Mutluluk bize…
Deniz Ülkütekin
Son Köşe Yazıları

Mutluluk bize…

14.04.2024 13:56
Güncellenme:
Takip Et:

Haydi bir oyun oynayalım. Daha doğrusu siz oynayın ve yanınızdaki kişilerle birlikte “Neyin sizi en çok mutlu edeceğini” bir kağıda yazın ve sonra “Mutluluk reçeteniz”i yanınızdaki ile karşılaştırın.

Öngörüm şu ki birbirinden çok farklı sonuçlar çıkacak. Kimisi sevdasına kavuşmak kimisi maddi durumunda iyileşme isteyecek. Bazıları için çocuklarının mutluluğunu görmek şu yaşamdaki tek amaç.

Hepsini ortaya döksek hepsi birbirinden farklı onlarca, yüzlerce hatta binlerce mutluluk talebine ulaşabiliriz belki. Öte yandan bu oyundan çıkaracağımız tek bir sonuç var. Mutluluk kişiye özgü isteklerle biçimlenen bir duygu.

Ancak bu biricik duygunun oluşması için kolektif bir çaba içindeyizdir. Mutluluğa ulaşmak için temel gereksinimler olan ekonomik refah, kendini güvende hissetmek, sevgiyi özgürce yaşayabilmek bireyle ilgili olduğu kadar toplumla da ilgili konulardır.

Ekonomik refah seviyemizin yükselmesi, huzurlu olduğumuz bir ev, aile, mahalle, kent ve ülkede yaşamak da öyle. Güvenlik, sağlık, eğitim, maliye gibi bürokratik alanları ilgilendiren gelişmeler mutluluğumuzla doğrudan bağlantılıdır.

Böylesi öze ilişkin bir duyguyu yaşamak için böylesi büyük bir yapının içinde olmaya zorunlu olmak aslında bireyi aşan büyük “idea”larla kendimizi çelişkili bir iletişim içinde buluruz. 

Tüm amacımız mutlu olmak iken, kendimizi savaşların içinde, ideolojilerin peşinde, desteklediğimiz siyasetçinin YouTube'daki performanslarının iyi olması için dua ederken sandıklarda oy korurken filan buluyoruz.

Bilirsiniz fizikte şöyle bir genel geçer kural vardır: Cisimler büyüdükçe çevrelerine uyguladıkları çekim yani kütle çekimi artar. Dünyanın kütle çekimi ile ilgili şöyle ilginç bir durum vardır: 

Herhangi birimizi toprağına basılı halde tutması yani yer çekimi uygulayabilmesi için böylesi büyük olması gerekir. Yani kendimizle oranladığımızda aslında kütle çekimi oldukça azdır.

Mutluluk da belki biraz böyle, birazını bile elimizde tutmak için öyle bir güç harcamamız gerekiyor ki kimi zaman yılların geçtiğini bile fark edemiyoruz.

Ancak mutlulukla ilgili bir başka ilginç gerçek, bizi mutlu edeceğini sandığımız şeylerin aslında o kadar mutluluk getirmiyor olması.

Örnek vermek gerekirse, bir toplumda ekonomik refah seviyesinin öngörülebilir biçimde artması o toplumda kayda değer bir mutluluk artışına neden olmuyor veya eğitim kalitesinin artması, sağlık hizmetlerinin iyileşmesi de öyle.

Peki insanları kolektif anlamda mutlu hissettiren ve ani mutluluk artışına neden olan şeyler nedir derseniz, “Bir festival ortamı” diyebilirim.

Bir kentte veya ülkede yaşanan ani değişim için en iyi örnek bir festivaldir. Geniş anlamda her şey bir festival olarak tanımlanabilir. Müzik festivali, spor organizasyonu, birkaç haftaya yayılmış bir bayram kutlaması veya ülkede herkesi ilgilendiren bir durumun yarattığı olumlu hava…

Aslında politik nedenlerle dünyadan görece dışlanmış ülkelerin yapacağı organizasyonların da peşi sıra iptal edilmesi büyük ölçüde onları bu mutluluk dalgasının dışında bırakıp halkı kitlesel bir mutsuzluğa açık bırakmaktır.

Görüyorsunuz ya mutluluk aslında siyasetin tam da göbeğindedir. Belki de tüm ideolojilerin içinde en değerlisi ama en az konuşulanıdır. Belki de biz, bizi mutlu edenleri pek de dillendirmediğimiz için. Siz ne dersiniz?

Yazarın Son Yazıları

Pandeminin mirası bir sessiz salgın: Gooning

Pandeminin ardından yalnızlık yeni bir biçime büründü. Ekranların ritmiyle biçimlenen çağda “gooning”, sırf bir cinsel pratik değil, dijital odak ekonomisinin bir yansıması.

Devamını Oku
08.11.2025
Zamanın parçalanmış belleği

Zaman artık yalnızca ölçülebilir bir akış değil belleği, siyaseti ve ekonomiyi biçimlendiren bir iktidar aracı

Devamını Oku
25.10.2025
Samimiyet çağında samimiyetsizlik

Samimiyet, insanlık tarihi boyunca güven ve içtenliğin karaktere yansımış bir göstergesi olarak tanımlanırdı.

Devamını Oku
05.10.2025
Diziler, şarkılar, davalar: Kimin sahnesi?

Diziler, şarkılar, davalar: Kimin sahnesi?

Devamını Oku
21.09.2025
Gündem zehirlenmesi

Artık “Yine ne oldu?” hissiyle uyanmak, politikleşmiş bir yorgunluğa dönüştü.

Devamını Oku
17.08.2025
Kamusal şizofreni

Söylenemeyenlerin çoğaldığı, herkesin birden fazla benlik taşıdığı bir çağda yaşıyoruz. “Kamusal şizofreni” artık siyasetçilerin değil hepimizin hastalığı.

Devamını Oku
26.07.2025
Makbul queer

Makbul queer

Devamını Oku
12.07.2025
Düşünüyorum, öyleyse susayım!

Düşünce artık içerikten çok niyetiyle, sahibinden çok kökeniyle yargılanıyor. Bu sessizlik çağında en büyük özgürlük, hâlâ düşünebiliyor olmak.

Devamını Oku
28.06.2025
1000 > 100 bin

İnfluencer dünyasında artık takipçileriyle derin bağlar kuran içerik üreticileri yani mikro etkileyiciler yüz binlere ulaşan hesaplara göre markaların çok daha fazla ilgisini çekiyor.

Devamını Oku
16.06.2025
Gülerken kızmak: Türkiye’de ofansif mizahın sınırları

Gülerken kızmak: Türkiye’de ofansif mizahın sınırları

Devamını Oku
25.05.2025
Kodlarda gizli erkek bakışı

Kodlarda gizli erkek bakışı

Devamını Oku
10.05.2025
Ne diyorsunuz? Anlamıyorum!

Ne diyorsunuz? Anlamıyorum!

Devamını Oku
03.05.2025
Elveda özgür Avrupa

Elveda özgür Avrupa

Devamını Oku
20.04.2025
Gerçeğin yokluğu

Gerçeğin yokluğu

Devamını Oku
12.04.2025
Umudu yaratanlar

Umudu yaratanlar

Devamını Oku
28.03.2025
Aklın çölleşmesi

Aklın çölleşmesi

Devamını Oku
15.03.2025
Korku ve ecel

Korku ve ecel

Devamını Oku
01.03.2025
Kendini gerçekleştiren kehânet ve Antigone

Kendini gerçekleştiren kehânet ve Antigone

Devamını Oku
23.02.2025
'Yapay zekâ kullanıyorum'

'Yapay zekâ kullanıyorum'

Devamını Oku
08.02.2025
Dünyanın en büyük sorunu (şimdilik)

Dünyanın en büyük sorunu (şimdilik)

Devamını Oku
01.02.2025
İhmalkâr

Bolu’da 78 yurttaşımızı yitirmemizle sonuçlanan otel yangınından beri sık duyduğumuz ve sürekli zihnimde tekrar eden kelime: İhmalkârlık.

Devamını Oku
25.01.2025
Ucubelerin sanatı

Ucubelerin sanatı

Devamını Oku
18.01.2025
Kaliforniya’da suyun başını tutanlar

Kaliforniya’da suyun başını tutanlar

Devamını Oku
10.01.2025
Genel izleyicinin tragedyası

Genel izleyicinin tragedyası

Devamını Oku
02.01.2025
Düş adacıkları

Düş adacıkları

Devamını Oku
30.11.2024
Tepkisiz toplum etkisiz siyaset

Tepkisiz toplum etkisiz siyaset

Devamını Oku
23.11.2024
Tekinsizliğe karışan deli

Birkaç farklı yerde, farklı tonlarda ve farklı cümlelerle bilgi sahibi olduğum bir anektod:

Devamını Oku
17.11.2024
Çaresizliğin zorbalığı

Çaresizliğin zorbalığı

Devamını Oku
08.11.2024
3F’den tek F’ye

3F’den tek F’ye

Devamını Oku
26.10.2024
4K netliğinde bir çaresizlik

4K netliğinde bir çaresizlik

Devamını Oku
05.10.2024
Hibrit kimlik ve sanal töreler

Hibrit kimlik ve sanal töreler

Devamını Oku
29.09.2024
Beyaz yakalı çobanlar

Beyaz yakalı çobanlar

Devamını Oku
22.09.2024
Gölgesinden korkan ülke

Gölgesinden korkan ülke

Devamını Oku
07.09.2024
Hangi geçmiş?

Hangi geçmiş?

Devamını Oku
17.08.2024
X etkisi ve cinsiyet politikası

X etkisi ve cinsiyet politikası

Devamını Oku
10.08.2024
Instagram’daki taşralı hayaleti

Instagram’daki taşralı hayaleti

Devamını Oku
03.08.2024
İdeoloji, adi suçlar ve pozitif ayrımcılık

İdeoloji, adi suçlar ve pozitif ayrımcılık

Devamını Oku
26.07.2024
İç ve dış düşmanlar, gölgeler

İç ve dış düşmanlar, gölgeler

Devamını Oku
19.07.2024
Modifiye arabalar ve tek kullanımlık kalıplar

Modifiye arabalar ve tek kullanımlık kalıplar

Devamını Oku
05.07.2024
Sınıfsallaştıramadıklarımızdan mısınız?

Sınıfsallaştıramadıklarımızdan mısınız?

Devamını Oku
22.06.2024