Taylor Swift liberal ya Trump?
Deniz Ülkütekin
Son Köşe Yazıları

Taylor Swift liberal ya Trump?

13.06.2024 17:02
Güncellenme:
Takip Et:

Yarı Fİlipinli yarı Amerikalı yazar Joanne Ramos’un 2019’da yayımladığı ”Çiftlik” isimli romanı, konusu ve konuyu işleyiş biçimiyle çok tartışılmış ve ses getirmişti. Kitap, Hudson Vadisi’ndeki Altın Meşeler isimli çiftlikte ekonomik zorlukları aşmak için taşıyıcı annelik yapan kadınların yaşamlarına odaklanıyordu.

Doğum, üreme ve annelik kavramlarına odaklanan olay örgüsü ile bu kavramları o gün ve aradan geçen beş yıl da bugün de ülkenin gündeminde olan göçmenlik, toplumsal cinsiyet eşitliği ve kapitalizm ekseninde değerlendiriyordu.

ABD’nin kuruluşundan dünyanın süper gücü olmasına uzanan yıllar boyunca ekonomisinin veya buna dayanan yaşam kültürünün temelini oluşturan liberal ilkeleri ve bu ilkelere dayalı kapitalist düzenin “olumlu”, “olumsuz” yönlerini tartışmaya açmakta oldukça becerili olan kitap, kutsal görülen “anneliği” de kapitalist sınırlar içinde alınıp satılabilir bir meta olarak sunup tartışmaya açıyordu.

Peki kitaba konu olan bu ahlaki ikilemin zemini nerede çatırdadı? Bunun için gelin ABD’nin yıl sonunda yapılacak seçimlerinde başkanlığı Joe Biden’dan geri almak için yarışacak olan Donald Trump’ın, küresel bir üne kavuşan Taylor Swift hakkındaki açıklamalarına bakalım.

Trump, yeni çıkacak kitabı "Apprentice in Wonderland"de Swift’i "alışılmadık derecede güzel" olarak nitelendirirken şarkıcının siyasi görüşlerine de değiniyor.

Bence o çok güzel çok güzel! Onu çok güzel buluyorum. Bence liberal biri. Muhtemelen Trump'ı sevmiyordur.

Trump’ın Taylor Swift’i siyasi olarak liberal çerçevede konumlaması ve onun kendisini desteklemediğini düşünmesi aslında kültürel liberalizm ile ekonomik liberalizm kavramları arasında ne kadar büyük bir uçurum oluştuğunu gösteriyor.

Öte tarafa bakarsak Joe Biden’ın seçimlerde ciddi bir destek beklediği Taylor Swift’in siyasi açıdan bu kadar önemli olması yalnızca dünya çapındaki şöhreti değil. Aynı zamanda kökenleri ve yaşadığı dönüşüm ile ilgili.

Çoğunuz için Taylor Swift yeni tanıştığınız bir isim olsa da şarkıcının kariyeri henüz 16 yaşında olduğu 2004’e kadar uzanıyor. 

O yıllarda, ülkenin folk geleneklerinden gelen country müzik türünde şarkılar yazan bir isim olarak ortaya çıkan Swift, “beyaz Amerika”nın eğlence dünyasındaki temsilcisi olarak biliniyordu.

Bu önemliydi çünkü söz konusu yıllar ABD’deki farklı etnik toplulukların (siyah, hispanik) temsilcisi olan müzisyen ve oyuncuların MTV ve Hollywood çevrelerinde güç kazandığı yıllardı. 

Wİll Smith, Christina Aguilera, Jay Z, Beyonce gibi pek çok isim ABD’nin hem ülkede uyguladığı hem de dünyaya pazarladığı etnik temelli kültür politikasının bir parçası olarak görünür oldu.

Bu ortamda Swift’in konumlandığı yer ABD’nin “heartlands” denilen bölgelerindeki geleneksel kesimlerinin temsilciliğiydi. Bu yüzden de şarkıcı sık sık muhafazakâr açıklamalarda bulunuyor siyaseten Cumhuriyetçi Parti’ye yakıştırılıyordu.

Swift’in yükselişe geçtiği son 10 yılda ABD eğlence sektöründe “me too” ve “black lives matter” hareketleri Epstein davası gibi gelişmelerde ataerkil düzene karşı yaşanan başkaldırı neredeyse tüm sektörü Demokrat Parti’ye yaklaştırdı.

Nitekim Trump 2016’da seçildiğinde başkanlık kutlamalarında sahne alacak şarkıcı bulamazken dört yıl sonra Biden’ın seçim kutlaması bir müzik festivali gibiydi. 

ABD eğlence dünyası açıkça Trump'a karşı tavır almıştı.

Bu dönem Taylor Swift için de çok zorluydu, kendi imajını sektörel olarak yeniden tanımlaması gerekiyordu. 

Netflix’te 2020’de yayımlanan “Miss Americana” isimli belgesel Swift’in “WASP” temsilcisi olmaktan feragât edip sektörde “woke” hareketinin bir parçası olarak yeniden konumlamasını ve bunun için gösterdiği muazzam çabayı anlatıyordu.

Kendisi, başarılı olmuş olacak ki şu an dünyanın en gözde ve hayranlık duyulan pop yıldızları arasında ilk sırada.

Peki Swift gerçekten liberal mi? Aslında bu soruyu şöyle sorsak daha iyi olur: Swift, Trump kadar liberal mi?

ABD’nin en zenginleri arasında yer alan Donald Trump, liberal ekonominin gerektirdiği her adımı başarıyla uygulamış bir iş insanı. 

Burada düşünmemiz gereken kültürel anlamda liberalizm ile ekonomik liberalizm arasındaki farkların nasıl oluştuğu.

Genel olarak ABD ve oradan dünyaya ihrac edilen biçimiyle siyasi düşünceler kendi kutuplaşmalarını da beraberinde getiriyor. Dünyada, ülkemizin de aralarında bulunduğu neredeyse tüm çeper ülkelerdeki siyasi çatışmalar da konumlamaları buna göre oluşturuyor.

Bu yüzden ABD’de Obama’nın Demokrat Parti’den aday olup ülkenin ilk siyah başkanı olması ile başlayan dönem siyasi yönetim kademesine ve ilgili tüm alanlara, (eğlence sektörü de buna dahil) eskiden siyaseten marjinal olarak görülen toplulukların da katıldığı bir dönemdi.

Eşzamanlı olarak öncesinde ülkede öcü olarak görülen sol tandanslı sosyal hak savunucuları, sosyalistler ve hatta komünistlerin parti üzerindeki gücü arttı.

Tarihin bir cilvesi olsa gerek 20. yüzyılın başında, o dönem ülkedeki siyahları hedef alan beyaz üstünlükçü Ku Klux Klan hareketine siyasi olarak paratoner olan Demokrat Parti şimdilerde azınlık hakları, göçmen yasaları gibi konuları destekleyen toplulukların toplanma yeri.

Bana soracak olursanız bugünlerde ABD’de yaşanan siyasi kavram karmaşası, tâ 20. yüzyılın başlarından gelen komünist cadı avı günlerinden kalma bir ortak refleksin sonucu.

Solcu politikalar yürütmenin kılıfı da “Ben liberalim” demekte bulunuyor. Siyasi kutuplaşmanın en tehlikeli biçimi de bu. Kimsenin durduğu yeri bilmemesi.

Yazarın Son Yazıları

Öfke Yemi

Oxford Sözlüğü tarafından yılın sözcüğü seçilen kavram, sırf dilsel bir yaklaşım değil, aynı zamanda dijital çağa yönelik önemli bir teşhistir.

Devamını Oku
06.12.2025
Pandeminin mirası bir sessiz salgın: Gooning

Pandeminin ardından yalnızlık yeni bir biçime büründü. Ekranların ritmiyle biçimlenen çağda “gooning”, sırf bir cinsel pratik değil, dijital odak ekonomisinin bir yansıması.

Devamını Oku
08.11.2025
Zamanın parçalanmış belleği

Zaman artık yalnızca ölçülebilir bir akış değil belleği, siyaseti ve ekonomiyi biçimlendiren bir iktidar aracı

Devamını Oku
25.10.2025
Samimiyet çağında samimiyetsizlik

Samimiyet, insanlık tarihi boyunca güven ve içtenliğin karaktere yansımış bir göstergesi olarak tanımlanırdı.

Devamını Oku
05.10.2025
Diziler, şarkılar, davalar: Kimin sahnesi?

Diziler, şarkılar, davalar: Kimin sahnesi?

Devamını Oku
21.09.2025
Gündem zehirlenmesi

Artık “Yine ne oldu?” hissiyle uyanmak, politikleşmiş bir yorgunluğa dönüştü.

Devamını Oku
17.08.2025
Kamusal şizofreni

Söylenemeyenlerin çoğaldığı, herkesin birden fazla benlik taşıdığı bir çağda yaşıyoruz. “Kamusal şizofreni” artık siyasetçilerin değil hepimizin hastalığı.

Devamını Oku
26.07.2025
Makbul queer

Makbul queer

Devamını Oku
12.07.2025
Düşünüyorum, öyleyse susayım!

Düşünce artık içerikten çok niyetiyle, sahibinden çok kökeniyle yargılanıyor. Bu sessizlik çağında en büyük özgürlük, hâlâ düşünebiliyor olmak.

Devamını Oku
28.06.2025
1000 > 100 bin

İnfluencer dünyasında artık takipçileriyle derin bağlar kuran içerik üreticileri yani mikro etkileyiciler yüz binlere ulaşan hesaplara göre markaların çok daha fazla ilgisini çekiyor.

Devamını Oku
16.06.2025
Gülerken kızmak: Türkiye’de ofansif mizahın sınırları

Gülerken kızmak: Türkiye’de ofansif mizahın sınırları

Devamını Oku
25.05.2025
Kodlarda gizli erkek bakışı

Kodlarda gizli erkek bakışı

Devamını Oku
10.05.2025
Ne diyorsunuz? Anlamıyorum!

Ne diyorsunuz? Anlamıyorum!

Devamını Oku
03.05.2025
Elveda özgür Avrupa

Elveda özgür Avrupa

Devamını Oku
20.04.2025
Gerçeğin yokluğu

Gerçeğin yokluğu

Devamını Oku
12.04.2025
Umudu yaratanlar

Umudu yaratanlar

Devamını Oku
28.03.2025
Aklın çölleşmesi

Aklın çölleşmesi

Devamını Oku
15.03.2025
Korku ve ecel

Korku ve ecel

Devamını Oku
01.03.2025
Kendini gerçekleştiren kehânet ve Antigone

Kendini gerçekleştiren kehânet ve Antigone

Devamını Oku
23.02.2025
'Yapay zekâ kullanıyorum'

'Yapay zekâ kullanıyorum'

Devamını Oku
08.02.2025
Dünyanın en büyük sorunu (şimdilik)

Dünyanın en büyük sorunu (şimdilik)

Devamını Oku
01.02.2025
İhmalkâr

Bolu’da 78 yurttaşımızı yitirmemizle sonuçlanan otel yangınından beri sık duyduğumuz ve sürekli zihnimde tekrar eden kelime: İhmalkârlık.

Devamını Oku
25.01.2025
Ucubelerin sanatı

Ucubelerin sanatı

Devamını Oku
18.01.2025
Kaliforniya’da suyun başını tutanlar

Kaliforniya’da suyun başını tutanlar

Devamını Oku
10.01.2025
Genel izleyicinin tragedyası

Genel izleyicinin tragedyası

Devamını Oku
02.01.2025
Düş adacıkları

Düş adacıkları

Devamını Oku
30.11.2024
Tepkisiz toplum etkisiz siyaset

Tepkisiz toplum etkisiz siyaset

Devamını Oku
23.11.2024
Tekinsizliğe karışan deli

Birkaç farklı yerde, farklı tonlarda ve farklı cümlelerle bilgi sahibi olduğum bir anektod:

Devamını Oku
17.11.2024
Çaresizliğin zorbalığı

Çaresizliğin zorbalığı

Devamını Oku
08.11.2024
3F’den tek F’ye

3F’den tek F’ye

Devamını Oku
26.10.2024
4K netliğinde bir çaresizlik

4K netliğinde bir çaresizlik

Devamını Oku
05.10.2024
Hibrit kimlik ve sanal töreler

Hibrit kimlik ve sanal töreler

Devamını Oku
29.09.2024
Beyaz yakalı çobanlar

Beyaz yakalı çobanlar

Devamını Oku
22.09.2024
Gölgesinden korkan ülke

Gölgesinden korkan ülke

Devamını Oku
07.09.2024
Hangi geçmiş?

Hangi geçmiş?

Devamını Oku
17.08.2024
X etkisi ve cinsiyet politikası

X etkisi ve cinsiyet politikası

Devamını Oku
10.08.2024
Instagram’daki taşralı hayaleti

Instagram’daki taşralı hayaleti

Devamını Oku
03.08.2024
İdeoloji, adi suçlar ve pozitif ayrımcılık

İdeoloji, adi suçlar ve pozitif ayrımcılık

Devamını Oku
26.07.2024
İç ve dış düşmanlar, gölgeler

İç ve dış düşmanlar, gölgeler

Devamını Oku
19.07.2024
Modifiye arabalar ve tek kullanımlık kalıplar

Modifiye arabalar ve tek kullanımlık kalıplar

Devamını Oku
05.07.2024