Soylu’nun tasfiye ettiği 15 Temmuz gazisi
Barış Terkoğlu
Son Köşe Yazıları

Soylu’nun tasfiye ettiği 15 Temmuz gazisi

15.07.2024 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

"Bu satırları yazarken müzmin hastalığım akciğer yetmezliği nedeniyle hastanedeyim. Durumumun oldukça kritik olduğunun bilincindeyim. Bu süreci atlatabilir miyim, bilmiyorum. Atlatamazsam, tüm dostlara selam olsun! Bu kitabı da onlara emanet ediyorum. Yaşadıklarımın bir çığlığı olarak kabul edilsin! Son sözüm, vatan sağ olsun! Türk milleti sonsuza kadar var olsun!"

Bugün 15 Temmuz. Fethullahçı çetenin, 8 yıl önce, darbeyle iktidarı ele geçirme girişiminin yıldönümü. Televizyonlarda, gazetelerde, meydanlarda, salonlarda çok kişi konuşacak. Kalbiyle söz söyleyenlerin arasına; yalancı çobanlar, duruma göre vaziyet alanlar, FETÖ'nün eski suç ortakları, devirle saf değiştiren kriptolar karışacak. Gelgelelim, toprağın altından kafasını kaldırıp konuşamayacak olanlar da var!

15 Temmuz Gazisi Güven Şağban...

Darbe günü hangi görevde olduğunu şöyle anlatıyor:

"2015 yılında Jandarma Genel Komutanlığı’nda ciddi bir yeniden yapılanma olmuştu. Bu yapılanma kapsamında 2013’ten beri, FETÖ ve ona hizmet eden komutanlar marifetiyle sürgünde tutulan ben, Jandarma Genel Komutanlığı’ndaki İstihbarat Plan ve Güvenlik Daire Başkanlığı görevine atanmıştım. Bu daire başkanlığının pek çok görevi olmakla birlikte, asıl görevi, TSK’ya ve Jandarma Genel Komutanlığı’na sızmaya çalışan, FETÖ gibi, yasadışı unsurları tespit etmekti."

Şağban; uçan jetleri, köprüyü kesen tankları, askerlerden gelen olağanüstü haberleri dinleyince "FETÖ darbe yapıyor" sonucuna erkenden vardı. Hızla eve gidip üniformasını giydi. Tabancasını ve bir kutu mermi aldı. Oğluyla vedalaştı. 22.15'te Anıttepe Lojmanları'ndan üç jandarma albay (Aziz Yılmaz, Nurettin Alkan, Ali Demir) ile birlikte FETÖ ile çatışmak için yola çıktı. Aralarına daha sonra Tuğgeneral Ahmet Hacıoğlu da katılacaktı. İşin ilginci, 5 askerden üçü FETÖ'nün Balyoz kumpas davasında hapis yatmış, ateşle sınanmıştı.

Güven Şağban geçen 19 Şubat'ta hayatını kaybetti. Ölmeden önce 15 Temmuz'u kaleme aldı. Biraraya getirilen notlar, bugün, "Yaşadıklarımın Çığlığı" adıyla kitap olarak yayınlandı (Kırmızı Kedi Yayınevi).

MUCİZE GİBİ AN

Şağban, Jandarma Komutanlığı kapısında yaşadıklarını şöyle anlatıyor:

"Nizamiye kapısının yanına gidip, 'Bu yaptığınız suç, darbeye iştirak ediyorsunuz. Sizin komutanlarınız biziz. Bizim emrimizi dinleyin. Bunlara inanmayın' dediğim esnada, arkamdan gelen Nurettin Alkan Albay, 'Çekilin önümüzden, açın kapıyı!' diye bağırdı. Böylece teğmenlerle aramızda arbede yaşanmaya başladı. Yumruklarla birbirimize girdik."

Karşılıklı silahlar çekildi. Çıkan çatışmada Nurettin Alkan, kendi personeli Kurmay Binbaşı Ahmet Özcan tarafından vuruldu. Güven Şağban ise darbecilere esir düştü. Ters kelepçe takılarak Jandarma Komutanlığı'nda esirlerin toplandığı odaya götürüldü. Darbecilere "bu FETÖ darbesi, katılmayın, ya ölür ya yargılanırsınız" diye bağırıyordu. Bu sırada Jandarma Genel Komutanı Galip Mendi'nin Özel Kalem Müdürü darbeci Kurmay Albay Erkan Öktem silahını çekip Şağban'a ateş etmeye çalıştı. Hani "mucize" derler ya, Öktem'in silahı tutukluk yaptı ve Şağban ölümden kurtuldu. Güvenlik kameralarından çıkarılan o anın görüntülerini Türkiye uzun süre konuşacaktı.

DARBEYE KARŞI İLK MÜDAHALE

O anın önemini Şağban notlarında şöyle anlatıyor:

"Bütün bunlar saat 22.30 civarında olmuştu. Bu olay, yani dört albayın darbenin ana karargâhlarından birine sadece beylik tabancalarıyla, cüretkâr bir biçimde gitmeleri ve karargâhı geri almaya çalışmaları, Türkiye’de darbeci FETÖ’cülere karşı 15 Temmuz günü yapılmış olan ilk müdahaledir. O gece bu olaydan önce darbecilere karşı yapılmış hiçbir eylem ve müdahale yoktur. Diğer müdahale ve açıklamaların hepsi, 16 Temmuz günü yani gece yarısından sonra gerçekleşecektir. Bizim tarafımızdan yapılan bu müdahale sayesinde darbe girişiminin niteliği erkenden ve açıkça ortaya çıkmıştır."

Düşünün ki TRT'den darbe bildirisi 00.13'te yayınlanmış, Cumhurbaşkanı CNN Türk'e 00.24'te bağlanmış, Soylu TRT önüne 02.35’te gitmişti. FETÖ karşıtı askerler ise saatler önce FETÖ'cülere karşı harekete geçmişti. 

İşin ilginci, Şağban, darbecilerin birçoğunun FETÖ bağlarını çok önceden tespit ettiklerini, ancak üst düzey komutanların tasfiyelere karşı çıktığını, bu sayede darbecilerin 15 Temmuz'a kadar görevde tutulduğunu anlatıyor:

"15 Temmuz öncesinde tehlikeyi sezen bizlerin tüm uğraşlarına rağmen, ısrarla görevde tutulan Erkan Öktem ve Muharrem Demirkale gibi örgüt mensupları, o gece darbenin baş aktörü olarak, memleketi kana buladılar. FETÖ’cülere yol verenler, bize değil onlara inananlar ise sizler bu satırları okurken sanırım torunlarını seviyorlardır."

FETÖ KARŞITLARINA 15 TEMMUZ DAYAĞI

Daha beteri, 15 Temmuz gecesi darbe başarısız olduğunda yaşananlar… 

O gece darbeye karşı direnen ve rehin alınan askerler, karargah teslim alındıktan sonra, uyarılara rağmen darbecilerle karıştırıldılar. Önce kapıda bekleyen siviller tarafından linç girişimine uğradılar, ardından polis tarafından dövüldüler:

"Polis memurları o gece yaşadıklarının, şehit ve yaralı olan arkadaşlarının hıncını bizlerden çıkaracaklardı. Yapacak hiçbir şey yoktu. Hak etmediğimiz sopayı, bizi darbeci sandıkları için yiyecek ve buna da razı olacaktık! (...)  Bu esnada Veli Paşa da içeri girdi ve kapının biraz ilerisinde, dizlerinin üzerine yere çöktü. Kaşı açılmış kanıyordu, bir gözü mosmordu. Bayağı darbe almıştı. 'Komutanım' diyerek, yerde dizlerinin üzerindeyken ona sarıldım. Veli Turan öfkeyle, 'Böyle olmamalıydı. Ben bu hainlerle ne zamandır mücadele ediyorum. Bize bunları yapmamalıydılar. Şu Jandarma’da bunlara karşı koyan ikimizdik, bize yaptıklarına bak!' diye haykırdı."

Güven Şağban, Güneydoğu'da teslim olan PKK'lılara zarar vermeden adalete teslim etmeye çalıştığını, devletin asla hukuktan sapmaması gerektiğini hatırlatıyor. Kendisini dövenlere "her şeye rağmen hakkımı helal ediyorum" diyen Şağban'ın hakkını helal etmediği birileri var:

"Pozisyon almak için olayın nereye evrileceğini görmeye çalışanlara ve TSK’nın komuta kademesinin neredeyse yarısını FETÖ’cülere teslim edenlere ise hakkımı helal etmediğimi ifade etmek istiyorum."

SOYLU TASFİYE ETTİ

Şağban; darbeden önce ihtiyaç yokken İzmir'de kurulan Jandarma Komando Tugayı'nı, Jandarma Radyosu açma girişimini, FETÖ karşıtı subayları karargahtan uzaklaştırmayı hedefleyen tuhaf atamaları, el konulmayan kritik kamera kayıtlarını, darbeden sonra terfi ederek yoluna devam eden bazı FETÖ iltisaklı komutanları, değiştirilen darbe gecesi ceridelerini, kırılan şüpheli cep telefonu ve bilgisayarlarını, 15 Temmuz sonrası karargahta örgütlenen cemaatleri birer birer anlatıyor:

"FETÖ’nün unutulmaması gereken en önemli özelliği, her ortama bukalemun gibi uyum gösterme ve başka grupların içinde kendini gizleme yeteneğidir. Birçok FETÖ’cü savunmalarında 'Ben Menzilciyim', 'İskenderpaşa cemaatindenim', 'Süleymancıyım' ve hatta 'Atatürkçüyüm' demiştir. FETÖ üyeleri, bu yetenekleri sayesinde ülkemizin her kurumunda, ekonomik alanda, siyasal alanda ve sosyal alanda faaliyetlerine devam etmektedirler."

Gazi Güven Şağban'a ne oldu derseniz...

Jandarma, 15 Temmuz sonrasında İçişleri Bakanlığı'na bağlandı. FETÖ'nün isimsiz ihbarlarıyla, zaman ayarlı atamalarla, hakkındaki kumpas soruşturmalarla tasfiye edilemeyen Gazi Güven Şağban, 2017 yılında tasfiye edildiğini notlarında anlatıyor. Tıpkı FETÖ'ye karşı yıllarca mücadele eden diğer Atatürkçü askerler gibi...

Şağban'ın 15 Temmuz notlarını okurla buluşturan ve kitabın önsözünü yazan Haluk Hepkon, şöyle demiş:

"Kendisinin ve başından beri FETÖ’ye karşı çıkan subayların alelacele tasfiye edilmesini ise hiç unutmadı. Haksızlıklara karşı sessiz kalmak onun karakterindeki birinin yapabileceği bir şey değildi. Basına verdiği bir demeçte 'FETÖ emekli edemedi ama Süleyman Soylu etti' diyerek tepkisini göstermişti."

Yaşamın ne çok sözü var. Keşke hayatı bir de ölenlerden dinlesek. Belki de bildiğimiz yalanların sonu gelirdi.

Yazarın Son Yazıları

Ya su kirliyse?

Değişmez görünen gerçekten kaçmak yerine dokunmaya karar verdiğimizde, ona şekil verebildiğimizi de görürüz.

Devamını Oku
04.12.2025
200 günlük burun sürtme davası

Burnumuzla sadece nefes alsaydık en çok kötü kokuların sahipleri mutlu olurdu.

Devamını Oku
01.12.2025
Bir garip ölüm hikâyesi

Yaşamda birikmiş servet, bazen ölümün üzerinde perde olur.

Devamını Oku
27.11.2025
‘Kurucu önderlik’ ve kurucu irade

Küçük niyetler büyük sözlerin arkasına gizlenir.

Devamını Oku
24.11.2025
Yaşamından renkleri çalınan kadın

Koca çınardan nimetini esirgeyen toprak yokluğunu önce çimende gösterir

Devamını Oku
20.11.2025
38 çocuğun duyulmayan çığlığı

Adalet davası uzaktaki bir çığlığı duymakla başlar.

Devamını Oku
17.11.2025
CHP’yi ‘gayrımeşrulaştırma’ operasyonu

Doğa insana kendi sınırlarını çizeceği imkanı sunarken cömerttir.

Devamını Oku
13.11.2025
Eğitimsiz okullar bakanlığı

İnsan ancak eğitilirse özgür olur.

Devamını Oku
10.11.2025
Aman çocuklar duymasın!

Bakmayın gazetecilik yaptığıma.

Devamını Oku
06.11.2025
‘Pardon’ diyen karar

Bir kez olursa hata, iki kez olursa yanlış, tekrar olursa kasıt denir.

Devamını Oku
03.11.2025
Bakanlıktaki ‘koruma kalkanı’

Çoğu zaman sözün çıktığı yere bakarız.

Devamını Oku
30.10.2025
Aranan casus sonunda bulundu!

O kadar çok söz söyleriz ki bazen gerçek kalabalıkta kaybolur.

Devamını Oku
27.10.2025
Boğaziçi’ni nasıl çökerttiler?

Kime söylendiği belirsizse en ağır sözler bile havada kalır. En son Yargıtay başkanı konuştu.

Devamını Oku
23.10.2025
‘PKK yasası’na neden karşıyım

Kapıyı açan anahtar değil, kilidinin bilgisidir.

Devamını Oku
20.10.2025
Öcalan serbest bırakılacak mı

Sözcükler her zaman anlatmak için kullanılmaz.

Devamını Oku
16.10.2025
Apo ve Bahçeli’nin susturduğu asker

Çıkarlar suç ortaklıklarının kaynağıdır.

Devamını Oku
13.10.2025
‘Fatihli Müslümanlar’ rahatsız

“Bizi cehennemle korkutuyorlar ki dünyada onlara boyun eğelim.”

Devamını Oku
09.10.2025
Çocuk tecavüzünde çocuğu yargılayanlar

Çelişki dünyanın kendisinde sanırız, oysa ona sebep olan da insandır.

Devamını Oku
06.10.2025
Tarihin arka duruşması

Eğip bükersin, sarar paketlersin. Her şeye rağmen gerçek olduğu yerde durmaya devam eder.

Devamını Oku
02.10.2025
İŞKUR’u bile soydular

Kapı içeriden açıldı mı soygun normalleşir.

Devamını Oku
29.09.2025
‘Size miras kaldı’ sürprizinden çıkan örgüt

Koca ağaca bakıp dalındaki eksiği görüyorsan haksız değilsin.

Devamını Oku
25.09.2025
İçeridekilerin aileleri neler yaşıyor

Kendi gülünün dikenini çıkarmak kolaydır. Başkalarının acılarını anlamak ise uğraş ister.

Devamını Oku
22.09.2025
Netanyahu’nun Erdoğan’a salladığı parmak

Tek kişide hastalık dedikleri, milyonlarda ideoloji oluyor.

Devamını Oku
18.09.2025
Dananın kuyruğu kopacak derken...

Siz bu yazıyı okurken belki bütün kelimeleri eskimiş olacak.

Devamını Oku
15.09.2025
Erdoğan’ın CHP planı

Sen ardına dönüp bakmazken geçmiş bir gölge gibi seninle birlikte yürüyor.

Devamını Oku
11.09.2025
İBB operasyonunu başlatan AKP’li

Adli yıl açılışında İstanbul cumhuriyet başsavcısı gazetecilerle buluştu. İlginç bir ifade kullandı: “İBB operasyonunu ilk öğrenen kişi Murat Kapki oldu. Nasıl olduğunu bilmiyoruz. O, malları kaçırmaya başlayınca biz de harekete geçtik.”

Devamını Oku
08.09.2025
‘Terörsüz Türkiye’nin kabağı

Dünya değişiyor ama senin çektiğin çile hep aynı kalıyor.

Devamını Oku
04.09.2025
Başörtüsünü çıkaran Fethullahçı

İnsanın çektiği çilelerin sonucu tecrübeleridir.

Devamını Oku
01.09.2025
Topuk kırıldıktan sonra

O çok bildiğimiz gerçekleri her şey görünür olduktan sonra anlatmayı ne kadar çok severiz.

Devamını Oku
14.08.2025
TikTokçu hacı paşa devri

Yükselme kuralını kaybedince yukarıyla aşağı bir olur.

Devamını Oku
11.08.2025
Erdoğan’ın kimliği bile satılık

Hırsızın peşinden koşuyoruz da ya içeride kapıyı açan varsa?

Devamını Oku
07.08.2025
Şehit askerlerin tahlilleri ne söylüyor

Milletler yaşamdan öğrendikçe gelişir. Çöküş dönemlerinde ise ancak ölüm öğreticidir.

Devamını Oku
04.08.2025
Askerler kayıp 5 milyarın peşinde

Sana verirken yokluğu gösterenler, senin olan varlığı harcarken har vuruyor harman savuruyor.

Devamını Oku
31.07.2025
Koca savcılığın dokunmadığı patronlar

Dünya, Sezen Aksu şarkısındaki gibi: Masum değiliz, hiçbirimiz.

Devamını Oku
28.07.2025
Zengin itirafçı olur kurtulur olan garibana olur

Bazen fısıltıyı duyuyorsun. Bazen de çığlığı duyma istiyorlar.

Devamını Oku
24.07.2025
Davutoğlu partisindeki istifalara ne dedi?

Aslında benim sorum yeni çıkan o kitapla ilgiliydi...

Devamını Oku
21.07.2025
Öcalan, Ramazan, Altaylı

Memlekette “süreç bayramı” var. Gelgelelim “hukuk ve özgürlük bayramı” yok.

Devamını Oku
17.07.2025
Domates, biber, patlıcan!

“Demokrat adam”, “demokrat bulmadığı” adama “Ya demokrat ol ya döverim” demiş.

Devamını Oku
14.07.2025
Herkesi başka tartan kantar

Aynı kantar seni başka onu başka tartıyor...

Devamını Oku
10.07.2025
Söyleyin Timur haksız mı? 

Kimin haklı olduğunu söz belirler sanırsın, oysa hak çoğu zaman güç ile dağıtılır. Size bu satırları gazeteci arkadaşım Timur Soykan hakkındaki mahkeme kararını beklerken yazıyorum. 

Devamını Oku
07.07.2025