Özdemir Bey’in cenazesindeki pankartlar
Barış Terkoğlu
Son Köşe Yazıları

Özdemir Bey’in cenazesindeki pankartlar

21.10.2021 06:00
Güncellenme:
Takip Et:

Nasıl bilirdiniz” diye sorulduğunda aklıma Paris’teki o mezarlık geldi. 15. Louis, Aziz Genevieve’in adını yaşatmak için kilise olarak inşa etmeye başlamıştı. Gelgelelim Pantheon, Fransız Devrimi’nin şafağında tamamlandı. Cumhuriyetçiler, yapıyı laikleştirdi. Anıtmezara çevirdi. Birbirinden başka görüşte, başta renkte, başka inançta ama hepsi vatana sadık... Kimi birbiriyle kavgalı, kimi ezeli düşman, kimi karşıt görüşte ama hepsi Cumhuriyete sadık... Entelektüeller, bilim adamları, yazarlar yan yana gömülüdür. Victor Hugo’dan Sadi Carnot’a, Emile Zola’dan Alexandre Dumas’a, Voltaire’den Rousseau’ya başları kocaman mezarlardır. Duvarlardaki fresklerin ortasında, 160 yıl önce tavandan sarkıtılmış, 67 metrelik Foucault sarkacı durur. Size, papazların bir zamanların anlattığının aksine, dünyanın kendi çevresinde döndüğünü ispatlar.

Cendere kitabımızın çıktığı günlerdeydi. Emekli General Ahmet Yavuz aradı. “Birazdan seni Özdemir Bayraktar arayacak”, dedi. Kitapta, Özdemir Bey’in de kahramanı olduğu bir hikâye anlatmıştık. Diğer aktörler ise Balyoz’da hedef alınan emekli Orgeneral Ergin Saygun ve kalp cerrahı Prof. Dr. İhsan Bakır’dı. Kumpas günlerinde, tutuklu Saygun ölüme giderken, Bakır ameliyathaneye koşmuştu. 8.5 saat süren ameliyatın ardından Saygun’u kurtarmıştı. Bu kadar değil. Özdemir Bey, oğlu Selçuk’un nişanının olduğu 1 Mart 2016 günü kalp krizi geçirmişti. Yine kurtaran İhsan Bakır’dı. Gelgelelim, aylar sonra, 1 Eylül 2016’da, İhsan Bakır, bir KHK ile memuriyetten ihraç edildi. Zaman geçti. Devlet, Bakır’a “pardon” dedi. Görevine iade etti. Cendere’de anlattığımız hukuk hikâyesi, 10 yılda hayatı değişen üç ismin, bir düğün masasında buluşmasıydı.

Özdemir Bey ile daha önce karşılaşmıştık. Zira o, Silivri kumpaslarının olduğu günlerde, hapistekileri yalnız bırakmayanlardan biriydi. Kâh Cezaevi’ne ziyarete gelir kâh mahkemeleri izler kâh tahliyede kapıda belirirdi. AKP’nin desteklediği FETÖ kumpaslarıyla hedef alınan askerler arasında, Atatürkçü subaylar en öndeydi. Bir kısmı, yerli İHA’ların üretim sürecinde, Bayraktar ailesi ile yan yana çalışmıştı. Özdemir Bey de vefalı davranmış, zor zamanların dostluğunu göstermişti.

‘DÜNÜRLÜK’ BİR TEFERRUATTI

Özdemir Bey, kitapta kendisini ilgilendiren bölümü okumuştu. “Sizce doğru mu” dedim. “Doğrunun yüzde 99’u” dedi. Güldüm, Raşomon filmini anlattım. Filmde, aynı olayın tanıkları, meseleyi başka bakış açılarıyla anlatıyordu.  

Yüzde 1’lik eksiği” Özdemir Bey tamamladı. Ergin Saygun fenalaştığında, bazı doktorlar ameliyatı göze alamamıştı. İhsan Bakır’ı Özdemir Bey bulmuştu. Bakır “Elbette” demişti. Ameliyat sırasında, Özdemir Bey saatlerce kapının önünde beklemişti.

Özdemir Bey’le yaşamının son bir yılındaki arkadaşlığımız böylece başladı. Zaman zaman saatlerce telefonla konuştuk. Bir gün konuşma uzayınca, “Neredesin, geliyorum” dedi. Buluştuk. O nedenle, salı günü, cenaze namazını kıldıran Ali Erbaş, gıyabında tanıdığını söylediği Özdemir Bayraktar için, “Sayın Cumhurbaşkanımızın dünürü” ifadesini kullanınca, “hiç tanımamış” dedim.

Neden mi? Özdemir Bey anlattığı için. Bir gün seyahatten dönüşte, havaalanında uçak bekliyormuş. Yanına onun deyimiyle “bir kodaman” gelmiş. “Siz Cumhurbaşkanımızın damadının babası değil misiniz” diye sormuş. Özdemir Bey, hikâyeyi anlattıktan sonra, Karadeniz aksanıyla, “40 yıllık Özdemir Bayraktar oldu mu sana ‘damadın babası’ ha” demişti.

Gerçekten de onun insani özellikleri sıralansa, “dünürlük” son sırada bile kendisine yer bulmazdı. Bu açıdan, kimilerine göre talih olarak görünen şey, Özdemir Bey için önemsiz bir ayrıntıydı.

ÖZDEMİR BEY, MİLLİ GÖRÜŞÇÜYDÜ

Kimi eski kimi yeni dönemin komutanları, kimi yandaş kimi muhalif siyasetçiler, kimi forslu kimi halktan insanlar, Fatih Camii’ni doldurmuştu. Kuşkusuz daha kalabalık cenazeler vardır. Ancak birbirinden farklı bunca insanı aynı avluda buluşturan Özdemir Bey’in karakteriydi. Açık söyleyeyim ki oğlu Selçuk’un içten ve duygusal sözleri dışında, cenazedeki soğuk protokol konuşmaları Özdemir Bey’in yaşamının canlılığını yansıtmıyordu. Zira Özdemir Bey, aslında protokolden pek de hazzetmeyen, Karadenizli samimiyetinden vazgeçmeyen bir insandı. Onu anlatan bir hikâyeyi, cenaze sonrası yürürken dinledim. Askeri teknolojilerin anlatıldığı bir toplantıda, mükemmel sunum yapan bir askerin ardından komutana dönmüş, “Bu çocuk evli mi” diye sormuştu. Bekâr olduğunu duyunca, “Hemen kız bulalım” demiş ve herkesi güldürmüştü.

Özdemir Bey ile aynı okuldandık. Bir süre akademide de görev yapmış iyi bir mühendisti. İTÜ Makine’deki Erbakan ekolündendi. İkisi de motorlar üzerine çalışmıştı. Erbakan tanklar üzerinde yoğunlaşırken, o havacılığa yönelmişti.

Erbakan’la yakınlıkları yalnız meslekten değil. Benim tanıdığım Özdemir Bey, Milli Görüşçüydü. Caminin duvarlarına asılmış, Saadet Partisi’nin gençlik kolları sayabileceğimiz AGD’nin pankartları, onun bu kimliğinin altını çiziyordu. Bir pankarttaki “teknolojiyi Allah’ın nimeti bilen”, “Özdemir Bayraktar Ağabey” ifadeleri, öbüründe Erbakan’la birlikte göründüğü fotoğraf, bu tarafını unutturmuyordu.

ONUNLA ÇALIŞAN ASKERLER

Özdemir Bey ile hemfikir olduğumuz konu; güncel siyasetten uzak durmanın, onun için en iyisi olduğuydu. Zira yıllardır biriktirdiklerine rağmen, attığı her adıma, “dünürlük” yakıştırması yapılıyordu. Bir kesim pek fark etmese de Özdemir Bey, siyasetten de dünürlük rütbesinden de uzak durmaya çalıştı.

Milli Görüşçüydü ama...

Birilerinin “vesayetçi” dediği askerler, en sıcak yıllarda onun yanındaydı. Sanayinin ithalat bağımlısı olması yerine, ülkenin üretiminden çıkması konusunda Atatürkçüler ile Milli Görüşçüler aynı fikirdeydi. Ülkede yaşanan siyasi tartışmalara, hatta engellemelere rağmen, Atatürk’e ve Cumhuriyete saygılı Özdemir Bey’le birlikte çalışmışlardı.

Bir gün Özdemir Bey’e, “Size en çok destek olan askerler kim” diye sormuştum. Saldıray Berk, Hasan Iğsız, Ergin Saygun, Ahmet Yavuz diye başladığı listede, aklına gelen çoğu isim, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da desteklediği FETÖ kumpaslarıyla hedef olmuş, tasfiye edilmişti.

KÜÇÜCÜK BİR ODADAN MEZARA

Millet İttifakı partileri başsağlığı mesajı yayımladı, Özdemir Bey’i andı. Dürüst olmak gerekirse Özdemir Bey, CHP lideri Kılıçdaroğlu’na kırgındı. Bunun sebebi aslında Kılıçdaroğlu değil, Özdemir Bey’i hedef alan bazı CHP’lilerdi. Kurduğu teknoloji vakfı, kamu kaynağı kullanmama kararı almıştı. Buna rağmen adını ötekilerle anıyorlardı. Tanıdığı, misafir ettiği Kılıçdaroğlu’na bir mektup yazmış, kırgınlığını anlatmıştı. Bana okuttuğu mektubu koyduğu dosyada, “posta alındı” belgesini de saklamış, “mektup ulaşmış” diyerek gülümsemişti.

Özdemir Bey, cenazede oğlu Selçuk’un anlattığı gibi, fabrikasında yatıp kalkıyordu. Son görüşmemizde, vedalaşmadan önce, “Gel sana odamı göstereyim” dedi. Benim hapishane hücresiyle aynı büyüklükteydi. Bir yatak, bir bilgisayar masası zor sığmıştı. Özdemir Bey, Fatih Camii’nden odası kadar küçük bir mezarlığa, doğduğu köyün toprağına uğurlandı.

Ahmet Yavuz ile cenazeden çıktık. Siyah Mercedeslilerin kestiği trafik nedeniyle kızgın vatandaşların arasından geçtik. Sirkeci’ye kadar yürüdük. Neyse ki okul çıkışına yetiştim. Özdemir Bey ile bir kez tanışmış küçük oğluma ölümü anlattım. O da üzüldü.

Aklımda Özdemir Bey’in korumalarını atlatıp içtiği sigaralarla yaptığımız suç ortaklığı ve zihnimin bir dolabına kilitlediğim hikâyeler kaldı. Bir de iktidarı her ele geçirişlerinde, Pantheon’u kiliseye çevirmeye kalkan gericilerin indirdiği o söz: “Aux grands hommes la patrie reconnaissante”, “büyük insanlara vatan minnettar”. 

Yazarın Son Yazıları

Ne olduğunu görmüyor musunuz?

Her “Bak” dediğimizde gözler kapanıyorsa işaret ettiğimizi gösterebilir miyiz?

Devamını Oku
11.12.2025
Ya su kirliyse?

Değişmez görünen gerçekten kaçmak yerine dokunmaya karar verdiğimizde, ona şekil verebildiğimizi de görürüz.

Devamını Oku
04.12.2025
200 günlük burun sürtme davası

Burnumuzla sadece nefes alsaydık en çok kötü kokuların sahipleri mutlu olurdu.

Devamını Oku
01.12.2025
Bir garip ölüm hikâyesi

Yaşamda birikmiş servet, bazen ölümün üzerinde perde olur.

Devamını Oku
27.11.2025
‘Kurucu önderlik’ ve kurucu irade

Küçük niyetler büyük sözlerin arkasına gizlenir.

Devamını Oku
24.11.2025
Yaşamından renkleri çalınan kadın

Koca çınardan nimetini esirgeyen toprak yokluğunu önce çimende gösterir

Devamını Oku
20.11.2025
38 çocuğun duyulmayan çığlığı

Adalet davası uzaktaki bir çığlığı duymakla başlar.

Devamını Oku
17.11.2025
CHP’yi ‘gayrımeşrulaştırma’ operasyonu

Doğa insana kendi sınırlarını çizeceği imkanı sunarken cömerttir.

Devamını Oku
13.11.2025
Eğitimsiz okullar bakanlığı

İnsan ancak eğitilirse özgür olur.

Devamını Oku
10.11.2025
Aman çocuklar duymasın!

Bakmayın gazetecilik yaptığıma.

Devamını Oku
06.11.2025
‘Pardon’ diyen karar

Bir kez olursa hata, iki kez olursa yanlış, tekrar olursa kasıt denir.

Devamını Oku
03.11.2025
Bakanlıktaki ‘koruma kalkanı’

Çoğu zaman sözün çıktığı yere bakarız.

Devamını Oku
30.10.2025
Aranan casus sonunda bulundu!

O kadar çok söz söyleriz ki bazen gerçek kalabalıkta kaybolur.

Devamını Oku
27.10.2025
Boğaziçi’ni nasıl çökerttiler?

Kime söylendiği belirsizse en ağır sözler bile havada kalır. En son Yargıtay başkanı konuştu.

Devamını Oku
23.10.2025
‘PKK yasası’na neden karşıyım

Kapıyı açan anahtar değil, kilidinin bilgisidir.

Devamını Oku
20.10.2025
Öcalan serbest bırakılacak mı

Sözcükler her zaman anlatmak için kullanılmaz.

Devamını Oku
16.10.2025
Apo ve Bahçeli’nin susturduğu asker

Çıkarlar suç ortaklıklarının kaynağıdır.

Devamını Oku
13.10.2025
‘Fatihli Müslümanlar’ rahatsız

“Bizi cehennemle korkutuyorlar ki dünyada onlara boyun eğelim.”

Devamını Oku
09.10.2025
Çocuk tecavüzünde çocuğu yargılayanlar

Çelişki dünyanın kendisinde sanırız, oysa ona sebep olan da insandır.

Devamını Oku
06.10.2025
Tarihin arka duruşması

Eğip bükersin, sarar paketlersin. Her şeye rağmen gerçek olduğu yerde durmaya devam eder.

Devamını Oku
02.10.2025
İŞKUR’u bile soydular

Kapı içeriden açıldı mı soygun normalleşir.

Devamını Oku
29.09.2025
‘Size miras kaldı’ sürprizinden çıkan örgüt

Koca ağaca bakıp dalındaki eksiği görüyorsan haksız değilsin.

Devamını Oku
25.09.2025
İçeridekilerin aileleri neler yaşıyor

Kendi gülünün dikenini çıkarmak kolaydır. Başkalarının acılarını anlamak ise uğraş ister.

Devamını Oku
22.09.2025
Netanyahu’nun Erdoğan’a salladığı parmak

Tek kişide hastalık dedikleri, milyonlarda ideoloji oluyor.

Devamını Oku
18.09.2025
Dananın kuyruğu kopacak derken...

Siz bu yazıyı okurken belki bütün kelimeleri eskimiş olacak.

Devamını Oku
15.09.2025
Erdoğan’ın CHP planı

Sen ardına dönüp bakmazken geçmiş bir gölge gibi seninle birlikte yürüyor.

Devamını Oku
11.09.2025
İBB operasyonunu başlatan AKP’li

Adli yıl açılışında İstanbul cumhuriyet başsavcısı gazetecilerle buluştu. İlginç bir ifade kullandı: “İBB operasyonunu ilk öğrenen kişi Murat Kapki oldu. Nasıl olduğunu bilmiyoruz. O, malları kaçırmaya başlayınca biz de harekete geçtik.”

Devamını Oku
08.09.2025
‘Terörsüz Türkiye’nin kabağı

Dünya değişiyor ama senin çektiğin çile hep aynı kalıyor.

Devamını Oku
04.09.2025
Başörtüsünü çıkaran Fethullahçı

İnsanın çektiği çilelerin sonucu tecrübeleridir.

Devamını Oku
01.09.2025
Topuk kırıldıktan sonra

O çok bildiğimiz gerçekleri her şey görünür olduktan sonra anlatmayı ne kadar çok severiz.

Devamını Oku
14.08.2025
TikTokçu hacı paşa devri

Yükselme kuralını kaybedince yukarıyla aşağı bir olur.

Devamını Oku
11.08.2025
Erdoğan’ın kimliği bile satılık

Hırsızın peşinden koşuyoruz da ya içeride kapıyı açan varsa?

Devamını Oku
07.08.2025
Şehit askerlerin tahlilleri ne söylüyor

Milletler yaşamdan öğrendikçe gelişir. Çöküş dönemlerinde ise ancak ölüm öğreticidir.

Devamını Oku
04.08.2025
Askerler kayıp 5 milyarın peşinde

Sana verirken yokluğu gösterenler, senin olan varlığı harcarken har vuruyor harman savuruyor.

Devamını Oku
31.07.2025
Koca savcılığın dokunmadığı patronlar

Dünya, Sezen Aksu şarkısındaki gibi: Masum değiliz, hiçbirimiz.

Devamını Oku
28.07.2025
Zengin itirafçı olur kurtulur olan garibana olur

Bazen fısıltıyı duyuyorsun. Bazen de çığlığı duyma istiyorlar.

Devamını Oku
24.07.2025
Davutoğlu partisindeki istifalara ne dedi?

Aslında benim sorum yeni çıkan o kitapla ilgiliydi...

Devamını Oku
21.07.2025
Öcalan, Ramazan, Altaylı

Memlekette “süreç bayramı” var. Gelgelelim “hukuk ve özgürlük bayramı” yok.

Devamını Oku
17.07.2025
Domates, biber, patlıcan!

“Demokrat adam”, “demokrat bulmadığı” adama “Ya demokrat ol ya döverim” demiş.

Devamını Oku
14.07.2025
Herkesi başka tartan kantar

Aynı kantar seni başka onu başka tartıyor...

Devamını Oku
10.07.2025