Kılıçdaroğlu’nun Aleviliği

21 Nisan 2023 Cuma

Türkiye düşmanları, ülkemizi üç eksen üzerinden ayrıştırmaya, bölmeye çalışırlar:

Etnikçilik üzerinden Türk-Kürt ekseni.

Dincilik, mezhepçilik üzerinden Sünni-Alevi ekseni.

Siyaset üzerinde Sağ-Sol ekseni.

***

Bu eksenlerin hepsi anlamlıdır, çünkü hepsi insanların kimlikleriyle ilgilidir ama en etkili olanlar ilk ikisidir.

Aslında ırkçılık ve mezhepçilik eksenleri insanların bireysel tercihlerinden çok, doğdukları aileye bağlıdır.

Ama Faşizm, ekonomik temelleri de olmakla birlikte, en çok ırkçı ve dinci/mezhepçi kimliği kullanır.

Ülkeyi bölmek ve insanları birbirlerine karşı düşmanlaştırmak için özellikle emperyalistler de en çok bu iki kimliği kullanırlar.

***

Demokratik Rejim’in temeli olan Temel Hak ve Özgürlükler, politikacılar ve partiler tarafından, kendi kimliklerinden farklı olan kimlikleri baskı altına almak veya yok etmek için kullanılamaz!

Ama ne yazık ki kimlikçi partiler ve politikacılar, iktidara geldiklerinde, özellikle ırk ve din/mezhep kimlikleri üzerinden insanları bölmeye ve yabancılaştırmaya başlarlar.

Soğuk Savaş döneminden kalma Komünistlik, Solculuk ve Atatürkçülük düşmanlığı da genellikle Demokratik Rejim’in altını oyan kimlikçi partilerin kullandığı yöntemlerdendir.

***

Kılıçdaroğlu siyasete girdiğinden beri, Erdoğan/AKP iktidarı, onun Alevi kimliğini, düşmanlaştırıcı, dışlayıcı bir söylemle gündeme getirmeye başlamıştır.

Kılıçdaroğlu, bu tuzağa yakalanmamış, mezhep kimliği üzerinden ne savunmaya ne de saldırıya geçmişti.

Fakat Cumhurbaşkanı adaylığı konuşulmaya başladığı andan itibaren, iktidar sözcüleri, dinci, mezhepçi, ırkçı, sağcı çevreler, Kılıçdaroğlu’nun Aleviliğini, sanki olumsuz bir özellikmiş gibi, gündeme getirmeye başladılar.

Oysa tarihsel ve siyasal olarak Aleviler, hem felsefe hem de yaşam biçimi bakımından Demokratik Rejime ve Türkiye Cumhuriyeti’ne, bağlılıkları çok yüksek düzeyde olan bir gruptur.

Dolayısıyla, Kılıçdaroğlu’nun Aleviliği, Demokratik Rejim bakımından, onun aleyhine değil, ancak lehine bir faktör olarak gündeme getirilebilir.

Özetle, Kılıçdaroğlu’nun Aleviliğini öne sürenler, toplumdaki Sünni-Alevi farklılığını, ülkeyi çatışmaya, kavgaya, bölünmeye sürüklemek ve kendi iktidarlarını sürdürmek için kullanmak isteyenlerdir.

***

Kılıçdaroğlu’nun Alevi kimliği hakkında kaydettiği son video mesajı, seçim tarihi yaklaşırken, mezhebi üzerinden kendisine yapılan çirkin saldırıların yoğunlaşması karşısında, Demokratik Rejimi savunan bir adımdır.

Bu mesajda, kimlikler üzerinden yapılan çirkin bölücü siyasete işaret eden Kılıçdaroğlu gençlere şunları söylemiş:

“Unutma, tek bir oyla sen bu ülkeyi can yakan mezhep tartışmalarından, bataklığa dönüştürülen Ortadoğu’dan çekip çıkaracaksın, ait olduğu yere taşıyacaksın.

Artık kimlikleri konuşmayacağız, başarıları konuşacağız.

‘Alevi olmaz’ diyen bu sisteme, ‘Doğru olan, dürüst olan, ahlaklı olan olur’ diyecek misin?”

***

Evet, ülkemizde Demokratik Rejimi yeniden kurmak için:

Özellikle gençlere...

Ve hangi kimlikten olursa olsun, ırkçılığın, dinciliğin, mezhepçiliğin siyasal olarak istismar edilmesini reddeden Demokratlara gereksinme var:

FAŞİZME KARŞI OMUZ OMUZA SEÇİME!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Yeni anayasa tuzağı 19 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları