Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Bu, Demokrasi Değil
Demokrasi zaten örgütlü toplumlarda olur.
\nÖrgütlü toplum, bütün toplumsal sınıf ve tabakaların, meslek gruplarının örgütlü olduğu toplum demektir.
\nBöyle toplumlarda, bu sınıf ve tabakalar arasında bir denge oluşur.
\nToplumsal çekişmeler sürer.
\nBuna sınıf savaşımı da diyebiliriz.
\nFakat aralarında bir güç dengesi oluşmuştur.
\nSiyasal erki ele geçirmede hiçbiri ötekini mutlak olarak alt edemez.
\nBu arada demokratik rejimin evrensel kuralları da oluşmuştur.
\nBunlar özetle, temel insan haklarıdır.
\nBu haklar da özetle, başta yaşama hakkı ve düşüncelerini dile getirme özgürlüğü olmak üzere, demokratik toplumların anayasalarında yer alan başlıca hak ve özgürlüklerdir.
\nBu söylediklerimi kuşkusuz, en alt düzeyde bile yurttaşlık bilgisi dersi almış, bu konuda az çok bilgi edinmiş herkes bilir.
\nFakat ne yapalım ki yine de ülkemizdeki siyasal sistem demokrasi olarak biliniyor ve çoğunlukla da öyle sanılıyor.
\nOysa bu demokrasi değil, demokrasi adı altında bir egemen sınıflar diktası, günümüzde ise daha da kötü, kaypak, ikiyüzlü, utanç verici, demokrasiyle uzak yakın ilişkisi bulunmayan ucube bir sistemdir.
\n***
\nÖncelikle, toplumumuz örgütlü değil.
\nBugün tu kaka edilmek istenen (belki de yakında yargı önüne çıkarılacak olan) 1960 süreçlerinde az çok ete kemiğe bürünen toplumsal örgütlenmeler (özellikle emekçi örgütlenmeleri) sonraki darbelerle hemen hemen ortadan kaldırıldı.
\nGüçlerini büsbütün yitirmemekte direnenlerin karşısında ise (kendi içinde de değişime uğramış ve cemaatlere teslim olmuş) bir egemen sınıf devleti var.
\nBöyle bir toplumda demokrasiden söz edilemez.
\nSeçim sistemi ise bir başka ucubedir.
\nYüzde onluk baraj ve büyük ölçüde parti liderlerinin seçtiği temsilcilerden oluşan bir Meclis’e zaten ulusun Meclis’i denemez.
\nBu, demokrasi değil, demokrasinin karikatürü, bir kendi kendini ve ulusu aldatmacadır.
\n***
\nŞimdi daha somut örneklerle bu aldatmacayı vurgulayalım.
\nEn son bir örnekle, Dersim olgusunu irdeleyerek demokrasinin nasıl gülünç bir oyuncağa, bir yalan ve demagoji sahtekârlığına dönüştürüldüğünü göstermeye çalışalım.
\nDevlet Dersim’den özür diliyormuş ve tarihimizle bu yüzleşme toplumumuzun demokratikleşmesi yönünde çok önemli bir adımmış.
\nBirkaç omurgasız, kimliksiz medya erbabı dışında böyle bir yalana gerçekten inanan var mı?
\nTimsah gözyaşlarını ciddiye almak olası mı?
\nPolitik bir sözüm ona kurnazlığı, karşıtlarını faka bastırma manevrasını, bu birkaç kimliksiz, omurgasız dışında kim demokrasi adına ciddiye alabilir?
\nTarihle yüzleşmek böyle mi olur?
\nAyrıca, dört bir yandan sorunlarla kuşatılmış, sayısız toplumsal, ekonomik, ahlaki sorunların bataklığında bocalamakta olan bir ülkenin öncelikli sorunu tarihiyle yüzleşmek mi, yoksa var olan sorunlara çözümler arayıp bulmak mıdır?
\nZindanlar gazetecilerle, düşünen insanlarla, büyük çoğunluğunun yurtsever olmaktan başka bir suç ve günahlarının bulunmadığı çok açık asker ve sivil aydınlarla dolup taştığı; hiçbir onur ve şeref sahibi insanın yarınından güven duymadığı bir ülkede, hangi demokrasiden, hangi tarihle yüzleşmeden söz ediyoruz?
\nBu, demokrasi değil, demokrasi adı altında oynanan bir yalan, iftira, çamur atma, kara çalma komedisi, sonuç olarak da (pek çok aklı başında insanın görüp söylediği, dile getirdiği gibi) Cumhuriyetin temel değerlerini tersine çevirerek Türkiye’yi Cumhuriyetle girmiş olduğu yörüngenin tam tersi yönde bir yok oluşa sürüklemektir.
\n***
\nAna muhalefet partisinden bir milletvekilinin bu konuda başlattığı girişimin ve aynı partiden bir belediye başkanının yaptığı açıklamalar da demokrasiyle (ve iddia edildiği gibi parti içi demokrasiyle) uzak yakın ilişkisi bulunmayan saçmalıklardır.
\nİçinde her kafadan bir sesin çıktığı bir siyasal parti olamaz.
\nHer kafadan bir sesin çıkması demokrasi değil olsa olsa kargaşadır.
\nBir konu gündeme getirilecekse, o partinin ilgili organlarında tartışılarak, olgunlaştırılarak, buna uygun ortamlarda ve platformlarda dile getirilir.
\nEğer bu yapılamıyorsa, o siyasal kuruluştan ayrılarak buna olanak veren başka yapılanmalar içinde yer alınır.
\nBunun ötesinde söylenecek her söz, her davranış, bilinçli ya da bilinçsiz, kendi örgütünü sırtından hançerlemektir.
\n***
\nBu, demokrasi değil.
\nSözcüklerin yerini değiştirsek de sonuç değişmiyor: Demokrasi bu değil… Sivil dikta, omurgasızların desteğinde, Türkiye Cumhuriyeti’nin kökünü kazıma yürüyüşünü sürdürüyor…
\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Nevşin Mengü hakkında karar
- Colani'den İsrail hakkında ilk açıklama
- 3 zincir market şubesi mühürlendi
- Eski futbolcu yeni cumhurbaşkanı oldu
- Fidan'dan 'Suriye Kürtleri' ve 'İsrail' açıklaması
- Emekliye iyi haber yok!
- MHP'den 'asgari ücret' önerisi
- AKP’nin tabutu CHP sıralarına kondu
- 350 bin 757 kez 'yazı-tura' atıldı... Sonuç şaşırttı!
- 'Kayyuma değil, halka bütçe'