Avrupa Futbol Şampiyonası başladı; işler Almanya’nın istediği gibi gidiyor. Açılış maçında şov yaptılar. Hocaları Julian Nagelsmann, Avrupa Şampiyonası tarihinin en genç teknik direktörü oldu (36). Florian Wirtz ve Jamal Musiala gol attı; hem de ne goller. Bu turnuvanın olayı gençlik rüzgârı olabilir. Bizde de Arda ve Kenan’ın 19 yaş sınırında olduğunu, cesaretle sahaya sürülmelerini beklediğimizi söyleyelim, ama Almanya’yı kıskanmamak elde değil. İşin para konusuna dönersek, her kafe ve restoranın önünde kuyruklar var, en azından görüntülerden öyle bir yorum çıkardık. Bild gazetesi, futbol içi ekonominin yaklaşık 15 günlük getirisinin 1 milyar dolar olduğunu yazdı. Bunun içinde ulaşım, konaklama ve yiyecek içecek sektörü aslan payını alıyor. Hediyelik eşya satanlar ve özellikle Euro 2024 markalı ürünler önemli bir para bırakacağı benziyor Almanya’ya! Hem de yağmurlu, sisli, puslu havaya rağmen! Bizde de özellikle finalist olduğumuz yıllarda TV, bilgisayar kullanım ürünlerinde satış patlaması olurdu eskiden, şimdi sinek avlıyor beyaz eşyacılar. Geçtim TV’yi kolayı, cipsi bile alamıyor finalist Türkiye’nin taraftarları! Maç izlerken bayat çaya talim yani!

Gelelim Milli Takım’ın Almanya kampına; hazırlık maçlarında iyi değildik. Gerçi bizim takım dizel motor gibi sonradan açılıyor bu tip turnuvalarda. Anımsayın 2002 Dünya Kupası’nı, 2008 Avrupa Şampiyonası’nı; organizasyonların öncesinde ve ilk maçlarda çok iyi sonuçlar alamadıkları halde finali kovalamışlardı. Şimdi gruba Gürcistan maçıyla başlayacağız. Gürcü futbolu ile Türk futbolu mukayese kabul olmaz. Kağıt üzerinde kazandık sanki. Ancak kimle konuşsam, “En zoru Gürcü maçı” diyor. Niçin? Çünkü onlar bize göre zayıflar. Kapanacaklar, güçleri doğrultusunda oynayacaklar, bizi sinirlendirecekler, daha fenası bekleyip oynayacaklar. İlk hatamızda ceza kesmek için. Geçenlerde efsane sağ bek Fenerbahçeli İlker Yağcıoğlu ile konuşurken Gürcü maçının haritasını çizdi: “Bizim 1990’ların başındaki halimizi andırıyorlar. Hatta 24 finalistin en zayıfı. Eğer onları geçersek Portekiz ve Çek maçlarından alınacak puanlar, son 16 kapısını açar.” Ne dersiniz açar mı?