Hepiniz bal gibi biliyordunuz!
Barış Terkoğlu
Son Köşe Yazıları

Hepiniz bal gibi biliyordunuz!

21.10.2024 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

Gözümüzdeki bağı çözersek sadece öfkelenmeyeceğiz, hesap da soracağız.

Lanet okuyor, küfrediyoruz. Oysa önce görmemiz gerekiyor. Erdoğan’ın kurduğu yenidoğan düzenini anlamamız lazım.

Daha beteri ne olabilir? Eski Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu’nun hastanesi, yenidoğan ünitelerini bebek katillerine kiraladığı gerekçesiyle kapatıldı. Vahamet, sistemi özetliyor. Zira en yukarıdan bütün sistem, sağlığın satılması için dönüştürüldü.

Peki devlet bunları bilemez miydi?

Eski il müdürü olan şimdiki sağlık bakanına sorarsanız soruşturmayı kendileri başlattı. Oysa kazın ayağı öyle değil. Süreç, 27 Mart 2023’te, sistemin içindeki bürokratın, CİMER’e isimsiz ihbarıyla başladı. Bilinmeyeni mi söylüyor? Hayır. Sonrasında savcıya ifade veren özel hastanelerin denetiminden sorumlu yetkili, aslında her şeyi öncesinden fark ettiklerini anlatmış. Gelgelelim, CİMER’e yazılan ihbar, kendilerine iletilmeden, kimse harekete geçmemiş. O ihbar da ancak iki ay sonra, 21 Mayıs 2023’te, mali suçlarla mücadele şube müdürlüğüne mecburen gönderilmiş.

Dahası var...

DEVLET YOĞUN BAKIMI YAKALAMIŞ

Olay sonrasında Sayıştay raporlarını açtım. Acaba devleti denetleyen kurum bunların farkında değil miydi?

Müezzinoğlu 2013’te sağlık bakanı oldu. Size hemen bir yıl önce, Sayıştay’ın 2012 yılı denetim raporunun 26. maddesini aktarayım:

“2012 yılında özel SHS’ler tarafından MEDULA’ya iletilen yoğun bakım hizmeti işlemlerinin incelenmesinde aynı gün için bazı özel sağlık kuruluşlarının bünyelerinde bulunan yoğun bakım yatak sayısından daha fazla sayıda tanıya işlem puanı üzerinden yoğun bakım hizmetinin faturalandırdığı görülmüştür. 104 adet özel SHS tarafından 2012 yılı içerisinde kuruma tanıya dayalı işlem puanı üzerinden faturalanan yoğun bakım hizmetlerine ilişkin işlemlerden 34 bin 144 adedinin kapasite fazlası olduğu tespit edilmiştir.”


Yani Sayıştay 12 yıl önce diyor ki “Özel hastaneler yatak sayısından bile fazla yoğun bakım bildirimi yapıyor, bunu önleyin”.

Sanmayın Sayıştay’ın içine doğdu. Aslında haberler ayyuka çıkmıştı. Size rapordan aylar önce basında çıkan haberi aktarayım:

“SGK’den para almak için bebekleri yoğun bakım ünitesinde tuttuğu için kapatılan Özel Kartal Hastanesi’nde skandalların ardı kesilmiyor. Bu kez yenidoğanlara hemşirelerin makyaj yaptığı görüntüler ortaya çıktı.”

Yani herkes her şeyin farkındaydı!

MÜEZZİNOĞLU’NUN YENİDOĞAN KARNESİ

Ne mi oldu?

Sağlığı ticarileştiren sistem, özeller rahat etsin diye, denetlenenlerin değil denetleyenlerin üstüne gitti. Sayıştay’da ve SGK’de istenmeyen raporları yazan müfettişler sürüldü, baskı gördü. Yazdıkları raporlar sümen altı edildi. Yetmedi, SGK müfettişleri, özel hastanelere “ödeme durdurma” talep ederlerse, çıkacak zarardan sorumlu sayıldı.

Haliyle...

Son yıllardaki raporlara bakıyorum. Sayıştay’ın 2022 ve 2023 SGK bulgu listesi önümde. “Arsa payı karşılığı inşaat yaptırılmasına ilişkin protokol kapsamında eksikler” var. Ama artık yoğun bakım denetimleri yok. Maksat sağlık satanlar rahatsız olmasın!

Aslında bakanlığın resmi verileri bütün tabloyu gösteriyor. Mehmet Müezzinoğlu’nun sağlık bakanı olmasıyla özel hastanelerin yenidoğan bakım yatağı sayısı adeta patlama yaptı. 2012’de neredeyse devlet ile özel eşitken, Müezzinoğlu döneminde özel, devletin iki katına çıktı. Hastanesi kapatılan Müezzinoğlu, adeta yenidoğan hizmetini tamamen özelleştirdi. Fahrettin Koca da sistemi devam ettirdi.

YOĞUN BAKIM YATAĞI PATLAMASI

Bakanlık verilerine göre, 2 buçuk milyarı doğum ve 500 milyonu yenidoğan olmak üzere bu alanda toplam 3 milyar dolarlık bir rant var. Elbette isteyen yaptırabilir, seçim anneye bırakılmalı. Ancak bu rant düzeni sezaryeni neredeyse alternatifsiz tek doğum şekli haline getirmiş. (İsveç’te yüzde 18, Danimarka’da yüzde 19, Fransa’da yüzde 20 olan oran Türkiye’de yüzde 58).

Öte yandan normal bir yatak için 185 lira ödeyen SGK, 3. basamak yoğun bakım için 9867 lira ödüyor. Bu da özellerin bir odaya doldurdukları bebek yoğun bakımını patlatıyor. 2022 yılı bakanlık tablosu durumu özetliyor. Devlet hastanelerinde 18 bin yetişkine karşılık, 4 bin 700 yenidoğan yoğun bakım yatağı var. Özellerde ise 10 bin yetişkine karşılık, 7 bin 300 yenidoğan var. Açıkça görüldüğü gibi, özeller, yatakları hazırlayıp bebekleri beklemeye başlamış. Yataklar boş kalacağına bebekler hasta sayılıp öldürülmüş!

‘BEBEK DOSTU’ SERTİFİKA VERMİŞLER!

Özel hastane sahibi sağlık bakanı yapıldı. O da, özel hastanelere “ne kadar yoğun bakım bebeği o kadar rant” düzeni kurdu. Denetleyip uyaranlara “sus” denildi. Yataklar dolsun diye yenidoğan bölümlerinin taşeronlaşmasına göz yumuldu. Bebekler para için hasta sayıldı. Yenidoğanlar ölüp eski sağlık bakanının hastanesi kapatılınca da gözümüzün önünde olan bitene hepimiz şaşırdık!

Skandal öyle büyük ki...

Bebek ölümlerinden sorumlu olduğu için bugün kapatılan Reyap Hastanesi’ne Sağlık Bakanlığı tarafından “Bebek Dostu Hastane” unvanı verilmiş.

Sonuç olarak...

Evet, para için yenidoğan yataklarına hapsedilen bebekler katledildi. Ancak sağlığı piyasalaştıran sistemin kuruluşu, bakan ve bürokratlarının atanması, denetleyenlerin etkisizleştirilmesi, Erdoğan’ın kurduğu düzende gerçekleşti. Miting meydanlarında eski hastanelerdeki hasta kuyruklarını sündürerek anlatan Erdoğan’ın, kendi döneminde, sağlıklı bebeklerin hastanelerde nasıl katledildiğini hiç unutmayacağız. Elbette bu düzen neden sorgulanamadı diye sorulduğunda, Sağlık Bakanlığı’nın önüne gitmek yerine turunç festivallerinde gezen muhalefet de unutulmayacak!

Öfkelenmekle kalmadığımız, hesap da sorduğumuz gün bebeklere mezar kazılmayacak.

Yazarın Son Yazıları

Ya su kirliyse?

Değişmez görünen gerçekten kaçmak yerine dokunmaya karar verdiğimizde, ona şekil verebildiğimizi de görürüz.

Devamını Oku
04.12.2025
200 günlük burun sürtme davası

Burnumuzla sadece nefes alsaydık en çok kötü kokuların sahipleri mutlu olurdu.

Devamını Oku
01.12.2025
Bir garip ölüm hikâyesi

Yaşamda birikmiş servet, bazen ölümün üzerinde perde olur.

Devamını Oku
27.11.2025
‘Kurucu önderlik’ ve kurucu irade

Küçük niyetler büyük sözlerin arkasına gizlenir.

Devamını Oku
24.11.2025
Yaşamından renkleri çalınan kadın

Koca çınardan nimetini esirgeyen toprak yokluğunu önce çimende gösterir

Devamını Oku
20.11.2025
38 çocuğun duyulmayan çığlığı

Adalet davası uzaktaki bir çığlığı duymakla başlar.

Devamını Oku
17.11.2025
CHP’yi ‘gayrımeşrulaştırma’ operasyonu

Doğa insana kendi sınırlarını çizeceği imkanı sunarken cömerttir.

Devamını Oku
13.11.2025
Eğitimsiz okullar bakanlığı

İnsan ancak eğitilirse özgür olur.

Devamını Oku
10.11.2025
Aman çocuklar duymasın!

Bakmayın gazetecilik yaptığıma.

Devamını Oku
06.11.2025
‘Pardon’ diyen karar

Bir kez olursa hata, iki kez olursa yanlış, tekrar olursa kasıt denir.

Devamını Oku
03.11.2025
Bakanlıktaki ‘koruma kalkanı’

Çoğu zaman sözün çıktığı yere bakarız.

Devamını Oku
30.10.2025
Aranan casus sonunda bulundu!

O kadar çok söz söyleriz ki bazen gerçek kalabalıkta kaybolur.

Devamını Oku
27.10.2025
Boğaziçi’ni nasıl çökerttiler?

Kime söylendiği belirsizse en ağır sözler bile havada kalır. En son Yargıtay başkanı konuştu.

Devamını Oku
23.10.2025
‘PKK yasası’na neden karşıyım

Kapıyı açan anahtar değil, kilidinin bilgisidir.

Devamını Oku
20.10.2025
Öcalan serbest bırakılacak mı

Sözcükler her zaman anlatmak için kullanılmaz.

Devamını Oku
16.10.2025
Apo ve Bahçeli’nin susturduğu asker

Çıkarlar suç ortaklıklarının kaynağıdır.

Devamını Oku
13.10.2025
‘Fatihli Müslümanlar’ rahatsız

“Bizi cehennemle korkutuyorlar ki dünyada onlara boyun eğelim.”

Devamını Oku
09.10.2025
Çocuk tecavüzünde çocuğu yargılayanlar

Çelişki dünyanın kendisinde sanırız, oysa ona sebep olan da insandır.

Devamını Oku
06.10.2025
Tarihin arka duruşması

Eğip bükersin, sarar paketlersin. Her şeye rağmen gerçek olduğu yerde durmaya devam eder.

Devamını Oku
02.10.2025
İŞKUR’u bile soydular

Kapı içeriden açıldı mı soygun normalleşir.

Devamını Oku
29.09.2025
‘Size miras kaldı’ sürprizinden çıkan örgüt

Koca ağaca bakıp dalındaki eksiği görüyorsan haksız değilsin.

Devamını Oku
25.09.2025
İçeridekilerin aileleri neler yaşıyor

Kendi gülünün dikenini çıkarmak kolaydır. Başkalarının acılarını anlamak ise uğraş ister.

Devamını Oku
22.09.2025
Netanyahu’nun Erdoğan’a salladığı parmak

Tek kişide hastalık dedikleri, milyonlarda ideoloji oluyor.

Devamını Oku
18.09.2025
Dananın kuyruğu kopacak derken...

Siz bu yazıyı okurken belki bütün kelimeleri eskimiş olacak.

Devamını Oku
15.09.2025
Erdoğan’ın CHP planı

Sen ardına dönüp bakmazken geçmiş bir gölge gibi seninle birlikte yürüyor.

Devamını Oku
11.09.2025
İBB operasyonunu başlatan AKP’li

Adli yıl açılışında İstanbul cumhuriyet başsavcısı gazetecilerle buluştu. İlginç bir ifade kullandı: “İBB operasyonunu ilk öğrenen kişi Murat Kapki oldu. Nasıl olduğunu bilmiyoruz. O, malları kaçırmaya başlayınca biz de harekete geçtik.”

Devamını Oku
08.09.2025
‘Terörsüz Türkiye’nin kabağı

Dünya değişiyor ama senin çektiğin çile hep aynı kalıyor.

Devamını Oku
04.09.2025
Başörtüsünü çıkaran Fethullahçı

İnsanın çektiği çilelerin sonucu tecrübeleridir.

Devamını Oku
01.09.2025
Topuk kırıldıktan sonra

O çok bildiğimiz gerçekleri her şey görünür olduktan sonra anlatmayı ne kadar çok severiz.

Devamını Oku
14.08.2025
TikTokçu hacı paşa devri

Yükselme kuralını kaybedince yukarıyla aşağı bir olur.

Devamını Oku
11.08.2025
Erdoğan’ın kimliği bile satılık

Hırsızın peşinden koşuyoruz da ya içeride kapıyı açan varsa?

Devamını Oku
07.08.2025
Şehit askerlerin tahlilleri ne söylüyor

Milletler yaşamdan öğrendikçe gelişir. Çöküş dönemlerinde ise ancak ölüm öğreticidir.

Devamını Oku
04.08.2025
Askerler kayıp 5 milyarın peşinde

Sana verirken yokluğu gösterenler, senin olan varlığı harcarken har vuruyor harman savuruyor.

Devamını Oku
31.07.2025
Koca savcılığın dokunmadığı patronlar

Dünya, Sezen Aksu şarkısındaki gibi: Masum değiliz, hiçbirimiz.

Devamını Oku
28.07.2025
Zengin itirafçı olur kurtulur olan garibana olur

Bazen fısıltıyı duyuyorsun. Bazen de çığlığı duyma istiyorlar.

Devamını Oku
24.07.2025
Davutoğlu partisindeki istifalara ne dedi?

Aslında benim sorum yeni çıkan o kitapla ilgiliydi...

Devamını Oku
21.07.2025
Öcalan, Ramazan, Altaylı

Memlekette “süreç bayramı” var. Gelgelelim “hukuk ve özgürlük bayramı” yok.

Devamını Oku
17.07.2025
Domates, biber, patlıcan!

“Demokrat adam”, “demokrat bulmadığı” adama “Ya demokrat ol ya döverim” demiş.

Devamını Oku
14.07.2025
Herkesi başka tartan kantar

Aynı kantar seni başka onu başka tartıyor...

Devamını Oku
10.07.2025
Söyleyin Timur haksız mı? 

Kimin haklı olduğunu söz belirler sanırsın, oysa hak çoğu zaman güç ile dağıtılır. Size bu satırları gazeteci arkadaşım Timur Soykan hakkındaki mahkeme kararını beklerken yazıyorum. 

Devamını Oku
07.07.2025