Yerlilik, millilik ve halkçılık
Barış Doster
Son Köşe Yazıları

Yerlilik, millilik ve halkçılık

10.06.2020 07:30
Güncellenme:
Takip Et:

Türk ekonomisinin geleceğine ilişkin tartışmalar sertleşiyor. Siyasetin solu ve sağının ekonomiye yaklaşımları arasındaki fark, uzun zaman önce kapandığı için emekçilerin, ezilenlerin, yoksulların yüzünü güldürecek bir reçete ufukta görünmüyor. Türkiye, özellikle de 24 Ocak 1980’den bu yana, farklı siyasi partilerin iktidarında, özünde tek bir ekonomik program uyguladığından, yapısal sorunlarını çözemiyor. Ekonomik tablo, siyasetteki yerli ve milli tartışmaları ile birlikte düşünüldüğünde, bir kez daha karşımıza şu çıkıyor: Ekonomi milli ve bağımsız değilse, siyaset de milli ve bağımsız olamaz. Konuyu enine boyuna tartışmakta yarar var.   

Marx, “Toplumlar, önlerine çıkan sorunları çözerek ilerler” der. Kastettiği şudur: Tarihe çalım atılmaz. Tarihin altından tünel kazıp geçilmez. Tarihin üstünden sırıkla atlanmaz. Her toplum, yapabildiği kadar yapar. Yapabilme kabiliyeti ise onun tarihsel, siyasal, ekonomik, toplumsal, kültürel birikiminden, deneyiminden bağımsız değildir. Ekonomi politik üzerine kafa yorarken, tarihsel ve toplumsal yapıyı gözetmek gerekir. Bunlar bir bütündür. Bu gerçeği bilen Mustafa Kemal Atatürk, o nedenle ulus devleti, ulusal ekonomiyi, üretimi, planlamayı, kamuculukla birlikte ele almıştır. O yüzden, Cumhuriyet Devrimi’nin özeti ve simgesi olan 6 Ok arasında halkçılık ve devletçilik vardır. 

Batı hep liberalleri destekledi

Milli Mücadele’den kısa süre sonra, çok partili hayat denemeleri gündeme geldiğinde, Batılı güçler hemen muhalefet partilerini desteklemişlerdir. Önce, Kâzım Karabekir’in genel başkanlığındaki Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası (1924-1925), ardından Ali Fethi Okyar liderliğindeki Serbest Cumhuriyet Fırkası (Ağustos 1930 - Kasım 1930), liberal ekonomi programlarıyla, Batı’nın dikkatini çekmiştir. Atatürk’ün tam bağımsızlık ve ulusal egemenlik konusundaki hassasiyeti, emperyalistler tarafından bilindiğinden, Batı’dan hemen muhalefete destek açıklamaları gelmiştir. Sanayileşme, kamuculuk, planlama yönündeki adımlar sıklaştıkça, Batı’nın öfkesi artmıştır. Kapitalist merkezlerin, emperyalist güçlerin sözcüsü olan İngilizlerin ünlü dergisi The Economist, o yıllarda Türkiye’yle ilgili yazılarında ısrarla “yabancı sermayeye kapıların açılmasını, tam bağımsızlık ve içişlerine karışmama konusundaki hassasiyetin yumuşatılmasını, yabancı sermayeye güven verici adımlar atılmasını” vurgulamıştır.    

Türkiye Cumhuriyeti ise ulus devlet olarak kurulmuştur. Devletin temeline akıl, egemenliğin temeline millet konulduğu için, varılan nokta, laik cumhuriyet olmuştur. Bu hem Atatürk’ün tercihi hem Aydınlanma Devrimi’nin sonucudur. Nitekim 23 Nisan 1920’de kurulan Meclis’in kabul ettiği Halkçılık Beyannamesi, 1921 Anayasası için de temel oluşturmuştur. Türkiye’nin uyguladığı devletçi ekonomi modelini, bize özgü, bizim ihtiyaçlarımızdan doğan bir model olarak tanımlayan, sosyalizmin taklidi veya Türkiye’ye özgü uygulaması olarak görmeyen Atatürk de halkçılığı, “toplumsal düzene, çalışmaya, hukuka dayanmak isteyen bir sosyal meslek” şeklinde tanımlamıştır. Türkiye’nin izleyeceği iktisat siyasetini, Lozan’ın imzasından önce ve Cumhuriyetin ilanından evvel, İzmir’de toplanan Birinci Türkiye İktisat Kongresi’nde emek misak-ı millisi (say misak-ı millisi) olarak adlandırmıştır.

Sözün özü, yerli ve milli olmanın yolu, halkçı ve cumhuriyetçi olmaktan geçer. Solcu olmayan bir ulusalcılığın da, ulusalcı olmayan bir solculuğun da, Türkiye’nin sorunlarına çözüm bulması olanaksızdır.

Yazarın Son Yazıları

Muhalefet ve değişimin yönü

Muhalefet ve değişimin yönü

Devamını Oku
14.06.2023
İktidar ve anayasa değişikliği

İktidar ve anayasa değişikliği

Devamını Oku
10.06.2023
Mehmet Şimşek’ten kimler, ne bekliyor?

Mehmet Şimşek’ten kimler, ne bekliyor?

Devamını Oku
07.06.2023
Yeni CHP, başkalaşan CHP, dönüşen CHP

Yeni CHP, başkalaşan CHP, dönüşen CHP

Devamını Oku
03.06.2023
Seçmenle inatlaşmak

Seçmenle inatlaşmak

Devamını Oku
31.05.2023
İttifakın etkisiz elemanı

İttifakın etkisiz elemanı

Devamını Oku
27.05.2023
Sinan Oğan, iktidar ve itibar

Sinan Oğan, iktidar ve itibar

Devamını Oku
24.05.2023
Hangi CHP? Yenisi mi? Gerçeği mi?

Hangi CHP? Yenisi mi? Gerçeği mi?

Devamını Oku
20.05.2023
Seçimin sayısal ve siyasal tahlili

Seçimin sayısal ve siyasal tahlili

Devamını Oku
17.05.2023
Seçimler ve sosyal medya

Seçimler ve sosyal medya

Devamını Oku
13.05.2023
Seçimler ve seçim kampanyaları

Seçimler ve seçim kampanyaları

Devamını Oku
10.05.2023
Seçimler ve ulusal güvenlik

Seçimler ve ulusal güvenlik

Devamını Oku
06.05.2023
Seçimler ve milli savunma sanayimiz

Seçimler ve milli savunma sanayimiz

Devamını Oku
03.05.2023
Seçimler, dış politika ve küresel rekabet

Seçimler, dış politika ve küresel rekabet

Devamını Oku
29.04.2023
Milliyetçilik nedir? Ne değildir?

Milliyetçilik nedir? Ne değildir?

Devamını Oku
26.04.2023
Seçimler, devrimler ve bilinçli yurttaşlar

Seçimler, devrimler ve bilinçli yurttaşlar

Devamını Oku
22.04.2023
Seçimler, yurttaşlık bilinci ve kimlik siyaseti

Seçimler, yurttaşlık bilinci ve kimlik siyaseti

Devamını Oku
19.04.2023
Seçimler ve ekonomik vaatler

Seçimler ve ekonomik vaatler

Devamını Oku
15.04.2023
Aday listeleri, sultanlar ve kapıkulları

Aday listeleri, sultanlar ve kapıkulları

Devamını Oku
12.04.2023
Seçimler ve sahte demokratlar

Seçimler ve sahte demokratlar

Devamını Oku
08.04.2023
Seçim, demokrasi ve demagoji

Seçim, demokrasi ve demagoji

Devamını Oku
05.04.2023
Erol Bilbilik’in ardından

Erol Bilbilik’in ardından

Devamını Oku
01.04.2023
Seçimler ve pazarlıklar

Seçimler ve pazarlıklar

Devamını Oku
29.03.2023
Orhan Karaveli’nin ardından

Orhan Karaveli’nin ardından

Devamını Oku
25.03.2023
Seçimler, partiler ve adaylar

Seçimler, partiler ve adaylar

Devamını Oku
22.03.2023
Çanakkale Zaferi ve günümüz siyasetçileri

Çanakkale Zaferi ve günümüz siyasetçileri

Devamını Oku
18.03.2023
İttifaklar, siyaset ve Cumhuriyet

Hem Millet İttifakı hem Cumhur İttifakı, seçmen tabanlarını genişletmek ve bünyelerine yeni müttefikler katmak için çabalarını hızlandırdı. Altılı masada siyasal İslamcı gelenekten üç parti var; Saadet Partisi, DEVA Partisi, Gelecek Partisi. Cumhur İttifakı zaten siyasal İslamcı, muhafazakâr yönü çok daha baskın bir ittifak ve bunu daha da güçlü kılmak istiyor. Yeniden Refah Partisi ve HÜDA PAR’la görüşüyor.

Devamını Oku
15.03.2023
Seçimler ve ittifaklar

Seçimler ve ittifaklar

Devamını Oku
11.03.2023
Millet İttifakı ve olasılıklar

Millet İttifakı ve olasılıklar

Devamını Oku
08.03.2023
Dağılan masa ve İYİ Parti

Dağılan masa ve İYİ Parti

Devamını Oku
04.03.2023
Deprem ve ahlak

Deprem ve ahlak

Devamını Oku
01.03.2023
Deprem ve cehalet

Deprem ve cehalet

Devamını Oku
25.02.2023
Deprem, onur ve kader

Deprem, onur ve kader

Devamını Oku
22.02.2023
Deprem ve devlet (18 Şubat 2023)

Deprem ve devlet

Devamını Oku
18.02.2023
Deprem ve büyük yenilgimiz

Deprem ve büyük yenilgimiz

Devamını Oku
15.02.2023
Depremin gösterdikleri

Depremin gösterdikleri

Devamını Oku
11.02.2023
Deprem ve sorumlular

Deprem ve sorumlular

Devamını Oku
08.02.2023
6’lı masadaki çatlak

6’lı masadaki çatlak

Devamını Oku
04.02.2023
Fakir milletin zengin siyasetçileri

Fakir milletin zengin siyasetçileri

Devamını Oku
01.02.2023
Batı’dan Doğu’ya kayan güç ve Türkiye

Batı’dan Doğu’ya kayan güç ve Türkiye

Devamını Oku
28.01.2023