Suriye ve iki soru...
Altan Öymen
Son Köşe Yazıları

Suriye ve iki soru...

11.12.2024 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

1- Suriye’nin bundan sonraki yönetim şekli ne olmalı?

2- Türkiye’nin Suriye’yle ilgili politikası ne olmalı?

Birinci soruya yanıt oluşturmak tabii, en başta, Suriye halkının işi. Ama öteki ülkelerdeki ilgililerin de o konuda görüşleri vardır. Suriye’ye bunları diplomatik yollarla iletebilirler, dünya kamuoyuna da ulaştırabilirler. Ve bunu yapmalıdırlar.

Yaşadığımız dünyada, çoktandır, “insan haklarının kullanılması”, “barışın korunması” gibi alanlar başta olmak üzere, her ülkeyi bağlayan ilkeler var, kurallar var. Onların uygulanmasını sağlamak için oluşmuş uluslararası kurullar var. O kuralların hedeflerine ulaşmasına katkıda bulunmak da her ülkenin görevi.

***

Konuya o açıdan bakarsak ülkemizin güneyindeki yakın ve uzak komşularımız arasında, geçmiş yıllarda da gerek insan haklarının uygulanması gerek barışın korunması açısından, o hedeflere -ulaşmak bir yana- yaklaşmayı bile başaranlara pek rastlanmaz.

Gazeteciliğimin başlangıcı olan 1950’li yıllarda, muhabir olarak yurtdışına ilk gönderildiğim ülkeler arasında, yurdumuzun güneyindeki komşularımız vardı. Mısır, Lübnan, Suriye, Irak, onlar arasındaydı. Daha sonraları, Libya, Suudi Arabistan, Fas dahil güneydeki ülkelerin çoğuna gittim. Hepsinin ortak özellikleri, rejimlerinin demokrasiden hayli uzak olmasıydı.

İran’da Şah vardı. Şah Muhammet Rıza Pehlevi...

1950’lerde, Irak’ta krallık vardı. Kralı Faysal’dı. 1958’de krallık kalktı. Yerine General Kasım geldi. Sonra Abdüsselam Arif.

Mısır’da Kral Faruk’un bir darbeyle 1952’de düşürülmesinden sonra, başına askeri yönetimler gelmişti. Önce General Necip, daha sonra da Albay Cemal Abdünnasır. Nasır’dan sonra da diğer subaylar geldi.

Ürdün’ün, Suudi Arabistan’ın, Fas’ın rejimleri de krallıktı.

Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra, resmen “cumhuriyet”leşen komşularımız da vardı. Biri Suriye’ydi. O savaşın sonunda, Irak, İngiltere’nin önce yönetimi, sonra etkisi altındaydı.

Suriye’nin ise adı “cumhuriyet”ti. Ama önce birbirini izleyen askeri yönetimler altına girdi. Daha sonra, Hafız Esad’dan başlayarak asker kaynaklı otoriter bir rejim haline getirildi.

Bugün de durum fazla değişmedi ve özetle: Güneydeki yakın ve uzak komşularımızdan birçoğunun halkları, “demokrasi”nin nasıl bir rejim olduğunu hâlâ göremediler. Kurallarını işitseler bile uygulamasına görgü tanığı olamadılar... İktidar değişiklikleri de seçimden çok, darbe yoluyla mümkün oldu.

Tabii, hatırladığımız ülkelerin bazısında, seçim usulleri de vardı, parlamento adı altında oluşturulan kuruluşlar da vardı... Ama o “seçim”lerde uygulanan usuller, gerçekten demokratik olan ülkelerde görülenlerden hayli farklıydı. Sadece seçimlerdeki değil, demokrasinin temel hak ve özgürlüklerinin uygulanmasındaki ölçüler de farklıydı.

Kısacası: Bence birinci sorunun cevabı, Suriye’nin, yeni rejimini oluştururken şimdiye kadar hayli uzak kaldığı demokratikleşme sürecini başlatmasıdır. Tabii bu, o konudaki tecrübe azlığının sonucu olarak kolay değildir. Başlangıçta devletin devamlılığını sağlayacak bir geçici dönem yaşanması gerekebilir. Ama o hedefe yönelik adımların atılmaya başlaması bile, olumlu bir gelişme sayılır.

***

İkinci sorunun cevabını aramak tabii, çok daha güç...

Çünkü, Suriye’nin demokratikleşme sürecine girmesinin faydalı olacağıyla ilgili görüşümü okuyan bir Suriyeli arkadaşım bana bir “karşı soru” sorup “Peki, sizin de bir demokratikleşme sürecine ihtiyacınız yok mu?” derse, ona da cevap vermek gerekir ki o sorunun cevabı bu yazıya sığmaz. Başka bir yazının konusu olabilir.

Bugün için, Suriyeli komşularımıza, ülkelerindeki “siyasal değişim” beklentisi için “Hayırlı olsun” dileklerimi sunarım... Bizim iktidar siyasetçilerimizin de bizim ülkemizdeki demokrasiyle ilgili sorunların da çözümünün ne kadar önemli ve acil olduğunu unutmamalarını temenni ederim.

Yazarın Son Yazıları

Kim ne istiyor?

“Anayasamız değişmelidir. Çünkü askerler tarafından yapılmıştır. Bunun yerine, siviller tarafından yapılacak yeni bir anayasa hazırlanmalı ve yürürlüğe sokulmalıdır.”

Devamını Oku
04.06.2025
Dalga... Dalgalar

Başlıktaki “dalga” sözcüğü ve onun çoğul hali, daha çok, edebiî eserlerde kullanılır. Romanlarda, hikâyelerde, şiirlerde...

Devamını Oku
28.05.2025
CHP ve ‘75 yıl’

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, 19 Mayıs günündeki bayramlaşmamız sırasında hatırlattı: O mayıs gününde, benim bir de özel anım var. Anımı kitaplarımda anlatmıştım. Oradan aklında kalmış.

Devamını Oku
21.05.2025
Barışın ve adaletin yolu

Barışın ve demokrasinin gerçekleşmesini ve yerleşmesini hedeflediğini ilan eden girişimlere, elbette karşı çıkılmaz. Başarılar dilenir. Eğer o dileğin gerçekleşmesine katkıda bulunacak bir öneriniz varsa bu, o girişimi yürütmek isteyenlere sunulur.

Devamını Oku
14.05.2025
Başsağlığı, mizah, şiddet ve dilek

Başsağlığı, mizah, şiddet ve dilek

Devamını Oku
07.05.2025
Hedeftekiler (2)

Hedeftekiler (2)

Devamını Oku
30.04.2025
Hedeftekiler…

Hedeftekiler…

Devamını Oku
16.04.2025
CHP, kurultay ve gençler

CHP, kurultay ve gençler

Devamını Oku
09.04.2025
Halkın dediği...

Halkın dediği...

Devamını Oku
26.03.2025
Yarışmak yerine, seçime sokmamak...

Yarışmak yerine, seçime sokmamak...

Devamını Oku
19.03.2025
Bunlar, başka hangi ülkelerde var?

Bunlar, başka hangi ülkelerde var?

Devamını Oku
12.03.2025
‘Barış süreci...’

‘Barış süreci...’

Devamını Oku
05.03.2025
‘5N 1K’

‘5N 1K’

Devamını Oku
26.02.2025
‘Hapishanecilik’

‘Hapishanecilik’

Devamını Oku
19.02.2025
Uğur Mumcu

Uğur Mumcu

Devamını Oku
29.01.2025
Turplar...

Turplar...

Devamını Oku
22.01.2025
‘Alacakaranlık’tan aydınlığa doğru

‘Alacakaranlık’tan aydınlığa doğru

Devamını Oku
15.01.2025
Barış süreci

Barış süreci

Devamını Oku
08.01.2025
Yeni yıl kutlu olsun!

Yeni yıl kutlu olsun!

Devamını Oku
01.01.2025
‘Silkeleme...’

‘Silkeleme...’

Devamını Oku
18.12.2024
Suriye ve iki soru...

Suriye ve iki soru...

Devamını Oku
11.12.2024
Gene gündemde

Gene gündemde

Devamını Oku
04.12.2024
Hangi alanda iyiyiz (2)

Hangi alanda iyiyiz (2)

Devamını Oku
27.11.2024
Hangi alanda iyiyiz?

Hangi alanda iyiyiz?

Devamını Oku
20.11.2024
Atatürk ve İnönü

Atatürk ve İnönü

Devamını Oku
13.11.2024
Kayyumlu rejim...

Kayyumlu rejim...

Devamını Oku
06.11.2024
Kutlu olsun...

Kutlu olsun...

Devamını Oku
30.10.2024
İstanbul Sözleşmesi

İstanbul Sözleşmesi

Devamını Oku
23.10.2024
TBMM’de ayağa kalkmak

TBMM’de ayağa kalkmak

Devamını Oku
11.10.2024
Kapalı ve açık...

Kapalı ve açık...

Devamını Oku
09.10.2024
Meclis açılırken...

Meclis açılırken...

Devamını Oku
02.10.2024
Bir o eksikti...

Bir o eksikti...

Devamını Oku
25.09.2024
Eylül ve CHP (3)

Eylül ve CHP (3)

Devamını Oku
18.09.2024
Eylüldeki yıldönümleri (2)

Eylüldeki yıldönümleri (2)

Devamını Oku
11.09.2024
Eylül günlerindeki savaş ve barış...

Eylül günlerindeki savaş ve barış...

Devamını Oku
04.09.2024
Meclis’teki ‘darbe’ler...

Meclis’teki ‘darbe’ler...

Devamını Oku
21.08.2024
Demokrasiden ‘kurtuluş’ yolu(!)

Demokrasiden ‘kurtuluş’ yolu(!)

Devamını Oku
14.08.2024
Normalleşme...

Normalleşme...

Devamını Oku
07.08.2024
Savaş ve Meclis...

Savaş ve Meclis...

Devamını Oku
31.07.2024
Kıbrıs ve barış...

Kıbrıs ve barış...

Devamını Oku
24.07.2024