Spro organizasyonlarına ev sahipliği yapan şehirlerin enerji dolu, kıpır kıpır havasını arıyorsanız Paris öyle bir ruh halinde değil. Kafelerde, iş günü, öğle saatlerinde yer bulma lüksünü yaşıyoruz mesela. Bir açıdan, şehrin “Cana yakın ev sahipliği” ününü kazanması bakımından olumlu olmuş. Zira kendi yaşam alanlarına müdahale edilen “Parizyenler” bu gibi durumlarda çok da sevimli olmuyorlar. Özetle bu boşluk Paris’e ilk defa gelen ya da hayatın kafelerde geçtiği halini bilip onu özlediği için bunu fırsat olarak değerlendirenler açısından bir hayal kırıklığı sayılabilir. Ama şehrin güzelliğini böyle yaşamak isteyen müdavimler için (mesela ben) çok güzel bir dönem.

ÜST DÜZEY GÜVENLİK

Fransızlar, organizasyona iyi hazırlanmış gözüküyor. Alınan güvenlik önlemleri son dönemin favori tabiri çerçevesinde “Ekstrem” boyutta diyebiliriz. Açılış günü saat 13.00’ten itibaren şehrin 150 kilometre civarındaki bütün hava trafiği kapandı mesela. Bu şu demek: dünyanın en yoğun havaalanlarından birisi olan Charles de Gaule’e seremoni tamamlanana kadar ne uçak inebilecek ne de oradan uçak kalkacak. Bir diğer önlem drone’lar için alınmış durumda. Kontrol edilmediğinde ciddi güvenlik tehlikesi yaratan ve tabii yasal olmayan şekilde görüntü aktaran bu teknolojik araçların uçuşuna kesinlikle izin verilmiyor. Özel eğitimli sniper’lar droneları gördükleri zaman vurma emrine sahip. Sen Nehri üzerinde gerçekleşen ve bir ilk olan açılış töreninde 86 güvenlik teknesi sürekli görev yaptı. Sporcuların 94 tekne ile geçiş yaptığını düşünürseniz aşağı yukarı her birine neredeyse bir tekne eşlik etti diyebiliriz. Alınan önlemler sadece su üzerinde değil. Su altında da dalgıçlar günün erken saatlerinden itibaren çeşitli kontroller gerçekleştirdi. Geçiş sırasında da nehre girişi engelleyecek bariyerler su altında da kuruldu. 

İNSANLARI BİRLEŞTİRDİ

Olimpiyatların sporun nabzını tutan, insanları birleştiren, heyecan yaratan olağanüstü bir organizasyon olduğunu zaten kabul etmek gerekiyor. En azından sporu, futbolun hegemonyasından çıkardığı için minnettar olmalıyız. Hepimize kazanmanın, kaybetmenin, birlikte olmanın farklı duygularını yaşatıyor. İlham veriyor. Üstelik bunu sadece müsabakalarla değil günler öncesinden yapmayı başarıyor. Bunların dışında benim açımdan önemli olan ise bu sene özellikle kadın ve erkek atletler konusundaki eşitlik dışında kota alan 102 Türk sporcumuz. Bir Olimpiyatları, başka ülkeden sporcu seçerek ya da sadece ‘sporseverlik’ için değil ülkemizi desteklemek için seyredecek olmamız, ne güzel...

YASAKLI MADDE ŞOKU

MİLLİ boksör Tuğrulhan Erdemir, yasaklı madde “hidroklorotiyazid” kullanımı gerekçesiyle Paris 2024’te yarışamayacak. Uluslararası Test Ajansı (ITA) tarafından Erdemir’e 17 Şubat’taki numunesinde yasaklı maddeye rastlanması sonrası verilen geçici men cezası, Uluslararası Spor Tahkim Mahkemesi Dopingle Mücadele Dairesi (CAS ADD) tarafından onandı.