2018 yılıydı, Cumhurbaşkanlığı seçimi kaybedilince ortalık karışmıştı. Partiyi -tıpkı şimdiki gibi- değişim teması ile olağanüstü kurultaya götürmek için imzalar toplandı. Hatta, Muharrem İnce 10 delege daha bulsa, kurultay toplanacaktı, tüzük gereği yeter sayıya erişilemedi ve ortalık yatıştı. Bu olayın hemen altı ay sonrasında CHP, bir şekilde iç barışı sağlayıp 2019 yerel seçimlerinde AKP’yi yenilgiye uğrattı, İstanbul-Ankara-Adana-Mersin gibi büyükşehirleri kazandı. Demek ki kaos örgütü ateşlemişti.

Şimdi aynı iklimi yaşıyor CHP! Geçenlerde bir partili, “Tarih tekerrür edecek” dedi ve ekledi: “Eğer Kemal Bey, küçük bir bölümü art niyetli saldırılara direnirse 2024’te yeni bir başarıya imza atar, sonra da gemiyi limana bağlar.” Ekrem İmamoğlu’nun yeniden İBB başkan adayı olacağının sinyalini vermesinin de bu tezi doğruladığını söylüyordu: “Ekrem Bey siyasetçidir, yerelden devam edip halka dokunmayı seçti. Tunceli’den Kemal Bey’i araması önemli bir işaret.” Aynı siyasetçi, Kılıçdaroğlu’nun ajandasındaki bazı isimlerden de söz etti. Liste başı Bülent Kuşoğlu, Faik Öztrak ve Ahmet Akın’mış. Bir de genel başkan yardımcılığı görevini bıraktıktan sonra, “MYK üyesiymişçesine” çalışan ve küsmeyen mevcut İstanbul milletvekili 2-3 ismin yeri başkaymış. Kim mi bunlar? Kurultaydaki anahtar liste belli olunca o isimler de ortaya çıkar!

ÖLÜMÜNE KONGRE

CHP ilçe kongreleri kimi zaman gergin geçerken Ankara Etimesgut’taki seçim -ne yazık ki- bir cana mal oldu. Başkan adayı, yılların siyasetçisi Faruk Özdemir kalp krizi geçirdi, salonda yaşama veda etti. İşin kötüsü kimsenin de aklına, “Seçimi erteleyelim, yol arkadaşımızı kaybettik” demek gelmedi. Daha vahim olanı hastaneye 700-800 metre uzakta yaşanan olayda birilerinin sorumluluk alıp “Ambulans gecikiyorsa koşma mesafesindeki hastaneden doktor getirelim” diye düşünememesi. Belki o süre harcanmasa Özdemir yaşama döndürülebilirdi. Ama seçilmek, il delegesi olmak daha değerliymiş birileri için!

ÇEVREYİ KORUR GİBİ YAPMAK

Geçenlerde, Yerelin Gündemi internet sitesinde çevre katliamı haberi yayımlandı. Mimarlar Odası Antalya Şubesi Başkanı Hasan Çerçiler’e (veya bir yakına) ait otelin, milyonlarca yılda oluşan falezleri kırarak sahile merdiven yaptığı iddia ediliyordu. Tarihi dokuyu ve çevreyi korumakla görevli bir STK’nin seçilmiş başkanının Lara’daki otele, imar planlarını zorlayarak merdiven, restoran ve sosyal alan eklettirdiği de yer alıyordu haberde. Demek ki ülkenin her tarafında doğa katliamı var. Biz ise sadece işaret edileni görüyoruz!

BULAŞICI AÇGÖZLÜLÜK

Seçim sonrası, hiperenflasyon fırtınasına tutulan Türkiye’de bulaşıcı açgözlülük var. Özellikle de tatil yörelerinde bu bağlamda Ayvalık’taki gözlemlerimi aktarayım. Öncelikle geçen yıl oralara gittiyseniz hesapları üç’le çarpın. Zeytinyağı fiyatı da öyle, ünlü Ayvalık tostu yerine göre ikiye üçe katlamış. Hatta bölgenin gözdesi incir 120 TL’den satılır olmuş ağustosun başında. İvrindi’deki tarladan toplanan domates 25 TL. Plajcılar iki şezlong, bir şemsiyeye 350-400 TL istiyor. Sezar’ın hakkı Sezar’a, açgözlülük yapmayan tek kesim, Hasan Boğuldu’dan topladıkları nane ve top kekiklerin bardağını geçen yıl 3 liraya verirken bu yıl 5 TL’ye çıkarıp, o parayı da yüzünü yere eğip isteyen Yörük satıcılar. Ellerini öpesim geldi teyzelerin. Zeytinyağı demişken bir gün arayla aynı ürünün 200 TL’den 225 TL’ye çıktığını gördüm. Marka vermeyeceğim, pazarlama görevlisi, “Aldın aldın, bu yıl rekolte düşük, 500 TL olur” dedi. Bu yüzsüzlük ve fırsatçılıkla 1000 TL de olabilir zeytinyağının litresi.

Her konuşmasında, “Fırsatçılara geçit vermeyeceğim, bakanlık önlem alacak” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözünü Ticaret Bakanı Ömer Bolat’a dinletemezse vay dar gelirlinin haline!