\n

Sevgili okurlarım, Türkiye’nin bunaltıcı gündemi, insanın ruhunu sıkıyor, zihnini dumura uğratıyor…

Bugün sizi bu bunaltıcı gündemin dışına çıkarmak istiyorum.

Belki siyasetten sıkılmış, ruhu kararmış olanlara da iyi gelir!

***

Her gün üç dört saatimi medyayı taramaya ayırıyorum…

Magazin haberlerine de zorunlu olarak bakıyorum…

Adı geçenlerin pek çoğunu tanımıyorum bile.

Geçenlerde yeni evlenmiş iki gençle yapılmış bir söyleşiye rastladım.

İkisini de tanıdığım için ilgiyle okudum.

Bu söyleşide, genç bir kadın televizyoncunun, Ece Üner’in evlilik ve kadın erkek ilişkileri üzerine söylediği sözler dikkatimi çekti, onları sizinle paylaşmak istiyorum.

Aslında onu, beni davet ettiği programlarında tanıdım…

Olaylara bakışından, sorduğu sorulardan, Türkçesinden etkilendim.

Belki de hocalığın verdiği bir alışkanlıkla, gençleri seviyorum, onlara güveniyorum, yetenekli ve başarılı gençleri görünce heyecanlanıyorum, umutlanıyorum.

Bu gencimiz çok iyi yetişmiş, yurtiçinde ve yurtdışında iyi eğitim almış biri; merak edenler internetten yaşamöyküsüne bakabilir.

Yine beğendiğim, bir başka yetenekli genç televizyoncu olan Deniz Bayramoğlu ile evlendi.

Bu çiftle yapılan söyleşide Ece Üner şöyle diyor:

“Evlilikte iki şey öğrendim:

Birincisi, evlilikte mutluluğun sırrı hâlâ bir sır.

İkincisi, kadın erkeği daha az sevmeli, daha çok anlamalı…

Erkek ise kadını daha çok sevmeli ve anlamaya çalışmamalıdır.”

Daha çiçeği burnunda, yeni evlenmiş bir genç kadın için, bana hayli iddialı ama bilgece ve önemli bir yargı gibi geldi…

Elbette katıldığım ve katılmadığım, daha doğrusu tartışmak istediğim yönleri var bu sözlerin…

Ama en azından, “üzerinde düşünmeye ve tartışmaya değer” dedim ve sizinle paylaşmaya karar verdim:

Belki zihninizi ve ruhunuzu, kısa bir süre için de olsa, bu bunaltıcı siyasal gündemden kurtarır!

\n