Süleyman Soylu’nun telefonlarını dinleyen cemaat
Barış Terkoğlu
Son Köşe Yazıları

Süleyman Soylu’nun telefonlarını dinleyen cemaat

27.09.2021 06:00
Güncellenme:
Takip Et:

Bir kocamanlar var. Bir de kodamanlar. Biz hep kocamanları konuşuyoruz. Kodamanlar ise beraber yürümeye devam ediyor.

TCDD’ye genel müdür olarak atanan Abdülkerim Murat Atik’in Adnan Oktar’ın müridi olduğunu ilk kez burada okudunuz. Grubun parasının da silahının da kaynağı belgelere göre, oydu.

Skandallara müdür dayanmıyordu. Atik, 10 gün sonra “görevden affını” istedi. Her şerde bir hayır vardır derler ya. Bu da bir işe yaradı. Ülkenin stratejik kurumunun aslında Adnan Oktar cemaatini finanse etmek için kullanıldığını görmüş olduk.

Hatırlayın…

Atik, genel müdür olmadan sadece beş ay önce, TCDD ile 40 milyon Avro’luk özelleştirme sözleşmesi imzalamıştı. Üstelik anlaşmayı yapan şirketi Sun Grup, Oktar Grubu’na yönelik davada dosyaya girmiş, Atik’in telefonu takibe alınmıştı. Yani polisin izlediği şirkete, devlet özelleştirme ihalesi vermiş, yetmemiş sahibini TCDD’nin başına getirmişti.

LİMANI OKTARCILARA VERMİŞLER

Meğer bu kadar değilmiş. TCDD eskiden beri Oktarcıların finans kaynağıymış.

Nasıl mı?

Hani son dönemde Sedat Peker’in sözleri sayesinde limanları tartışıyoruz ya. Limanlarda yaşanan tuhaflıklar aslında çok eskiye dayanıyor. Sizi 2004 yılına götüreyim. TCDD, o yıl 15 Temmuz’da, İzmir Limanı’nın yükleme ve boşaltma işini, ihalesiz bir şekilde iki şirkete verdi. Bu iki şirket, Reha Denizcilik ve RADEM Lojistik’ti.

İhale olsa bu şirketler asla bu işi alamayacaktı. Çünkü biri 13 Temmuz, öteki 14 Temmuz’da kurulmuştu. Çiçeği burnundaki iki şirketin ortak bir noktası daha vardı. AKP’li siyasetçi Rahmi Genç, iki şirketin de ortağıydı.

Her yıl on milyonlarca dolarlık iş yapan, Türkiye’nin en kârlı limanlarından biri olan İzmir Limanı, belli ki siyaset aracılığıyla, ballı sözleşmeyle, 15 yıllığına “birilerine” teslim edilmişti. Liman gelirinin yüzde 80’ini şaibeli şirketin aldığı akıl almaz sözleşme, o yıllarda kamuoyunu ayağa kaldırdı. İktidar sıkıştı. TCDD iptal kararı aldığını açıkladı. Rahmi Genç, Reha Denizcilik’in ortaklığından ayrıldığını açıkladı.

Gelgelelim, mahkemeye düşen iptal davası yıllarca sürdü. 22 Ocak 2010 tarihli haberde, yılan hikâyesine dönen olay şöyle anlatılıyordu: “TCDD’nin kararı üzerine mahkemeye giden Reha Denizcilik, beş yıl sonra fesih kararını iptal ettirmeyi başardı.”

Peki, TCDD’nin Rekabet Kurumu’nu ve Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’nı bile devre dışı bırakarak ihalesiz liman verdiği Reha Denizcilik’in asıl sahibi kim? Zor değil, o dönemin haberlerinde bu da yazıyor: Hasan Basri Güner.

O kim mi? Daha önce adını bu köşede okudunuz. Abdülkerim Murat Atik’in ortağı. 1999 yılında Oktar Grubu’na yapılan operasyonda tutuklanan mürit. Güner, 2008 yılındaki son yapılan operasyondan kaçarak kurtuldu. Bugün Çin’de firari bir hayat sürüyor.

Anlatılana göre, İzmir ihalesi ona öyle para getirmişti ki… Güner, gruba iki valiz dolar ile geldi.

GİZLİ ÇEKİM SORUMLUSU

Güner’in Oktar’ın müridi olduğu gizli bir bilgi de değil. Bir zamanlar onu anlatan haberler medyada yer almıştı. Ancak Güner’in gruptaki görevi yazılıp çizilmedi. Güner, grupta “montaj-dublaj” ya da “kaset-maset” işlerinden sorumluydu.

1999 yılındaki operasyonda, Güner’in işi şöyle anlatılıyordu:

“(Kasetler) hazırlanır. Sanık Hasan Basri Güner’e verilir. Hasan Basri Güner bu kasetleri Adnan Oktar’a teslime eder. Bu kasetler, ileride gruptan çıkmak isteyen veya sağda solda konuşan kızlara tehdit unsuru olarak kullanılmak üzere muhafaza edilir.”

Güner de kendi ifadesinde çektiği cinsel içerikli kasetlerin ne işe yaradığını açıkladı:

“(Adnan Hoca) bu görüntülerin çekilmesi halinde bu kadınların aleyhimizde konuşamayacaklarını, bunları sır gibi saklayacaklarını söyledi. Bu aşamada bir kardeş, düşman olduğumuz, bizi sevmeyen, bizi çekemeyen kişi veya grupların da bu şekilde gizli olarak uygunsuz görüntü alınmasının, bu şahısların bizim hakkımızda olumsuz sözlerini durduracağını, konuşmaları halinde bu görüntüleri kamuoyuna sunarak, ‘işte bu insan böyle bir insandır’ mantığını yaratıp ‘biz de o şahsın nasıl bir insan olduğunu gösterebiliriz’ dedi. Adnan Hoca onu kabul etti. Bunun üzerine benim mesleğim ve eğitim durumum elektronik ve elektrik yüksek mühendisi olduğu için bana bir ekip kurmam talimatını Adnan Oktar verdi.”

Gerçekten de Hasan Basri Güner’in dinleme kayıtlarında pek çok ünlü isme karşı yapılan montajlı kumpasların izleri çıktı. Grubun hedefindeki gazeteciler ve politikacılar kimi gizli çekim, kimi montajlı görüntülerle kamuoyu önünde küçük düşürülüyordu. İşte bu işlerin sorumlusu Hasan Basri Güner’di.

SOYLU’NUN TELEFON KAYITLARI ÇIKTI

Bu kadar değil…

Grup bu işlerde, elindeki imkânlarla ya da telefon şirketlerindeki adamlarıyla yaptığı yasadışı dinlemeleri de kullanıyordu. Çok ilginç, 1999 yılında, gruba yapılan operasyonda bir dizi ismin dinleme arşivi çıktı. O listede bugünün ünlü bir siyasetçisi vardı: Süleyman Soylu.

Eski Emniyet Müdürü Adil Serdar Saçan’ın imzaladığı; Mehmet Ağar, Celal Adan, Hayri Kozakçıoğlu gibi isimlerin dinleme kayıtlarının grupta yakalandığının anlatıldığı belgede şu yazıyor: “Süleyman Soylu’ya ait 23 sayfa konuşma detayları.”

Tuhaf olay bize AKP iktidarının durumunu gösteriyor…

1999 yılında Adnan Oktar Grubu’nun telefonlarını dinlediği Süleyman Soylu, bugün içişleri bakanı oldu. Ne ilginçtir ki Adnan Oktar Grubu’nun en samimi olduğu, zaman zaman ziyaret ettiği, polisin operasyon yaptığı sabah bile irtibat kurduğu, Oktar’ın cezaevinden mektup yazdığı bakan da Süleyman Soylu’nun ta kendisi.

Bu tuhaf tablo içinde siyasi iktidar, dinleme, izleme, kaset işleri yapan Hasan Basri Güner’e de TCDD’nin en kârlı ihalelerini sıra dışı şekilde verdi. Yetmedi, TCDD ihalelerinin ardından TCDD’yi de gruba sundu. Bu şekilde Oktarcılara bizzat AKP’li siyasetçiler eliyle finansal kaynak yaratıldı. Ankara Büyükşehir Belediyesi başta olmak üzere, belediye otobüsleri reklamları bile AKP’li başkanlar tarafından gruba maddi destek için aktarıldı. İkinci “ne istediniz de vermedik” tablosunda, Oktarcıları finanse eden ve devletin merkezine taşıyan AKP iktidarı, yıllar sonra yine başkalarını suçladı. Kedicikler hapse doluşurken, kodamanlar işlerini yürütmeye devam etti.

Bir deniz kenarında bankta oturduk. Suya ağ atmış tekneleri izliyoruz. Su mu, çırpınan balık mı, yoksa nasırlı eller mi? Hangisi yaşadıklarımızın sorumlusu diye düşünürken arkadan gemiler geçiyor. Biraz uzağa odaklansak yükün sahiplerini istemesek de göreceğiz.

Yazarın Son Yazıları

Ya su kirliyse?

Değişmez görünen gerçekten kaçmak yerine dokunmaya karar verdiğimizde, ona şekil verebildiğimizi de görürüz.

Devamını Oku
04.12.2025
200 günlük burun sürtme davası

Burnumuzla sadece nefes alsaydık en çok kötü kokuların sahipleri mutlu olurdu.

Devamını Oku
01.12.2025
Bir garip ölüm hikâyesi

Yaşamda birikmiş servet, bazen ölümün üzerinde perde olur.

Devamını Oku
27.11.2025
‘Kurucu önderlik’ ve kurucu irade

Küçük niyetler büyük sözlerin arkasına gizlenir.

Devamını Oku
24.11.2025
Yaşamından renkleri çalınan kadın

Koca çınardan nimetini esirgeyen toprak yokluğunu önce çimende gösterir

Devamını Oku
20.11.2025
38 çocuğun duyulmayan çığlığı

Adalet davası uzaktaki bir çığlığı duymakla başlar.

Devamını Oku
17.11.2025
CHP’yi ‘gayrımeşrulaştırma’ operasyonu

Doğa insana kendi sınırlarını çizeceği imkanı sunarken cömerttir.

Devamını Oku
13.11.2025
Eğitimsiz okullar bakanlığı

İnsan ancak eğitilirse özgür olur.

Devamını Oku
10.11.2025
Aman çocuklar duymasın!

Bakmayın gazetecilik yaptığıma.

Devamını Oku
06.11.2025
‘Pardon’ diyen karar

Bir kez olursa hata, iki kez olursa yanlış, tekrar olursa kasıt denir.

Devamını Oku
03.11.2025
Bakanlıktaki ‘koruma kalkanı’

Çoğu zaman sözün çıktığı yere bakarız.

Devamını Oku
30.10.2025
Aranan casus sonunda bulundu!

O kadar çok söz söyleriz ki bazen gerçek kalabalıkta kaybolur.

Devamını Oku
27.10.2025
Boğaziçi’ni nasıl çökerttiler?

Kime söylendiği belirsizse en ağır sözler bile havada kalır. En son Yargıtay başkanı konuştu.

Devamını Oku
23.10.2025
‘PKK yasası’na neden karşıyım

Kapıyı açan anahtar değil, kilidinin bilgisidir.

Devamını Oku
20.10.2025
Öcalan serbest bırakılacak mı

Sözcükler her zaman anlatmak için kullanılmaz.

Devamını Oku
16.10.2025
Apo ve Bahçeli’nin susturduğu asker

Çıkarlar suç ortaklıklarının kaynağıdır.

Devamını Oku
13.10.2025
‘Fatihli Müslümanlar’ rahatsız

“Bizi cehennemle korkutuyorlar ki dünyada onlara boyun eğelim.”

Devamını Oku
09.10.2025
Çocuk tecavüzünde çocuğu yargılayanlar

Çelişki dünyanın kendisinde sanırız, oysa ona sebep olan da insandır.

Devamını Oku
06.10.2025
Tarihin arka duruşması

Eğip bükersin, sarar paketlersin. Her şeye rağmen gerçek olduğu yerde durmaya devam eder.

Devamını Oku
02.10.2025
İŞKUR’u bile soydular

Kapı içeriden açıldı mı soygun normalleşir.

Devamını Oku
29.09.2025
‘Size miras kaldı’ sürprizinden çıkan örgüt

Koca ağaca bakıp dalındaki eksiği görüyorsan haksız değilsin.

Devamını Oku
25.09.2025
İçeridekilerin aileleri neler yaşıyor

Kendi gülünün dikenini çıkarmak kolaydır. Başkalarının acılarını anlamak ise uğraş ister.

Devamını Oku
22.09.2025
Netanyahu’nun Erdoğan’a salladığı parmak

Tek kişide hastalık dedikleri, milyonlarda ideoloji oluyor.

Devamını Oku
18.09.2025
Dananın kuyruğu kopacak derken...

Siz bu yazıyı okurken belki bütün kelimeleri eskimiş olacak.

Devamını Oku
15.09.2025
Erdoğan’ın CHP planı

Sen ardına dönüp bakmazken geçmiş bir gölge gibi seninle birlikte yürüyor.

Devamını Oku
11.09.2025
İBB operasyonunu başlatan AKP’li

Adli yıl açılışında İstanbul cumhuriyet başsavcısı gazetecilerle buluştu. İlginç bir ifade kullandı: “İBB operasyonunu ilk öğrenen kişi Murat Kapki oldu. Nasıl olduğunu bilmiyoruz. O, malları kaçırmaya başlayınca biz de harekete geçtik.”

Devamını Oku
08.09.2025
‘Terörsüz Türkiye’nin kabağı

Dünya değişiyor ama senin çektiğin çile hep aynı kalıyor.

Devamını Oku
04.09.2025
Başörtüsünü çıkaran Fethullahçı

İnsanın çektiği çilelerin sonucu tecrübeleridir.

Devamını Oku
01.09.2025
Topuk kırıldıktan sonra

O çok bildiğimiz gerçekleri her şey görünür olduktan sonra anlatmayı ne kadar çok severiz.

Devamını Oku
14.08.2025
TikTokçu hacı paşa devri

Yükselme kuralını kaybedince yukarıyla aşağı bir olur.

Devamını Oku
11.08.2025
Erdoğan’ın kimliği bile satılık

Hırsızın peşinden koşuyoruz da ya içeride kapıyı açan varsa?

Devamını Oku
07.08.2025
Şehit askerlerin tahlilleri ne söylüyor

Milletler yaşamdan öğrendikçe gelişir. Çöküş dönemlerinde ise ancak ölüm öğreticidir.

Devamını Oku
04.08.2025
Askerler kayıp 5 milyarın peşinde

Sana verirken yokluğu gösterenler, senin olan varlığı harcarken har vuruyor harman savuruyor.

Devamını Oku
31.07.2025
Koca savcılığın dokunmadığı patronlar

Dünya, Sezen Aksu şarkısındaki gibi: Masum değiliz, hiçbirimiz.

Devamını Oku
28.07.2025
Zengin itirafçı olur kurtulur olan garibana olur

Bazen fısıltıyı duyuyorsun. Bazen de çığlığı duyma istiyorlar.

Devamını Oku
24.07.2025
Davutoğlu partisindeki istifalara ne dedi?

Aslında benim sorum yeni çıkan o kitapla ilgiliydi...

Devamını Oku
21.07.2025
Öcalan, Ramazan, Altaylı

Memlekette “süreç bayramı” var. Gelgelelim “hukuk ve özgürlük bayramı” yok.

Devamını Oku
17.07.2025
Domates, biber, patlıcan!

“Demokrat adam”, “demokrat bulmadığı” adama “Ya demokrat ol ya döverim” demiş.

Devamını Oku
14.07.2025
Herkesi başka tartan kantar

Aynı kantar seni başka onu başka tartıyor...

Devamını Oku
10.07.2025
Söyleyin Timur haksız mı? 

Kimin haklı olduğunu söz belirler sanırsın, oysa hak çoğu zaman güç ile dağıtılır. Size bu satırları gazeteci arkadaşım Timur Soykan hakkındaki mahkeme kararını beklerken yazıyorum. 

Devamını Oku
07.07.2025