Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Erdoğan’a Kredi ‘Tarihsiz’ Sürüyor
DİYARBAKIR - Nevruz alanına götürecek otobüsler, Ofis semtindeki “Konukevi” olarak bilinen DTK merkezinin önünden kalktı. “Tahsisli” Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi otobüslerinden birine bindik ki, şoför mahallinde bayram giysileri içinde güzel mi güzel bir genç kadın...
Bitişik koltuğa beyaz sarıklı, jilet gibi ütülenmiş uzun bol giysileri içinde bir din adamı oturdu; selamlaştık. Ne ben Kürtçe, ne de o Türkçe bildiğinden, “kırık” bir İngilizce yardımıyla tanıştık. Süleymaniye’den geliyormuş. Görevini sorduğumda “molla” dedi önce. Baktığımı görünce “Only molla” (sadece molla) dedi gülerek. Sonra içinde “medrese”, “hocalık”, “âlimlik” geçen cümleler kurdu. “Molla” da gösterdi ki bu yıl Nevruz kutlamalarına davet edilen konukların coğrafyası ile katılımcı profili daha da genişlemiş. Çevre illerden ve Ortadoğu’nun dört bir yanından gelen binlerce insanın alana akışı bitmek bilmedi.
Tören alanının genel manzarası, dil ve atmosfer, “başka bir ülkeye” turist olarak gelmişiz duygusunu yaşattı. Yine... Ve yine bu duyguda yalnız olmadığımı gün boyu işittim durdum.
Durmaksızın hareket halindeki insan seli içinde, sık sık ezilme tehlikesi atlatarak güçlükle bir yer bulabildik. Saat 13’e kadar alanda Abdullah Öcalan’a özgürlük isteyen türküler ve sloganlar çınlarken, aslında herkes Öcalan’ın 2. mektubunun okunacağı ana kilitlenmişti.
‘Anayasal çözüm’ talebi
Öcalan’ın geçen yılki Nevruz’da okunan ilk mektubu, “sınır dışına çekilme” taahhüdü nedeniyle özel önem taşıyordu. Ancak bunun kadar tartışılan bir “kod” daha vardı ki, o da iki halkın (Türk-Kürt) İslam dini ortaklaşmasının altının çizildiği satırlardı.
2. mektupta “din” motifi yok. Öne çıkan mesaj “demokratik anayasal çözüm”.
Bu vurgu, Kürt siyasi hareketi ile bölge halkının ortak beklentisini yansıtması kadar, “buzluğa konulmuş” bir görüntü veren “çözüm süreci”nde bir hareketlilik bekleyebileceğimiz anlamına da geliyor.
Öcalan’ın “yazdığı” ve bütün dünyaya okunan mektuplarının “devlete rağmen” ve “devletten bağımsız” kaleme alınamayacağını biliyorsak, (buradaki “devlet”in de devletleşmiş bir partinin lideri olarak Başbakan Erdoğan’a bağlı MİT olduğunu öngörüyorsak) 30 Mart sonrasında, hükümetin başta “anadilinde eğitim” olmak üzere bazı girişimlerde bulunacağı öngörülebilir. (Tam bu noktada Sırrı Süreyya Önder ile Pervin Buldan’ın bu ayki İmralı ziyaretinin önce 8 Mart iken bir gün sonraya ertelendiğini, 8 Mart’ta Öcalan ile önce MİT’in görüştüğünü anımsamakta fayda var.)
17 Aralık operasyonu dolayısıyla zor zamanlar geçiren hükümetin, seçimlerden sonra artık açık açık konuşulduğu üzere, bir yandan Cemaat’e dönük ekonomik yaptırımlar içine girmesi beklenirken, diğer yandan da Kürt siyasi hareketini yeniden “yanına çekecek” bir strateji izleyeceği tahmininde bulunulabilir.
Bir ılımlı bir sert
Buna karşın, KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanı Cemil Bayık’ın “canlı” olarak barkovizyona aktarılan görüntülü mesajı, Öcalan’ın mektubuyla kıyaslandığında daha “sert” ifadeler içeriyordu. Kürt siyasi hareketinde “silah”ı temsil eden bir figür olarak Bayık’ın “Çözüm olmazsa bunun sorumlusu AKP hükümetidir” ifadesi, kentteki Kürtler ile kırsaldaki Kürtler arasındaki yaklaşım farkını da belirginleştiriyor.
Yine de mektuba bir bütün olarak bakıldığında, “anayasal çözüm” beklentisinin gerektirdiği adımlar atılıncaya kadar “tarihsiz” bir kredi verildiğini, daha doğrusu kurulmuş bir akdin -aradaki bütün karşılıklı sert çıkışlara rağmen- güçlü bir biçimde sürdüğünü söylemek mümkün.
Mektuptaki “Bu saatten sonra geri dönüş olmamalı” cümlesinin, (bütün cümleler gibi) devlet ve siyasi otorite tarafından “test edilip onaylanmış” olduğunu gözden kaçırmazsak, AKP iktidarının seçim sonrasındaki stratejisini daha net görebiliriz.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Nevşin Mengü hakkında karar
- Colani'den İsrail hakkında ilk açıklama
- 3 zincir market şubesi mühürlendi
- Eski futbolcu yeni cumhurbaşkanı oldu
- Fidan'dan 'Suriye Kürtleri' ve 'İsrail' açıklaması
- Emekliye iyi haber yok!
- MHP'den 'asgari ücret' önerisi
- AKP’nin tabutu CHP sıralarına kondu
- 350 bin 757 kez 'yazı-tura' atıldı... Sonuç şaşırttı!
- 'Kayyuma değil, halka bütçe'