Yalova’da dünyanın en büyük kimyasal atık deposu kuruluyor. Hollanda kökenli “Royal VOPAK” firmasına bu izni kim vermiş, nasıl vermiş, bilmiyorum. Ama verilmiş ki adamlar kuruyorlar. Yapımı bittikten sonra denize sıfır 30 dönümlük arazi üzerinde 150’den fazla depolama tankı yükselmiş olacak. Bir de gemilerin yanaşması için rıhtımı/iskelesi var bu uğursuz tesisin. Gemiler Avrupa’nın, Amerika’nın gelişmiş ülkelerinden buraya kimyasal atık taşıyacaklar.

O ülkelerde insanların canları çok değerli, bu ölümcül atıklarla aynı topraklar üzerinde yaşamak istemiyorlar. Hükümetleri de o insanlara hak vermiş, insanlarının canı değersiz, hükümeti vurdumduymaz bir “çöplük ülke” aramışlar, fakat nereye gitseler tepkiyle karşılanmışlar, sonunda Türkiye “evet” demiş. Öyle ya, paranın kutsallaştırıldığı, insana, insanlığa ilişkin değerlerin altüst edildiği, insan canının değersizleştirildiği ülkemizde mangır şakırtısı karşısında hangi babayiğit çıkar da “hayır” diyebilirdi bu “ahlaksız” teklife?

***

AKP yalakaları öfkeleneceklerdir bu yazdıklarıma, dudaklarının kenarlarında köpüklenmeyi görür gibi oluyorum. Ne yapalım? “İt ürür kervan yürür” demiş bilge büyüklerimiz. “Çöplük ülke”, “ahlaksız teklif” gibi tanımlamalarıma öfkeleneceklerine kafalarını ellerinin arasına alıp tesisin kurulduğu yeri, Yalova-Taşköprü’yü gözlerinin önüne getirsinler.

Bu bölge 1999 Marmara depreminde binlerce ölü vermiştir. Tesis de bölge için büyük tehdit oluşturan aktif fay çizgisi üzerinde kurulmaktadır.

Yalova’nın aydın insanları sokaklara dökülmüşler, bu girişimi protesto ediyorlar. Ne var ki tehdit altında olan yalnızca Yalova ve Yalovalılar değildir. Olası bir kaza sonucu tüm Marmara Bölgesi olumsuz etkilenecektir. İnşaat Mühendisleri Odası Yalova Temsilciliği Başkanı Mahmut Renkler, geliyorum diyen tehlikeye 17 Ağustos depreminde yaşananları örnek göstererek dikkat çekiyor:“VOPAK Kimyasal Depolama Tesisi’nin yeri, şu anki AKSA firmasının 200 metre ilerisinde Taşköprü mevkii olacak. Şu anki mevcut AKSA fabrikasının bu fabrikaya göre yüzde 1’i kadar kimyasal atık depolaması 17 Ağustos depreminde, tehlike arz etmesi nedeniyle Taşköprü civarındaki köylerin boşaltılmasına neden olmuştu. Lojistik depolama tesisi olarak ifade ettiğimiz VOPAK ise 710 bin metre küp depolama hacminin olacağı bir fabrika olacak. Eğer AKSA’daki depolama hacmiyle çevre köyler boşaltılıyorsa, bu tesis ile herhangi bir doğal afet söz konusu olduğunda tüm körfez boşaltılmak zorunda kalabilir!”

***

Öte yanda Yalova İl Genel Meclisi’nin 06.01.2011 tarih ve 10 No’lu kararı ve Yalova Belediye Meclisi’nin 05.01.2011 tarih ve 20 No’lu kararları var. Bu kararlarda, “1/25000 Ölçekli Yalova İli Çevre Düzeni Planı ve buna bağlı alt ölçekli imar planlarında, planlamaya alınan alanlarda, sanayi tesislerinin üretim sürecinde ihtiyaç duyacakları kimyasal maddeleri kendi arazileri üzerinde depolamaları hariç, ticari amaçla tehlikeli ve kimyasal maddelerin (sıvı, katı, gaz) depolanacağı terminaller oluşturulamaz, bu alanlarda kömür yakıtlı enerji üretim tesisleri ile kömür yakıtlı termik santrallar kurulamaz” deniyor.

Bu kararların varlığına rağmen firma genel seçimlerden üç gün önce bakanlık desteği almış. E, burası Türkiye! Burada paranın/paralının hükmü geçer. Sermaye karar marar, yasak masak dinlemez. Sermayenin istediği “çöplük kurmak” olsun, bir yolu bulunur elbet.

Bu arada Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar bir açıklama yaptı. “Projeyle ilgili ÇED raporu, 26.07.2011 tarihinde bakanlığımıza sunulmuş olup, ÇED süreci halen devam etmektedir. ÇED raporu bakanlığımızın koordinasyonunda, komisyon üyeleri tarafından değerlendirildikten sonra nihai karar aşamasına gelinecektir. Şu anda söz konusu tesisin yapılacağına dair alınmış bir karar kesinlikle söz konusu değildir” dedi.

Anlaşılan Türkiye Mimar Mühendis Odaları Birliği’nin ve Yalovalı çevrecilerin tepkileri etkisini göstermiş. Fakat bu, olayın sonlanması anlamına gelmiyor. Bekleyip “Türkiye çöplük mü olacak” sorusunun yanıtını alacağız.