Hırvatistan Teknik Direktörü Dalic, 2-0 kazandıkları maç öncesi Türk futbolunun içinde bulunduğu çıkmaz sokağı çok iyi özetlemişti: “Biz, 3.5 milyonluk ülkeyiz, siz ise 80 milyonluk bir ülkesiniz. Bizim için oyuncu çıkarmak daha zor. Bursa, 3 milyonluk bir şehir. Biz ise 3.5 milyonluk bir ülkeyiz. Dünya Kupası’nda 3. olduk. Şimdi bunun nasıl olduğunu kendinize sorun.”

Kendisine kızdık ama futbolumuz da tıpkı Türkiye Cumhuriyeti gibi yönetilememe sarmalı içinde. Geçenlerde futbolcu menajeri bir arkadaşımla sohbet ediyorduk, konu ekonomik krize geldi:

“Temsilcisi olduğum futbolcuyla anlaşmam Avro üzerine. Geçen yıl 100 Avro bozdurduğumda iki torba doluyordu. Bu yıl bozdurdum, et ve şarküteri aldığımda param bitmişti. Yumurtanın Fransa’dan bile pahalıya satılmasını anlamıyorum. Paris’te böyle bir şey yaşansa o yumurtaları tarım bakanının kafasına atarlar.”

YABANCILARA VERDİLER!

Kimse kimsenin kafasına yumurta atmasın da böylesine ekonomik ve idari krizin yaşandığı bir ülkede milli takımlardan da TFF’den de farklı bir şey beklememek gerek. Geçen hafta, ülke futbolunun milli takımlar bağlamında geleceğini ilgilendiren Futbol Akademi biriminin Double Pass adlı Belçikalı şirkete nasıl “ballı” şekilde ihale edildiğini yazmıştık. Bu hafta da ocak ayında sunumu yapılan “Game Plan” adlı 5 yıllık stratejik plan uygulamasının futbolla pek ilgisi olmayan çokuluslu şirket KPMG’ye verildiğini öğrendik. Ne güzel değil mi ön adında “Türkiye” yazan futbol federasyonunun tüm kritik noktaları yabancılara verilmiş.

ÖDÜLÜ UNUTTULAR

Yerli-yabancı konusu bir yana bu şirketin düzenlediği o çalıştayın nasıl bir sonuç verdiğini bilen de yok. Oysa o günkü etkinliğe futbol dünyasının tüm paydaşları katılmış, insanlar heyecanlanmıştı. Bırakın yeni bir şeyi, bu TFF, yıllardır uygulanan Fair-Play ödülünü vermeyi bile unuttu. Unuttu demeyelim, belki de iyice vıcık vıcık olan futbol dünyasında “Fair-Play” ödülü verecek kişi ve kurum da bulamamış olabilirler. Eğer böyleyse onlara önerim, Hatay’da depremi yaşayıp kamuoyu oluşturan teknik direktör Volkan Demirel’le, antrenör Gökhan Zan’ı ödüllendirmeleri. Çünkü bu ikili yaptıkları çağrılarla binlerce kişiyi kurtardı.

Görüldüğü üzere TFF de Türkiye Cumhuriyeti kadar kötü yönetiliyor. İktidar değişirse zaten bu federasyonun devam etme şansı yok, ola ki bir şekilde Türkiye’de değişen bir şey olmazsa Saray da Büyükekşi’den umudunu kesmiş durumda. Öyle ki TFF yönetimindeki bazı kişiler “gelmekte olanı” gördüklerinden tıpkı şu anki bakanlar kurulu gibi milletvekilliği kovalıyormuş!

O yüzden Dalic’e Türk futbolu üzerine getirdiği eleştiri nedeniyle kızmayın. Haklı, çünkü bu yönetim biçimiyle TFF’nin altyapılardan futbolcu yetiştirme ihtimali, Türkiye’nin ayçiceği üretip ihraç etmesi kadar bile gerçekçi değil!