Cahil ve faşist liderlerin savaşı

Cahil ve faşist liderlerin savaşı

19.06.2025 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

Aslında bu köşe yazısını kaleme almanın hiçbir anlamının olmayacağı 36 saatlik süreç yaşıyoruz.

Uçuşan haberler çelişkili ve belirsiz. Bir kısmı duyuma bir kısmı dedikoduya bir kısmı ise stratejik tahminlere dayanıyor. Diğer yandan da somut olayları gösteriyorlar ama onları da kimin, nasıl aktardığı yine güvenilmez bir ortam yaratıyor.

İran ve İsrail ağır bir boks maçına girişmiş durumdalar, dünya da nefesini tutmuş seyrediyor. Tarafların uzak veya yakın çıkar ilişkilerinin parçası olan herkes ringe her an dalabilir. Bir yandan İsrail “Tahran’ı boşaltın” diyor, diğer yandan İran “Asıl siz Hayfa ve Tel Aviv boşaltın” diyor... Blöf mü bilinmez ama İsrail buna alışık değil. Sonuçta 1.5 yıldır, tek yönlü olarak “Derhal buraları boşaltın” emrini verdiği sivillerin üzerine kurşun ve bombalarla ölüm yağdırmaya alışmışlar, dolayısıyla kendilerine böyle tehditler gelmesini anlayamıyorlar.

Her türlü cümleyi duyuyoruz: “İran hava sahasına tam hâkimiyet sağladık” diyen İsrail; “Yüzyıllar boyu unutulmayacak olan sürprizlerle dolu bir geceye hazır olun” diyen İran; “Derhal kayıtsız şartsız teslim olun” diye İran’a ültimatomlar yağdıran Trump, Ortadoğu’da bütün gece yankılanan alarm sirenleri ve hangi yönden nereye doğru gittiği anlaşılmayan füzeler...

İsrail, Amerika’ya güvenerek Ortadoğu’nun her yerinde borusunu öttüren mafya devleti rolünde girişti. “Kadın veya çocuk fark etmez, istediğim sivili öldürürüm. Suriye’de istediğim yeri ele geçiririm, gerekirse bombalar yağdırıp İran’a da saldırırım. Ne de olsa, Amerikan dayım her zamanki gibi arkamdadır.” Bu kriz yaşanırken başta New York olmak üzere Amerika’nın tüm büyük merkezlerinde Yahudi lobisinin kontrol ettiği medya ve finans baronları Trump’a tarihte görülmemiş bir baskı yapıyorlardır, kimse aksini iddia edemez! Ne ricalar ne tehditler ne pazarlıklar! Washington’ın sağlayabileceği GBU57 model sığınak avcısı bombalar ve üstelik bunların Fordo nükleer tesisine bir Amerikan uçağıyla bırakılması gerekliliği, ABD’nin savaşa dahil olmasını ısrarla istemelerinin nedenlerinin başında geliyor.

Trump’ın Hamaney’e yaptığı tehditler ortada: “Yerini biliyoruz seni şimdilik öldürmeyeceğiz.” Bu cümle, yıllardır bildiğimiz ve değişik ortamlarda kanıtlarıyla ortaya koyduğumuz, Batı’nın Ortadoğu’ya ve “koyu tenli insanlara” bakışını yansıtıyor. İşin acı tarafı, Avrupa Birliği Trump’a “Başka bir ülkenin cumhurbaşkanı hakkında sen nasıl böyle konuşabilirsin?” demeyecek. Trump Ortadoğu’da istediği ülkeye yakın olabilir, istediği liderden nefret edebilir ama ABD’nin böyle bir dil kullanması insana pes dedirtiyor. Ortadoğu ülkelerinin liderlerinin bile, inanın herhangi bir batı ülkesinin gözünde, bir bürokrat kadar bile değeri yok.

Konu, cahil liderlerin bu külhanbeylik, para, silah ve güç gösterisi yarışında birbirine maytap atar gibi nükleer füze atabilme tehlikesi. Değerli dostum Prof. Tolga Yarman Halk Tv’de kendini paralıyor: “Dünyadaki insanların gidecekleri başka bir yer yok. Mars’ta bilmem ne kolonisi yok. Bu dünya bir cennet.”

Amerika ve Rusya, 1962 yılında Küba açıklarında karşı karşıya geldiklerinde, Kruşçev ve Kennedy bu nükleer çılgınlığa uzak durmayı ve bir anlaşma zemini yaratmayı başarmışlardı. Küba yakınlarında, Atlantik Okyanusu’nda meydana gelmesi beklenen bir felaket senaryosu böylece engellenmişti.

İsrail’in planlarından biri de, İran’da molla liderleri ve komutanları öldürerek oluşabilecek bir ayaklanmanın önünü açmak. Bence böyle bir şey olmayacak; çünkü İranlı muhalif ve solcuların İsrail saldırırken böyle bir fırsatçılıkla ayaklanarak halkın gözünde kendilerini lekelemeyeceklerini düşünüyorum.

İSRAİL'İN ESKİ BAŞBAKANI BİLE İSYAN ETTİ!

Dünyada yapılan kamuoyu araştırmalarında İsrail’in imajı yerle bir! Son 1.5 yılda, bu hükümet yüzünden İsrail’e ve Yahudilere gösterilen dayanışmanın büyük kısmı yok oldu. Ne kadar ilginçtir ki bu sivil katliamı görmemeye çalışan sayısız Yahudi var. Mesela İsrail son bir haftadır İran’la boğuştuğu için Gazze’deki çocuklar, kadınlar ve siviller bombalanmıyor, diye düşünüyorum! 5 Haziran’da, yani İsrail’in İran’a saldırmasından önce, İsrail’in eski başbakanı Ehud Olmert’in daha önce Haaretz gazetesinde yayınlanan bir makalesi Le Monde’da çıktı. Şöyle özetleyeyim: Kendi ülkesine “soykırımcı” dememek için bin dereden su getiriyor ama buna rağmen artık son yaşananlardan sonra bunun başka türlü adlandırılamayacağını da ima ediyor, İsrail hükümetinin artık kendi halkına ve İsrail devletine düşman hale geldiğini söylüyor. Gazze’de, halkın bombalanması dışında, açlığa terk edilmesinin de felaket getiren politikalar olduğunu savunuyor ve La Haye Uluslararası Mahkemesi’nin vereceği ekonomik ve diplomatik cezaların ağır sonuçlar getireceğini vurguluyor. Bazı İsrail askerlerinin sosyal medyada cinayetleriyle övünmeye cüret edebildiklerini de aktardıktan sonra, savaş suçları mahkemesinde ifade vermeye çağrıldıklarında hiçbir müdafaaları olamayacağının özellikle altını çiziyor. Yani bence Olmert, soykırım kelimesini kullanmıyor, ama resmen tarif ediyor! Dünyada sayısız Musevi, Netanyahu Hükümeti’nin katliamlarına artık dayanamıyor!

Yazımı kapatırken, faşist ve cahil liderlerin dünyayı sürüklediği korkunç senaryolardan uzak durmak için, Tolga Yarman’ın bilinçlenme çağrısına uyarak, cennet dünyamıza sahip çıkmamız gerektiğini en saf ve samimi “çocuksu” duygularla ifade etmek istiyorum.

Yazarın Son Yazıları

CHP kurultayı: Kazananlar ve kaybedenler

1970’lerde, İstanbul’da Tenis Eskrim Dağcılık Kulübü’nde eski şampiyonlarımızdan Fehmi Kızıl vardı.

Devamını Oku
04.12.2025
CHP kurultayı demokrasiyi aydınlatacak!

CHP kurultayı, bu hafta sonu her zamanki gibi büyük bir medya ilgisi altında yaşanacak.

Devamını Oku
27.11.2025
Mustafa Kemal’i hazmedemeyen solcular!

İddianame açıklaması yüzünden geçen hafta yazamadığım konuya hemen giriyorum.

Devamını Oku
20.11.2025
İddianame ve kritik yönlendirme

Pek de sürpriz olmadı.

Devamını Oku
13.11.2025
Sahte dünyalar kuşatması

Paranın sahtesi vardır, kalpazanlar basar.

Devamını Oku
06.11.2025
Cumhuriyet, iki kahraman ve yarınlar

Dün Cumhuriyet Bayramımızı kutladık.

Devamını Oku
30.10.2025
CHP davasına dikkat!

Siyaset, insanların daha iyi yaşaması için yapılır, dünyanın neresinde olursa olsun.

Devamını Oku
23.10.2025
Yok olan Nobeller ve edepler

Trump bozulmuş, “Nasıl olur da Nobel Barış Ödülü bana verilmez?!” “Ben yedi savaş durdurdum, gidip hiçbir şeyi yapamamış birine verecekler o ödülü” deyip duruyordu.

Devamını Oku
16.10.2025
Özel-Bahçeli düellosu, cevapsız sorular

Sinan Ateş cinayetinin dumanı tütmeye devam ederken bu cinayetin bir numaralı sanığı 90’lı yılları anımsatan bir şekilde güpegündüz öldürüldü.

Devamını Oku
09.10.2025
‘Bombalı Nobel’ ve barış!

Bugünlerde, Trump ve Netanyahu’nun anlaşarak Ortadoğu’ya ve Filistin’e dayattıkları yeni düzenin ve “sözde” barışın hangi hızda yaşama geçip geçemeyeceğini öğreneceğiz, tabii yeni sürprizlerle karşılaşmazsak...

Devamını Oku
02.10.2025
Fenerbahçe, Türkiye ve demokrasi dersi!

Fenerbahçe Spor Kulübü’nde nöbet değişimi oldu.

Devamını Oku
25.09.2025
Misyonlarını tamamlayamayan kayyumlar!

Daha iki yıl önce kazanması için elimizden geleni yaptığımız, uğruna 24 saat koşturduğumuz Kılıçdaroğlu’nun, o gece kendisine umut bağlayan milyonların neredeyse tamamını karşısına alacak pasif duruşu ve agresif sessizliğiyle, Vito’larına binip kaybolmasına şahit olmak bize nasipmiş...

Devamını Oku
18.09.2025
Demokrasimizin açık yarası ve vazgeçilmez ikazlar

Türkiye, darbe günlerinde gördüğü sahneleri yaşadı.

Devamını Oku
11.09.2025
Kayyuma karşı halk, partisiyle direniyor!

Bunu da gördük.

Devamını Oku
04.09.2025
Anne Frank bana Gazze hakkında mektup yollamış…

Dün aldığım bu mektubu sizlerle paylaşmak istedim.

Devamını Oku
28.08.2025
Cerahatin içinde yüzüyoruz...

Haftada bir köşe yazısı kaleme alarak gündemi yakalamak için, şapkadan üç değil, beş tavşan çıkarmanız lazım!

Devamını Oku
21.08.2025
Diyanet İşleri Başkanı’na açık mektup

Diyanet İşleri Başkanı Sayın Ali Erbaş...

Devamını Oku
14.08.2025
Komisyon başladı: Ufukta neler olabilir?

Cumhuriyet Halk Partisi, tabanından ve partinin ileri gelenlerinden yapılan bütün uyarılara rağmen komisyona katıldı.

Devamını Oku
07.08.2025
CHP komisyona katılmamalıdır, tersine...

CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve MYK’sının bu ikazları dikkatle değerlendirmeye alacaklarına inanıyorum.

Devamını Oku
31.07.2025
Bir "Altan Bey" geçti bu topraklardan

Yıl 1955, genç gazeteci Altan Öymen ve iki polis Ankara kışının ortasında…

Devamını Oku
24.07.2025
15 Temmuz’dan terörsüz Türkiye’ye...

Gündem aşırı yoğun. Ekrem İmamoğlu’na açılan en akıl almaz davalardan biri dün karara bağlandı.

Devamını Oku
17.07.2025
Satranç oynarken şahınızı veremezsiniz!

Gündem belli: AKP’nin “muhalefetsiz demokrasi modeli” için yaptığı çalışmalar...

Devamını Oku
10.07.2025
Sivas'tan bugüne... Karanlıklar ve tehditler devam ederken

Dün, 2 Temmuz’du… 32 yıl önce yobazların 35 aydınımızı yakarak katletmesinin yıldönümü...

Devamını Oku
03.07.2025
‘Mutlak butlan’a karşı CHP kararlılığı!

Özgür Özel ve Ekrem İmamoğlu sayesinde CHP’nin birinci parti konumuna yükseldiğini gören AKP, ne yapıp edip bu iki lideri durdurmak için her şeyi yaptı ve yapmaya da devam ediyor.

Devamını Oku
26.06.2025
Cahil ve faşist liderlerin savaşı

Aslında bu köşe yazısını kaleme almanın hiçbir anlamının olmayacağı 36 saatlik süreç yaşıyoruz...

Devamını Oku
19.06.2025
Özgür Özel’in samimi gözyaşları

Her ölüm dayanılmaz bir acıdır. Şayet o ölüm, kalp krizi, trafik kazası, elektrik çarpması, cinayet veya intiharla gelmiş ise insan nefes alamaz hale gelir.

Devamını Oku
12.06.2025
Hiçbir şey, göründüğü gibi değildir

Yaşam akıp giderken, siyasi olaylara karşı yorumlar -tahminlerim bazen çok emin görünseler de- altüst olabiliyor.

Devamını Oku
05.06.2025
Çağdaş Türkiye mutlulukları ve üzüntüleri

Hayat, iyi ve kötü olaylar arasında oluşan düğümler şeklinde akan öznel bir film gibi. Seviniyoruz, üzülüyoruz, kahroluyoruz, âşık oluyoruz, şaşırıyoruz, kâh siyasetçilere kâh en yakınlarımıza kâh tuttuğumuz takıma kızıyoruz.

Devamını Oku
29.05.2025
Hayatınızda kaç tıkanıklık var?

Bazen içiniz tıkanır ya, nefes alamaz gibi olursunuz. Uyumak istersiniz ama uyuyamazsınız. İçiniz isyanlardadır, konuşacak kimseniz yoktur. Bütün bunları yaşarken bir de kapana kısılmış fare gibi trafikte kalmışsınızdır mesela!

Devamını Oku
22.05.2025
Yoksa bu bir savaş bildirisi mi?

Hayatı terör yüzünden kararmış aileler için acaba 12 Mayıs 2025 itibarıyla acılar son bulacak mı, yoksa bu tarih iç ve dış siyasetimizi daha da büyük kargaşaya taşıyacak kritik bir eşik mi olacak?

Devamını Oku
15.05.2025
Sokaktaki kediden lidere kadar her yer şiddet!

Sokaktaki kediden lidere kadar her yer şiddet!

Devamını Oku
08.05.2025
Dünyanın sahte demokrasi parodileri (Trump ve ötesi)

Dünyanın sahte demokrasi parodileri (Trump ve ötesi)

Devamını Oku
01.05.2025
Subianto-Nutuk-Abdullah amcamız!

Subianto-Nutuk-Abdullah amcamız!

Devamını Oku
24.04.2025
Erdoğan’ın, yenilmez bir İmamoğlu’na katkıları

Erdoğan’ın, yenilmez bir İmamoğlu’na katkıları

Devamını Oku
17.04.2025
‘Parti devleti’ ve öncü muhalefet

‘Parti devleti’ ve öncü muhalefet

Devamını Oku
10.04.2025
Gezi ve Saraçhane farkı!

Gezi ve Saraçhane farkı!

Devamını Oku
03.04.2025
Çok 'özel' bir lider, Özgür Özel

Çok "özel" bir lider, Özgür Özel

Devamını Oku
27.03.2025
İmamoğlu ve demokrasi halka emanet

İmamoğlu ve demokrasi halka emanet

Devamını Oku
20.03.2025
Çifte standartlar ülkesinde demokrasi mücadelesi

Çifte standartlar ülkesinde demokrasi mücadelesi

Devamını Oku
13.03.2025
Tarih nedir, ne değildir?

Tarih nedir, ne değildir?

Devamını Oku
06.03.2025