CHP, kurultay ve gençler
Altan Öymen
Son Köşe Yazıları

CHP, kurultay ve gençler

09.04.2025 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

CHP kurultayı, partinin başarılarına bir yenisini daha ekledi. Bu kurultay -adı üstünde- bir “olağanüstü” kurultay. İktidardaki “AKP+MHP” ittifakının demokrasi dışı uygulamalarına karşı sürdürülmekte olan demokratik mücadeleyi daha da pekiştirdi.

Kurultayda önceki genel başkanlara ayrılan bölümdeki oturma yerimin sağındaki yer, tutukluluğu hâlâ devam eden cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’na ayrılmıştı. Koltuğunun üstüne adı ve adaylık sıfatı yazılmıştı. O koltuk bütün kurultay süresince o şekilde kaldı. Yanındaki koltukta genel başkan Özgür Özel oturuyordu. Aynı sıradaki diğer yerlerde de -“eski” sıfatını kullanmak istememe nezaketiyle- “önceki” sıfatıyla anılan, dört “önceki genel başkan”: Kemal Kılıçdaroğlu, Hikmet Çetin, Murat Karayalçın ve ben.

Biz birbirimizle ve yakınımızdaki delege arkadaşlarla merhabalaşırken Ekrem İmamoğlu’nu da anıyor ve ona da selam gönderiyorduk.

Benim İmamoğlu ile CHP’deki “yoldaş”lığımız yanında, hemşeriliğimiz de var. Babasıyla da tanışmıştım. Onunla birlikte, değerli eşi başta olmak üzere tüm ailesine, en iyi dileklerimi, bir de bu köşeden iletirim. Ben de inanıyorum ki kendisine yönelik tüm haksızlıklara ve saldırılara karşın cumhurbaşkanlığı seçimini de başarıyla tamamlayacaktır. Bugün Türkiye’de, sadece CHP mitinglerinde değil, o seçim konusunun konuşulduğu, her sohbetin, her görüşmenin çok büyük bir kısmında sevgiyle anılıyor. Zaten şu sırada yapılan kamuoyu araştırmaları da o sonucu yansıtmaya devam etmektedir.

***

Kurultaydaki konuşmalara gelince...

Kurultaydaki genel başkan seçiminde tek aday, bugünkü genel başkan Özgür Özel’di. Adaylığı söz konusu olan isimlerden, yeterli sayıda imzayı toplayıp seçimin başlamasından önce kurultay başkanlığına verilmesi gereken bir öneri verilmemişti. Özgür Özel, bu yüzden kurultayın tek konuşmacısı olarak kaldı. Ama CHP’nin bugünlerdeki siyaset gündeminin her önemli konusundaki CHP görüşünü içeren çok etraflı bir konuşma yaptı. İktidar çevrelerinin CHP’ye yönelik her saldırısına gereken yanıtları verdi.

Seçimlere geçildikten sonra, tabii, genel başkanlık seçiminde kullanılan oyların sonuçları, kısa zamanda açıklandı. Özel, 1276 delegeden, 1171’inin oyunu aldı.

Bu sonuç, Özel için şimdiye kadarki çalışmalarına bakılarak kendisine duyulan güvenin büyük ölçüde arttığını gösteriyordu.

Parti meclisi seçimi, sonuçlarının belirlenmesi ise çok daha uzun sürdü. Hem seçilecek üye sayısı çok. Hem seçim “çarşaf liste” usulüne göre düzenleniyor. O usulde, oy kullananların listelerini düzenlemeleri hayli vakit alır. Hem de o seçim, bu olağanüstü kurultay çalışmalarının öncelikleri arasında yer alamamış. Ama tabii, o da parti için çok önemli bir konudur. Daha sonraki olağan kurultayda, ön hazırlığının daha önceden başlatılarak bugünkü eksikliklerin tamamlanmasına çalışılması faydalı olacaktır.

***

Bugün, bir de, hem Özel’in konuşmalarında üzerinde durduğu hem de özgür basın organlarının gündeme getirdiği konulardan birine daha değineceğim. Bu, gençlerimizin son sıralarda katıldıkları toplantı ve gösteri yürüyüşleridir. O hareketlere katılanlardan, sayıları 100’lerle hesaplanan pek çok genç, son “uzatılmış bayram tatili” günlerini de hapiste geçirmişlerdir. Önce gözaltına alınıp sonra tutuklanarak... Çoğunun hangi hareketlerinin suç oluşturduğu da belli olmaksızın...

Ben bu satırları yazarken gelen haberler, sadece üçünün tutukluluğunun kaldırıldığı, geri kalanlarının “içeride” yatmaya devam ettiği yolundaydı. Üstelik, tutuklu gençlerin bir kısmının şu sıralarda sınavları vardı. O sınav günlerinde de “içeride” kalmışlardı.

Yani, bir zamanlar, “Gezi olayları” sırasında ve sonrasında görüldüğü gibi bugünkü gençler de haklarındaki suçlamalardan henüz kurtulamamışlardı.

Neydi özellikleri? Gezi olaylarına katılanlar da, o olaylar sırasında genç insanlardı. Bazısı, o sırada hapse girmişlerdi, bazıları 10-12 yıl sonra. Bu konunun takipçileri, onların işledikleri “suç”ları unutmamışlardı. Bir “kan davası” peşindeymiş gibi peşlerindeydiler.

Neydi o “suç”ları?

Yaptıkları, gizli bir şey değildi. Anayasada insanların doğuştan kazandığı diğer temel hak ve özgürlükler gibi “toplantı ve gösteri yürüyüşü” yapma haklarını kullanmışlardı.

Özelliklerinin başında da, yukarıda belirttik, gezi gösterileri sırasında “genç” insanlar olmaları geliyordu.

Bugün, demokrasi ve adalet istemek için sokağa çıkan ve o yüzden yakalanıp hapse atılan yüzlerce kişinin de başta gelen özelliği aynıydı: “Genç” olmaları.

Kısacası: Ülkemizde “genç olma”nın, bazılarının gözünde “potansiyel suçlu” sayılmak gibi bir riski vardı.

Son, “uzatmalı bayram günleri” dahil, hapiste tutulmaları hâlâ sürdürülen gençlerin durumu da o önyargıların sonucu gibi görünüyor.

O arada, onların gözaltındaki sürelerde çok kötü muamelelere maruz kaldığı yolundaki medya haberlerine bakılırsa... O muamelelerin de “gençleri yola getirme” usullerinden biri sayıldığını ifade edenler var: Onlara göre o muameleler, gençlerin ailelerini etkileme usullerinden biri olarak kullanılmaktadır. Bunlar, bazı gençlerin ailelerinin, o haberleri görünce çocuklarına, “Sakın o gösterilere katılma. Başına öyle işler gelir” telkinini yapmalarını sağlarmış. Yani, eski deyimle “terbiyevi” (terbiye edici) bir eylemmiş o kötü muameleler de...

***

Ama kimse şüphe etmesin. Bütün bu önyargılı düşmanlıklardan, demokrasiyi daha da hızla terk etmek meraklarından ve daha pek çok olumsuzluktan kurtulup “güzel günler görme”ye başlayacağımız yeni bir seçim günü, son CHP kurultayında da görüldüğü gibi giderek daha da yaklaşıyor.

Yazarın Son Yazıları

Kim ne istiyor?

“Anayasamız değişmelidir. Çünkü askerler tarafından yapılmıştır. Bunun yerine, siviller tarafından yapılacak yeni bir anayasa hazırlanmalı ve yürürlüğe sokulmalıdır.”

Devamını Oku
04.06.2025
Dalga... Dalgalar

Başlıktaki “dalga” sözcüğü ve onun çoğul hali, daha çok, edebiî eserlerde kullanılır. Romanlarda, hikâyelerde, şiirlerde...

Devamını Oku
28.05.2025
CHP ve ‘75 yıl’

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, 19 Mayıs günündeki bayramlaşmamız sırasında hatırlattı: O mayıs gününde, benim bir de özel anım var. Anımı kitaplarımda anlatmıştım. Oradan aklında kalmış.

Devamını Oku
21.05.2025
Barışın ve adaletin yolu

Barışın ve demokrasinin gerçekleşmesini ve yerleşmesini hedeflediğini ilan eden girişimlere, elbette karşı çıkılmaz. Başarılar dilenir. Eğer o dileğin gerçekleşmesine katkıda bulunacak bir öneriniz varsa bu, o girişimi yürütmek isteyenlere sunulur.

Devamını Oku
14.05.2025
Başsağlığı, mizah, şiddet ve dilek

Başsağlığı, mizah, şiddet ve dilek

Devamını Oku
07.05.2025
Hedeftekiler (2)

Hedeftekiler (2)

Devamını Oku
30.04.2025
Hedeftekiler…

Hedeftekiler…

Devamını Oku
16.04.2025
CHP, kurultay ve gençler

CHP, kurultay ve gençler

Devamını Oku
09.04.2025
Halkın dediği...

Halkın dediği...

Devamını Oku
26.03.2025
Yarışmak yerine, seçime sokmamak...

Yarışmak yerine, seçime sokmamak...

Devamını Oku
19.03.2025
Bunlar, başka hangi ülkelerde var?

Bunlar, başka hangi ülkelerde var?

Devamını Oku
12.03.2025
‘Barış süreci...’

‘Barış süreci...’

Devamını Oku
05.03.2025
‘5N 1K’

‘5N 1K’

Devamını Oku
26.02.2025
‘Hapishanecilik’

‘Hapishanecilik’

Devamını Oku
19.02.2025
Uğur Mumcu

Uğur Mumcu

Devamını Oku
29.01.2025
Turplar...

Turplar...

Devamını Oku
22.01.2025
‘Alacakaranlık’tan aydınlığa doğru

‘Alacakaranlık’tan aydınlığa doğru

Devamını Oku
15.01.2025
Barış süreci

Barış süreci

Devamını Oku
08.01.2025
Yeni yıl kutlu olsun!

Yeni yıl kutlu olsun!

Devamını Oku
01.01.2025
‘Silkeleme...’

‘Silkeleme...’

Devamını Oku
18.12.2024
Suriye ve iki soru...

Suriye ve iki soru...

Devamını Oku
11.12.2024
Gene gündemde

Gene gündemde

Devamını Oku
04.12.2024
Hangi alanda iyiyiz (2)

Hangi alanda iyiyiz (2)

Devamını Oku
27.11.2024
Hangi alanda iyiyiz?

Hangi alanda iyiyiz?

Devamını Oku
20.11.2024
Atatürk ve İnönü

Atatürk ve İnönü

Devamını Oku
13.11.2024
Kayyumlu rejim...

Kayyumlu rejim...

Devamını Oku
06.11.2024
Kutlu olsun...

Kutlu olsun...

Devamını Oku
30.10.2024
İstanbul Sözleşmesi

İstanbul Sözleşmesi

Devamını Oku
23.10.2024
TBMM’de ayağa kalkmak

TBMM’de ayağa kalkmak

Devamını Oku
11.10.2024
Kapalı ve açık...

Kapalı ve açık...

Devamını Oku
09.10.2024
Meclis açılırken...

Meclis açılırken...

Devamını Oku
02.10.2024
Bir o eksikti...

Bir o eksikti...

Devamını Oku
25.09.2024
Eylül ve CHP (3)

Eylül ve CHP (3)

Devamını Oku
18.09.2024
Eylüldeki yıldönümleri (2)

Eylüldeki yıldönümleri (2)

Devamını Oku
11.09.2024
Eylül günlerindeki savaş ve barış...

Eylül günlerindeki savaş ve barış...

Devamını Oku
04.09.2024
Meclis’teki ‘darbe’ler...

Meclis’teki ‘darbe’ler...

Devamını Oku
21.08.2024
Demokrasiden ‘kurtuluş’ yolu(!)

Demokrasiden ‘kurtuluş’ yolu(!)

Devamını Oku
14.08.2024
Normalleşme...

Normalleşme...

Devamını Oku
07.08.2024
Savaş ve Meclis...

Savaş ve Meclis...

Devamını Oku
31.07.2024
Kıbrıs ve barış...

Kıbrıs ve barış...

Devamını Oku
24.07.2024