Müjdat Gezen, Akpınar, AKM ve muhalefet!

Müjdat Gezen, Akpınar, AKM ve muhalefet!

04.03.2021 07:30
Güncellenme:
Takip Et:

Müjdat Gezen ve Metin Akpınar’ın beraatları tabii ki toplumun geniş çoğunluğu açısından büyük bir rahatlama ile karşılanan güzel bir haber oldu. Böyle bir konunun bu kadar ağır iddialarla gündeme girmiş ve aylarca ülkeyi meşgul edebilmiş olması, esas yazık olan bu! Türkiye’nin gerek onlar gibi, gerek Genco Erkal, Ferhan Şensoy, Ekrem Kahraman, Orhan Kurtuldu, gerek Orhan Aydın, Ataol Behramoğlu gibi yere sağlam basan, sonsuzluğa harç atmış sanatçıya sahip olması bu ülkenin en büyük zenginliklerinden biridir. Değerli meslektaşlarımla gurur duyuyorum. Onlar, Atatürk aydınlanmasının en büyük övgülerini hak eden abidelerdir.   

Erdoğan, yakında inşaatı biteceği söylenen Atatürk Kültür Merkezi hakkında, “Ben artık Atatürk Kültür Merkezi demiyorum, çünkü biz orayı bir opera binası olarak hazırlamış durumdayız” şeklinde bir demeç verdi ve baklayı ağzından çıkardı. Cami yapımı dahil, Taksim Meydanı yeniden düzenlenirken AKM’nin, aynı isimle çok güzel bir şekilde yerinde devam edeceğini söyleyerek ağzımıza bal çalmışlardı. Anlaşılan, artık böyle bir jeste gereksinim duymuyorlar. Öncelikle AKP’ye değil, CHP’ye ve tüm muhalefet partilerine seslenmek istiyorum: Bu konuyu fazla ciddiye almadığınız için sizlerin sesini duyamadık! Yoksa bunu bir detay, basit bir isim seçimi mi sandınız? Aynen Atatürk Havalimanı gibi en kritik ve sembolik noktalardan Atatürk isminin esrarengiz bir el tarafından, bir gecede değil, zamana yayılarak silinip yok edilmeye çalışıldığını hâlâ anlayamadınız mı? Şayet iktidar bunu yapmaya cüret ederse ve bizim ana muhalefet ve yavru muhalefet partilerimiz “çok daha önemli konuları” olduğuna inanmayı sürdürürlerse, bir adım ötesinde Taksim’deki Atatürk anıtını “Şimdi biz bu heykeli alıp çok daha güzel bir yere taşıyacağız” masalıyla yerinden söküp, adeta bitkisel hayat deposunda yeşil bir alanda emekliliğe geçiş yaptırıp kaldırırlar! Sayın Kılıçdaroğlu, Sayın Akşener ve bütün diğer partiler, hadi diyelim antenleriniz fazla açık olmadığından Atatürk Havalimanı’nın adının neden yerine yeni liman yapma pahasına yok edildiğini göremediniz... Bunu da mı anlamazlıktan gelip seyredeceksiniz? Cumhuriyeti ve laikliği sinsi planlarla yok etmek isteyen gizli ajandalara daha nereye kadar seyirci kalacaksınız?

Eminim operacılar da bana katılacaktır, orası bizim için Atatürk Kültür Merkezi’dir ve sonsuza dek öyle kalacaktır, sonsuza kadar. Takma isimli bir komediye girişmeye çalışan olursa, kimse o ismi telaffuz etmez, AKM varlığını sürdürür, sonra da gün gelir dinmeyen alkışlarla gerçek ismini geri alır.

FEZLEKELER MECLİS’E GELİNCE NELER YAŞAYACAĞIZ? 

Birileri zannediyor ki, HDP veya buna benzer bir ismi taşıyan aynı doğrultuda bir oluşumu birkaç senede bir kapatırsak, “Kürt sorunu” yok olacak. Yıllarca “Bu ülkede artık parti kapatma dönemi bitmiştir” diye nutuk atan iktidar partisi, herhalde Bahçeli’nin getirdiği ilginç şartlanmalarla şimdi bir HDP kapatma merakına saplandı! 

Öncelikle anlayamadığım nokta şu: Bir parti kapatılacaksa, bu iktidar partisinin emri veya talebi ile mi oluyor yoksa Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı tarafından elindeki veriler gözetilerek mi? Nasıl oluyor da böyle bir dava açılmadan parlamentoda AKP Grup Başkanvekili Cahit Özkan, “HDP hem siyasi hem de hukuken kapanacaktır. Milletin vicdanında kapatılacaktır” şeklinde bir konuşma yapabiliyor? Ve ardından aynı iktidar nasıl oluyor da işine geldiği zaman çıkıp “Yargı bağımsızdır, kararları onlar alır” demekten çekinmiyor? İktidarın içine mi doğuyor, cumhuriyet başsavcısının böyle bir dava açacağı?   

Defalarca, benzer partiler kapatıldı. Her defasında yeniden kuruldular ve yola devam ettiler. Hem de mağdur edilmiş olarak, bir nevi halkın bir kısmının gözünde güçlenmiş olarak. Efendim, bu sefer yerine parti açılmasına imkân verilmeyecekmiş... Peki, nasıl yapacaksınız bunu? İlgi alanlarını daraltarak veya yorumla ilerleyen önleyici yasalar getirerek mi? Anlaşılan AKP’nin yeni demokrasi ve yeni Türkiye tarifi giderek ilginçleşiyor, işin içinden çıkılmaz ve anlaşılmaz bir hal alıyor.

Hiç akıllarına geliyor mu, HDP kapatılırsa o partiye destek veren veya gönül veren veya Türkiye’de bir Kürt sorunu olduğuna inandırılmış milyonlarca insan ne yapacak? Onları PKK’ye yaklaştırmış olmayacak mısınız? Satranç masasının birkaç hamle ötesini görmekten aciz mi bu insanlar? Emperyalist Batı bu fırsatı nasıl değerlendirecek ve PKK’ye verdiği/vereceği desteği ve yazacağı siyasi senaryoları ne kadar artırabilir, bunu da mı okuyamıyorlar?

Her Kürt kökenli vatandaş, benim için birinci sınıf yurttaşımdır, kardeşimdir. Beni üzen, onların Türklerden ayrı bir insan tipolojisi olduğu konusunda beyinlerinin yıllardır yıkanmış olmasıdır. Maalesef kimi aydınlarımızın bile beyni o kadar yıkanmıştır ki, şu anda bu cümlemi bile anlayamadan okuyup “Şuna bak, Türklerle Kürtleri aynı zannediyor” diye bu cümleyi aşağılayabilmektedirler. Halbuki konu çok daha basit. “Türkler” dediğimizde aynı ülkenin bayrağı altında yaşayan, aynı kaderi paylaşan eşit yurttaşlardan bahsediyoruz. Bu şekilde ulusunun karışımlarını bayrak altında bütünleştirmiş birçok ülke var. “Türkler” derken de bir ırktan bahsetmiyoruz. Bu yüzden Atatürk “Ne mutlu Türküm diyene” şeklinde bir cümle kullanıyor, “Ne mutlu Türk kanı taşıyana” demiyor! Ayrıca, “Türk kanı taşıyor” denilen insanlar da belki 30 farklı etnik kökenin karışımından oluşuyor. Bugün “Kürt” diye PKK tarafından adeta fişlenen ve ayrı bir toprağı kullanma hakkı verilmek istenen insanlar da yıllardır başka etnik kökenlilerle evlenerek, çocuk yaparak zaten büyük bir zenginlikle “karışıyor”. Bu coğrafyanın insanları, tam bir “beraber erime kazanı” içinde yer aldığımızı göremeyen körelmiş insanlar haline dönüştürülmeye çalışılıyor.

Kürt kökenli vatandaşlarımızın siyaset yapma hakları ellerinden alınamaz. Bugünkü HDP, arzu edilen siyasi tavrı göstermiyorsa, teröre yüksek sesle karşı çıkamıyorsa bunun sandıkta bedelini ödeyecek. Bu partiyi oylarıyla hizaya getirebilecek olan seçmenlerdir. Başkaları veya “parti kapatıcılar” değil. Elbet bu coğrafyada ortak bir yaşamı kardeşçe yaşamamızdan daha güzel ve daha kutsal bir hak olmadığını er geç herkes anlayacak. 

‘DEMOKRATİK DİJİTAL DEVRİM (D3) TÜZÜK TASLAĞI’

Yarın sabah (5 Mart Cuma) 11.30’da, Taksim’deki Piramid Sanat’ta, “CHP için Demokratik Dijital Devrim Tüzük Taslağı” konulu basın toplantısı yapılacak. Aylar, hatta yıllar süren bir çalışmayla ve birçok CHP’linin katkısıyla yürüttüğüm bu tüzük taslağı, hem PDF formatında hem de kitap olarak Türkiye’de ve siyasi partilerde demokrasi arayışında olan kitlelere dağıtılacak. Siyasi kararların, genel başkan ve etrafındaki üç-beş kişilik yakın ekibin eksenine takılı kalan değil, halkın geneline yayıldığı bir tam demokrasi çağrısı...

Yazarın Son Yazıları

CHP kurultayı: Kazananlar ve kaybedenler

1970’lerde, İstanbul’da Tenis Eskrim Dağcılık Kulübü’nde eski şampiyonlarımızdan Fehmi Kızıl vardı.

Devamını Oku
04.12.2025
CHP kurultayı demokrasiyi aydınlatacak!

CHP kurultayı, bu hafta sonu her zamanki gibi büyük bir medya ilgisi altında yaşanacak.

Devamını Oku
27.11.2025
Mustafa Kemal’i hazmedemeyen solcular!

İddianame açıklaması yüzünden geçen hafta yazamadığım konuya hemen giriyorum.

Devamını Oku
20.11.2025
İddianame ve kritik yönlendirme

Pek de sürpriz olmadı.

Devamını Oku
13.11.2025
Sahte dünyalar kuşatması

Paranın sahtesi vardır, kalpazanlar basar.

Devamını Oku
06.11.2025
Cumhuriyet, iki kahraman ve yarınlar

Dün Cumhuriyet Bayramımızı kutladık.

Devamını Oku
30.10.2025
CHP davasına dikkat!

Siyaset, insanların daha iyi yaşaması için yapılır, dünyanın neresinde olursa olsun.

Devamını Oku
23.10.2025
Yok olan Nobeller ve edepler

Trump bozulmuş, “Nasıl olur da Nobel Barış Ödülü bana verilmez?!” “Ben yedi savaş durdurdum, gidip hiçbir şeyi yapamamış birine verecekler o ödülü” deyip duruyordu.

Devamını Oku
16.10.2025
Özel-Bahçeli düellosu, cevapsız sorular

Sinan Ateş cinayetinin dumanı tütmeye devam ederken bu cinayetin bir numaralı sanığı 90’lı yılları anımsatan bir şekilde güpegündüz öldürüldü.

Devamını Oku
09.10.2025
‘Bombalı Nobel’ ve barış!

Bugünlerde, Trump ve Netanyahu’nun anlaşarak Ortadoğu’ya ve Filistin’e dayattıkları yeni düzenin ve “sözde” barışın hangi hızda yaşama geçip geçemeyeceğini öğreneceğiz, tabii yeni sürprizlerle karşılaşmazsak...

Devamını Oku
02.10.2025
Fenerbahçe, Türkiye ve demokrasi dersi!

Fenerbahçe Spor Kulübü’nde nöbet değişimi oldu.

Devamını Oku
25.09.2025
Misyonlarını tamamlayamayan kayyumlar!

Daha iki yıl önce kazanması için elimizden geleni yaptığımız, uğruna 24 saat koşturduğumuz Kılıçdaroğlu’nun, o gece kendisine umut bağlayan milyonların neredeyse tamamını karşısına alacak pasif duruşu ve agresif sessizliğiyle, Vito’larına binip kaybolmasına şahit olmak bize nasipmiş...

Devamını Oku
18.09.2025
Demokrasimizin açık yarası ve vazgeçilmez ikazlar

Türkiye, darbe günlerinde gördüğü sahneleri yaşadı.

Devamını Oku
11.09.2025
Kayyuma karşı halk, partisiyle direniyor!

Bunu da gördük.

Devamını Oku
04.09.2025
Anne Frank bana Gazze hakkında mektup yollamış…

Dün aldığım bu mektubu sizlerle paylaşmak istedim.

Devamını Oku
28.08.2025
Cerahatin içinde yüzüyoruz...

Haftada bir köşe yazısı kaleme alarak gündemi yakalamak için, şapkadan üç değil, beş tavşan çıkarmanız lazım!

Devamını Oku
21.08.2025
Diyanet İşleri Başkanı’na açık mektup

Diyanet İşleri Başkanı Sayın Ali Erbaş...

Devamını Oku
14.08.2025
Komisyon başladı: Ufukta neler olabilir?

Cumhuriyet Halk Partisi, tabanından ve partinin ileri gelenlerinden yapılan bütün uyarılara rağmen komisyona katıldı.

Devamını Oku
07.08.2025
CHP komisyona katılmamalıdır, tersine...

CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve MYK’sının bu ikazları dikkatle değerlendirmeye alacaklarına inanıyorum.

Devamını Oku
31.07.2025
Bir "Altan Bey" geçti bu topraklardan

Yıl 1955, genç gazeteci Altan Öymen ve iki polis Ankara kışının ortasında…

Devamını Oku
24.07.2025
15 Temmuz’dan terörsüz Türkiye’ye...

Gündem aşırı yoğun. Ekrem İmamoğlu’na açılan en akıl almaz davalardan biri dün karara bağlandı.

Devamını Oku
17.07.2025
Satranç oynarken şahınızı veremezsiniz!

Gündem belli: AKP’nin “muhalefetsiz demokrasi modeli” için yaptığı çalışmalar...

Devamını Oku
10.07.2025
Sivas'tan bugüne... Karanlıklar ve tehditler devam ederken

Dün, 2 Temmuz’du… 32 yıl önce yobazların 35 aydınımızı yakarak katletmesinin yıldönümü...

Devamını Oku
03.07.2025
‘Mutlak butlan’a karşı CHP kararlılığı!

Özgür Özel ve Ekrem İmamoğlu sayesinde CHP’nin birinci parti konumuna yükseldiğini gören AKP, ne yapıp edip bu iki lideri durdurmak için her şeyi yaptı ve yapmaya da devam ediyor.

Devamını Oku
26.06.2025
Cahil ve faşist liderlerin savaşı

Aslında bu köşe yazısını kaleme almanın hiçbir anlamının olmayacağı 36 saatlik süreç yaşıyoruz...

Devamını Oku
19.06.2025
Özgür Özel’in samimi gözyaşları

Her ölüm dayanılmaz bir acıdır. Şayet o ölüm, kalp krizi, trafik kazası, elektrik çarpması, cinayet veya intiharla gelmiş ise insan nefes alamaz hale gelir.

Devamını Oku
12.06.2025
Hiçbir şey, göründüğü gibi değildir

Yaşam akıp giderken, siyasi olaylara karşı yorumlar -tahminlerim bazen çok emin görünseler de- altüst olabiliyor.

Devamını Oku
05.06.2025
Çağdaş Türkiye mutlulukları ve üzüntüleri

Hayat, iyi ve kötü olaylar arasında oluşan düğümler şeklinde akan öznel bir film gibi. Seviniyoruz, üzülüyoruz, kahroluyoruz, âşık oluyoruz, şaşırıyoruz, kâh siyasetçilere kâh en yakınlarımıza kâh tuttuğumuz takıma kızıyoruz.

Devamını Oku
29.05.2025
Hayatınızda kaç tıkanıklık var?

Bazen içiniz tıkanır ya, nefes alamaz gibi olursunuz. Uyumak istersiniz ama uyuyamazsınız. İçiniz isyanlardadır, konuşacak kimseniz yoktur. Bütün bunları yaşarken bir de kapana kısılmış fare gibi trafikte kalmışsınızdır mesela!

Devamını Oku
22.05.2025
Yoksa bu bir savaş bildirisi mi?

Hayatı terör yüzünden kararmış aileler için acaba 12 Mayıs 2025 itibarıyla acılar son bulacak mı, yoksa bu tarih iç ve dış siyasetimizi daha da büyük kargaşaya taşıyacak kritik bir eşik mi olacak?

Devamını Oku
15.05.2025
Sokaktaki kediden lidere kadar her yer şiddet!

Sokaktaki kediden lidere kadar her yer şiddet!

Devamını Oku
08.05.2025
Dünyanın sahte demokrasi parodileri (Trump ve ötesi)

Dünyanın sahte demokrasi parodileri (Trump ve ötesi)

Devamını Oku
01.05.2025
Subianto-Nutuk-Abdullah amcamız!

Subianto-Nutuk-Abdullah amcamız!

Devamını Oku
24.04.2025
Erdoğan’ın, yenilmez bir İmamoğlu’na katkıları

Erdoğan’ın, yenilmez bir İmamoğlu’na katkıları

Devamını Oku
17.04.2025
‘Parti devleti’ ve öncü muhalefet

‘Parti devleti’ ve öncü muhalefet

Devamını Oku
10.04.2025
Gezi ve Saraçhane farkı!

Gezi ve Saraçhane farkı!

Devamını Oku
03.04.2025
Çok 'özel' bir lider, Özgür Özel

Çok "özel" bir lider, Özgür Özel

Devamını Oku
27.03.2025
İmamoğlu ve demokrasi halka emanet

İmamoğlu ve demokrasi halka emanet

Devamını Oku
20.03.2025
Çifte standartlar ülkesinde demokrasi mücadelesi

Çifte standartlar ülkesinde demokrasi mücadelesi

Devamını Oku
13.03.2025
Tarih nedir, ne değildir?

Tarih nedir, ne değildir?

Devamını Oku
06.03.2025