CHP Milletvekili Umut Oran, 3 Temmuz’da başlayan soruşturmadan önce Başbakan Erdoğan’a konuyla ilgili bilgi verilip verilmediğini; ayrıca Mahmut Özgener’in görevden ayrılmasının ardından TFF Başkan adayı olan ancak daha sonra geri adım atan Göksel Gümüşdağ’a herhangi bir telkinde bulunup bulunmadığını sordu.

Milletvekili Oran’ın Başbakan Erdoğan’a yönelttiği sorular şöyle:

•  “2 Temmuz 2011’de Sinan Erdem Spor Salonu’nda, emniyet güçleri tarafından şike operasyonuyla ilgili tarafınıza bir brifing verilmiş midir? Şayet bu brifing verilmişse bunun sebebi nedir? Bir suç iddiasını soruşturmak için güvenlik güçleri ile yargı mensupları hükümetten izin almalı mıdır? Bu operasyon sizin emriniz veya müsaadenizle mi başlamıştır?”

• “Ulusal basında yer alan iddialara göre 3 Temmuz 2011 tarihinden önce, yürütülen şike soruşturmasına ilişkin çalışmalar hakkında bilgi sahibi olduğunuz, bu bilgiler ışığında da Göksel Gümüşdağ’ın aday olmasına karşı çıktığınız ifade edilmektedir. 3 Temmuz 2011’den önce bu soruşturmayla ilgili yapılan çalışmalardan herhangi bir şekilde haberdar oldunuz mu? Göksel Gümüşdağ’a Türkiye Futbol Federasyonu Başkan adayı olmaması yönünde herhangi bir telkininiz oldu mu?”
   

•  “20 Kasım 2011’de Göksel Gümüşdağ ifadeye vermeye çağrılmış, bu esnada kendisine diğer sanıklardan farklı bir uygulamada bulunulduğu gözükmüştür. Diğer sanıkların maruz kaldığı muameleye danışmanınız İbrahim Kalın bile ‘İdama değil sorguya gidiyorlar’ diye isyan ederken bu farklı muamele düşündürücüdür. Diğer sanıklara bu şekilde muamele edilmemesinin nedeni nedir? Kaçma ihtimali olmayan, henüz daha ifadesi alman insanları itip kakan emniyet görevlileri hakkında hangi işlemi başlattınız, bu adli ve idari işlemlerin sonucu ne oldu?”

 
Suat Kılıç: “Hükümet TFF Başkanı belirlemez”

CHP Milletvekili Umut Oran’ın hazırladığı soru önergesini yanıtlayan Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, 3 Temmuz’da başlatılan soruşturmanın herhangi bir talimatla yapılmadığını ve Göksel Gümüşdağ’ın TFF Başkan adaylığı konusunda hükümetin bir müdahalesinin bulunmadığını belirtti. Kılıç’ın soru önergesine verdiği yanıtlar şöyle:

• “Anayasamızla güvence altına alman ve demokrasilerin vazgeçilmez esaslarından biri olan ‘kuvvetler ayrılığı’ temel ilkesinin gereği olarak yargı sistemimiz bağımsız ve tarafsızdır.Türk Milleti adına karar veren hakim ve savcılarımızın, herhangi bir şahıs, zümre veya kurumdan talimat alarak harekete geçmeleri söz konusu değildir. Güvenlik güçlerimiz ve savcılarımız, kendiliğinden ya da aldıkları bir ihbar veya şikayet üzerine soruşturma yaparlar. Yargımızın siyasi polemiklere malzeme edilmemesi hususunda da bütün kesimlerin azami dikkat göstermesi ve adalete olan güven ve inancı sarsıcı söz ve davranışlardan titizlikle kaçınması gerekir.”

• “Diğer taraftan, Futbol Federasyonu özerk bir kuruluştur ve bu organizasyonun başkanlığına aday olup olmama konusu ise tamamen kişisel ve tercihe bağlı bir husustur. Şartlarını taşıyan her Türk vatandaşı bu federasyonun başkanlığına aday olabilir. Hükümetin bu adayı belirleme ya da engelleme gibi bir yetkisi bulunmamaktadır.”

• “Aynca, ‘Beraat-ı zimmet asıldır’ yani ‘Suçu kesinleşinceye kadar herkes masumdur’ temel hukuki ve insani prensibinden hareketle, şüpheli / zanlı konumundaki kişilere suçlu muamelesi yapılması ve kötü davranışlara maruz kalmaları da mazur gösterilemez. Hukuk ve kanun dışı tavırlara karşı bağımsız Türk yargısının da üzerine düşen görevi yapacağına olan inancımız tamdır.”