık uygulamalarla “cezalandırılmış” olanlar var. Onların durumu ne olacak, bu yeni “barış süreci” içinde... O sürecin temasları, çalışmaları arasında, o konunun da ele alındığını belirten bir haber yok.

Özetle dilerim, bu “süreç”in sonuçları da daha öncekilere benzemez.

Yazarın Son Yazıları

Kim ne istiyor?

“Anayasamız değişmelidir. Çünkü askerler tarafından yapılmıştır. Bunun yerine, siviller tarafından yapılacak yeni bir anayasa hazırlanmalı ve yürürlüğe sokulmalıdır.”

Devamını Oku
04.06.2025
Dalga... Dalgalar

Başlıktaki “dalga” sözcüğü ve onun çoğul hali, daha çok, edebiî eserlerde kullanılır. Romanlarda, hikâyelerde, şiirlerde...

Devamını Oku
28.05.2025
CHP ve ‘75 yıl’

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, 19 Mayıs günündeki bayramlaşmamız sırasında hatırlattı: O mayıs gününde, benim bir de özel anım var. Anımı kitaplarımda anlatmıştım. Oradan aklında kalmış.

Devamını Oku
21.05.2025
Barışın ve adaletin yolu

Barışın ve demokrasinin gerçekleşmesini ve yerleşmesini hedeflediğini ilan eden girişimlere, elbette karşı çıkılmaz. Başarılar dilenir. Eğer o dileğin gerçekleşmesine katkıda bulunacak bir öneriniz varsa bu, o girişimi yürütmek isteyenlere sunulur.

Devamını Oku
14.05.2025
Başsağlığı, mizah, şiddet ve dilek

Başsağlığı, mizah, şiddet ve dilek

Devamını Oku
07.05.2025
Hedeftekiler (2)

Hedeftekiler (2)

Devamını Oku
30.04.2025
Hedeftekiler…

Hedeftekiler…

Devamını Oku
16.04.2025
CHP, kurultay ve gençler

CHP, kurultay ve gençler

Devamını Oku
09.04.2025
Halkın dediği...

Halkın dediği...

Devamını Oku
26.03.2025
Yarışmak yerine, seçime sokmamak...

Yarışmak yerine, seçime sokmamak...

Devamını Oku
19.03.2025
Bunlar, başka hangi ülkelerde var?

Bunlar, başka hangi ülkelerde var?

Devamını Oku
12.03.2025
‘Barış süreci...’

‘Barış süreci...’

Devamını Oku
05.03.2025
‘5N 1K’

‘5N 1K’

Devamını Oku
26.02.2025
‘Hapishanecilik’

‘Hapishanecilik’

Devamını Oku
19.02.2025
Uğur Mumcu

Uğur Mumcu

Devamını Oku
29.01.2025
Turplar...

Turplar...

Devamını Oku
22.01.2025
‘Alacakaranlık’tan aydınlığa doğru

‘Alacakaranlık’tan aydınlığa doğru

Devamını Oku
15.01.2025
Barış süreci

Barış süreci

Devamını Oku
08.01.2025
Yeni yıl kutlu olsun!

Yeni yıl kutlu olsun!

Devamını Oku
01.01.2025
‘Silkeleme...’

‘Silkeleme...’

Devamını Oku
18.12.2024
Suriye ve iki soru...

Suriye ve iki soru...

Devamını Oku
11.12.2024
Gene gündemde

Gene gündemde

Devamını Oku
04.12.2024
Hangi alanda iyiyiz (2)

Hangi alanda iyiyiz (2)

Devamını Oku
27.11.2024
Hangi alanda iyiyiz?

Hangi alanda iyiyiz?

Devamını Oku
20.11.2024
Atatürk ve İnönü

Atatürk ve İnönü

Devamını Oku
13.11.2024
Kayyumlu rejim...

Kayyumlu rejim...

Devamını Oku
06.11.2024
Kutlu olsun...

Kutlu olsun...

Devamını Oku
30.10.2024
İstanbul Sözleşmesi

İstanbul Sözleşmesi

Devamını Oku
23.10.2024
TBMM’de ayağa kalkmak

TBMM’de ayağa kalkmak

Devamını Oku
11.10.2024
Kapalı ve açık...

Kapalı ve açık...

Devamını Oku
09.10.2024
Meclis açılırken...

Meclis açılırken...

Devamını Oku
02.10.2024
Bir o eksikti...

Bir o eksikti...

Devamını Oku
25.09.2024
Eylül ve CHP (3)

Eylül ve CHP (3)

Devamını Oku
18.09.2024
Eylüldeki yıldönümleri (2)

Eylüldeki yıldönümleri (2)

Devamını Oku
11.09.2024
Eylül günlerindeki savaş ve barış...

Eylül günlerindeki savaş ve barış...

Devamını Oku
04.09.2024
Meclis’teki ‘darbe’ler...

Meclis’teki ‘darbe’ler...

Devamını Oku
21.08.2024
Demokrasiden ‘kurtuluş’ yolu(!)

Demokrasiden ‘kurtuluş’ yolu(!)

Devamını Oku
14.08.2024
Normalleşme...

Normalleşme...

Devamını Oku
07.08.2024
Savaş ve Meclis...

Savaş ve Meclis...

Devamını Oku
31.07.2024
Kıbrıs ve barış...

Kıbrıs ve barış...

Devamını Oku
24.07.2024