Cumhuriyet gazetesi 98. kuruluş yıldönümünü kutladı geçen cumartesi Ankara’da.

Cumhuriyet yazarlarından Abidin Daver’in adını taşıyan sokaktaki yeni Ankara Temsilciliği’nin de açılışını yapıyordu Türk basınının köklü çınarı...

Okuru, çalışanı, muhabiri, yazarı, çizeri, siyasetçisi, yerel yöneticisi, daha önemlisi, ülkenin “cumhurbaşkanı gibi cumhurbaşkanı” olan son ismi Ahmet Necdet Sezer dahil Cumhuriyeti yaşatmayı ödev sayanlar işini gücünü bırakıp, bayram tatilini yarıda kesip Çankaya’ya gelmişti.

Çünkü elinizde tuttuğunuz gazete, Atatürk’ün gazetesiydi.

O istemişti kurulmasını bir Ankara akşamında..

Cumhuriyet Vakfı Başkanı ve imtiyaz sahibi Dr. Alev Coşkun’un söylediği gibi, “Atatürk’ün adını koyduğu, kuruluşu için parasal destek sağladığı, hatta İstanbul’da merkez binasını verdiği, İstanbul’a git bir gazete çıkart, adı da Cumhuriyet olsun” dediği bir kurumdu yıllardır okuduğunuz bu gazete.

Cumhuriyet düşmanlarına, hilafet yanlılarına karşı durmak, yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti’ni sağlam temellere oturtmaktı amacı. 

Ve o Cumhuriyet, 35275 sayıdır olduğu gibi yine Atatürkçü, yine laik, yine aydınlanmacı ve yine doğruların yanında.

NADİR NADİ’NİN KALEMİNDEN

“Cumhuriyet gazetesi, taşıdığı adın gerçek anlamını savunmak göreviyle yayın hayatına atıldığı günden bu yana çaba harcamıştır. Hâlâ da harcamaktadır. Özellikle Atatürk’ün ölümünden sonra gericilerin, tutucuların, sahte Atatürkçülerin saldırıları karşısında türlü baskılara karşın yılmamış, ilk günden beri tuttuğu yolda yürümeye gayret etmiştir. Sesi zorla kısılmadığı sürece aynı yolda yürüyecektir. 

7 MAYIS 1984”

TÜRKİYE’NİN GÜNDEMİ

Gelelim şu uzun bayram tatiline ve Türkiye gündemine.

Merkez medya, AKP medyası ve yurtdışı fonlu arkadaşları bir yana bırakacak olursak, ülke ekonomik iflası yaşıyor.

Enflasyon rekoru da bunun en büyük kanıtı. 

Merkez medyayı parselleyen yorumcular, ABD’deki yüzde 7’lik enflasyonu irdeleyip “Eğer devam ederse Sam Amca resesyona girer” yorumu yapıyor yüzü kızarmadan. ABD eğer üst üste yüzde 7-8’lik enflasyonla resesyona girecekse, son iki yıldır yüzde 200’ü bulan enflasyonla savaşan Türkiye nereye koşuyor onun yorumunu da size bırakıyorum.

Bu süreçte Cumhuriyet artan hayat pahalığını manşet yaptı hafta boyu. Ete, süte, hatta ekmeğe gelen “periyodik” zamları haberleştirdi.

Özellikle perşembe günkü manşetimize renk katan grafik, Türk parasının nasıl pul olduğunu gösterdi.

Birçok gelişmiş ülke, yurttaşını korumak için yükseltilen faiz kozunu oynarken, Türkiye’nin “şahsım inadı” ile önlem almamasına dikkat çekti ekonomi sayfamız. 

Ve elbette sığınmacı konusu Türkiye’nin manşetlerindeydi son 7-8 gündür.

Gündemde olması da doğaldır çünkü şu an Türkiye nüfusunun neredeyse yüzde 10’unu Suriyeli, Afgan, Pakistanlılar oluşturuyor. Toplumun tüm hafızası silindi, kamu düzeni yerlerde. Öyle ki ülkenin İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, TV’de Zafer Partisi’nin Genel Başkanı Ümit Özdağ’a sayıp sövüyor, Özdağ da Soylu’yu düelloya davet ediyor. 

Bu arada iktidar ve muhalefet dahil kimse net çizgi çizemiyor sığınmacı konusunda. Varsa yoksa kayıkçı kavgası. Önlem alınmazsa yabancı düşmanlığının yol açacağı ırkçılık çizgisi aşılmak üzeresokakta! O yüzden ülkeyi yönetenler veya yönetmeyi planlayanlar, işi siyasete dökmeden “Türkiye Cumhuriyeti’nin bekası için ne yapılması gerekir” konulu bir çalışma masası kursunlar. İnanın ki o masa Millet İttifakı’nın da Cumhur İttifakı’nın da masalarından daha doyurucu olur Türkiye Cumhuriyeti’nin Atatürkçü yurttaşları için!

AYBAY’IN ARDINDAN

Cumhuriyet geçen hafta bir aydınını yitirdi. Prof. Dr. Rona Aybay, yeri dolmayacak bir hukukçu ve bilim insanıydı. Son yazısını 13 Nisan 2022’de Cumhuriyet için kaleme alan Aybay, artık zihinlere işlenen görüşleriyle yaşayacak.