Arif Kızılyalın

1961 Anayasası ve Cumhuriyet

04 Nisan 2022 Pazartesi

Eskiden, ama çok eskiden değil, altı yedi yıl önce çeyrek altın almaya utanırdı bu güzel ülkenin güzel insanları eşin dostun nikâh törenine giderken.

Dün, pazardan çeyrek lahana aldık. Yandaki tezgâhta duran patateslere gözlerimiz takıldı, 4 kilosu 50 TL fiyatını görünce “Yarım kilo” diyebildik. Satıcının, “10 liralık yapalım ağabey, bozukluk yok, bir tane de benden olsun” sözü de öyle oturdu ki yüreğimize.

Çeyrek lahana, üçte iki kilo patates! Portakalın, elmanın yakınından geçemedik bile.

Sırtında küfe, “Taşıyalım abla” diyen 70’lik amcanın yüzüne bakamadık...

Market, bakkal hak getire. Eğer sosyal belediyelerin Halk Ekmek büfeleri olmasa, ekmek bile büyük yük sessiz çoğunluk için.

Çoğunluk derken verilere göre, Türkiye’nin yüzde 50’si açlık sınırının altında bir parayla geçiniyor; yine çoğu emekli, asgari ücretli de yoksulluk sınırının altında tutunuyor yaşama.

O yüzden kimsenin kuşkusu olmasın ki ilk erken ya da zamanında yapılacak genel seçimlerde bu düzen değişir. 

Elbette, muhalefet doğru isim üzerinde uzlaşır, seçim gecesi ülke genelinde ıslak imzalı belgeler eksiksiz olarak önce ilçe, sonra il seçim koordinasyon merkezlerine ulaştırılırsa...

Çünkü görüldü ki “tek adamlık” sistemi tutmadı. Devlet, bir kişinin usu ve onun genelde imam hatip kökenli danışmanlarının, “çılgınca” görüşleriyle yönetilecek bir yapı değil! İvedi bir sistem değişikliği gerekiyor seçimin hemen ardından Türkiye’nin yeniden fabrika ayarlarına dönmesi için. O yüzden muhalefete düşen ödev sadece seçim kazanmak değil, Türkiye’yi yeniden çağdaş seviyeye taşıyacak bir anayasanın, parlamenter sistemin oluşumunu sağlamak.

Peki, bu geçiş süreci nasıl gerçekleşecek?

İşte Cumhuriyet gazetesi bu soruyu sordu uzmanlara. Yazıişleri müdürümüz İklim Öngel’in, “Dünden Bugüne, Bugünden Yarına” yazı dizisi, dokuz önemli ismin ders niteliğindeki görüşlerini kamuoyuna aksettirdi üç gün boyunca. 

Prof. Dr. Süheyl Batum, eski CHP Genel Başkanı Altan Öymen, Prof. Dr. Ergun Özbudun, Prof. Dr. Rıdvan Akın, eski Danıştay Başkanı Nuri Alan, gazeteci Oktay Ekşi, Prof. Dr. Rona Aybay, Prof. Dr. Korkut Kanadoğlu ve gazetemiz imtiyaz sahibi Dr. Alev Coşkun’un görüşleri, ortak bir masada buluşan altı muhalefet partisi için yol haritası gibiydi. Dokuz ismin çok büyük bölümü altılı masanın Bilkent Deklarasyonu’nda göz ardı edilen 1961 Anayasası’na vurgu yapıyordu. Keşke, muhalefetin tüm ortakları Cumhuriyet’in yazı dizisine yansıyan ders niteliğindeki görüşleri dikkate alsa:

“- En demokratik anayasa, 1961 Anayasası’dır.

- Etkin ve çağdaştır..

- Sosyal adalet, sosyal hukuk devleti kavramları ilk kez 1961 Anayasası’nda yer almıştır..”

‘BALLI YOĞURT’U YİYENLER!

Cumhuriyet’in cesurca attığı “Ballı yoğurt” manşeti sıra dışı sunumu ile ses getirdi. Ankara Büromuzdan Erdem Sevgi’nin, “Saray’ın Zengin Mutfağı” yorumu günlerce konuşulurken Mustafa Balbay’ın, ironi yüklü, “Süt yoksa manda yoğurdu yesinler” yazısı Türkiye’nin ekonomik bağlamda geldiği noktayı işaret etmeye yetti. İşin bir garip yanı da algı uzmanı Cumhurbaşkanı’nın, halk açlıkla boğuşurken, ateş pahası yemek tarifleri vermesi!

Cumhuriyet’in geride kalan yedi günde korkmadan, çekinmeden üzerine gittiği bir başka konu  Beştepe’deki “Kaçak Saray”dı. Sefa Uyar, hem yasal düzenlemede iktidarın görmezden geldiği, “Kültür Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu”nun raporunu gündeme getirdi hem de siyasetin Cumhurbaşkanlığı Sarayı ile ilgili isyanını kamuoyuna aktardı. 

YAVUZ, YAZI AİLEMİZE KATILDI

Ekonomiden siyasete, dış politikadan sanata, kültürden spora geniş bir yazar yelpazesine sahip Cumhuriyet’in yazı ailesine bugünden itibaren emekli Tümgeneral Ahmet Yavuz da katılıyor. Yavuz’un jeopolitik ve jeostratejik değerlendirmeleri, Türkiye’nin bulunduğu kritik coğrafi konumu bir kez daha gözler önüne serecek nitelikte. 

YEREL YÖNETİMLER İÇİN ARAŞTIRMA

Cumhuriyet, bugünden başlamak üzere üçüncü yılını dolduran yerel yönetimleri masaya yatıracak yaklaşık bir ay boyunca. İlk sırada da gazetemizin, BUPAR Araştırma ve Danışmanlık Şirketi’ne özel olarak yaptırdığı İstanbul var. 

31 Mart ve 23 Haziran seçimlerinde iki kez belediye başkanı seçilen Ekrem İmamoğlu’nun yaklaşık 1000 günü aşan hizmet sürecini değerlendirdi katılımcılar Cumhuriyet için. Yüz yüze yapılan anketin sonuçları, İmamoğlu’nun yerel yönetimler adına adımların karnesi gibi. Gazetemiz, ilerleyen günlerde  İzmir, Aydın, Ankara, Mersin, Hatay, Adana, Muğla gibi büyükşehirlerin de nabzını tutan anketlerle karşınıza çıkacak.

Yeniden görüşmek dileğiyle.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

25 Nisan! 24 Nisan 2024
Yeni TFF Başkanı! 20 Nisan 2024
Ekmek yoksa ıstakoz ye! 17 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları