Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Laiklik Cumhuriyetin temelidir!
Cumhuriyetin en veciz tanımlarını Mustafa Kemal Atatürk yapmıştır:
“Cumhuriyet rejimi demek, demokrasi sistemi ile devlet şekli demektir. Biz cumhuriyeti kurduk; o, on yaşını doldururken demokrasinin bütün gereklerini sırası geldikçe uygulamaya koymalıdır.” 1933 (Afetinan, Atatürk Hakkında H.B., s. 251)”
“Demokrasi ilkesinin en çağdaş ve mantıki uygulamasını sağlayan hükümet şekli, cumhuriyettir.” 1930 (Afetinan, M.B. ve M.K. Atatürk’ün El Yazıları, s. 410-411)
Peki Atatürk hangi rejime karşıdır?
“Cumhuriyet, ahlaksal erdeme dayanan bir yönetimdir.
Cumhuriyet erdemdir.
Sultanlık, korku ve tehdide dayanan bir yönetimdir.
Cumhuriyet yönetimi, erdemli ve namuslu insanlar yetiştirir.
Sultanlık korkuya, tehdide dayandığı için korkak, alçak, sefil, rezil insanlar yetiştirir. Aradaki fark bunlardan ibarettir.” 1925 (Atatürk’ün S.D.U, s.231)
Peki Cumhuriyet Rejimi, tahrip edilmesine sessiz mi kalacaktır?
“Cumhuriyetimiz öyle zannolunduğu gibi zayıf değildir.
Cumhuriyet bedava da kazanılmış değildir. Bunu elde etmek için kan döktük.
Her tarafta kırmızı kanımızı akıttık. İcabında müesseselerimizi müdafaa için lazım olanı yapmağa hazırız.” 1923 (Atatürk’ün S.D. III, S. 71)
***
Tarihsel süreç içinde, Ortaçağ’daki krallıklar, imparatorluklar, şahlıklar, padişahlıklar, Hıristiyanlıkta da Müslümanlıkta da dine, tarikatlara, kiliseye, papazlara, papaya, imamlara, şeyhülislamlara, özetle dine ve din adına toplumu yöneten din adamlarına dayalıydılar.
Çağımızdaki diktatörlükler de yine bütün dinlerde, çoğunluğun dinsel/ mezhepsel değerlerini ve kimliklerini, din adamlarını, kendi otoriter ve totaliter yönetimlerine destek olarak kullanmışlardır.
Bu nedenlerle, Demokratik Cumhuriyet, her şeyden önce din adamları/toprak ağaları sınıfının egemenliğine karşı durmak, başka bir deyişle, laik olmak zorundadır.
Bu anlamda laiklik de elbette sınıfsaldır.
Nitekim, Batı uygarlığı ancak Rönesans ve Reform ile kilisenin/toprak ağalarının (asillerin) egemenliğinden kurtulduktan, yani devleti laik bir kimliğe kavuşturduktan sonra gelişmiş, dünya egemenliğini Osmanlıların elinden almış ve Demokrasiyi geliştirmiştir.
Oysa ülkemizdeki Cumhuriyet düşmanları, Demokrasiyi saptırarak laikliğin altını oymakta, Demokratik Hak ve Özgürlükleri kötüye kullanarak egemenliği yeniden din adamlarına vermeye, Temel Hak ve Özgürlükleri sınırlamaya ve kısıtlamaya çalışmaktadırlar.
***
Elbette İslam Âlemi’ndeki tek Demokratik Cumhuriyet olan Türkiye’de laiklik, bu rejimin önkoşuludur.
Laiklik olmadan ne Cumhuriyet olur ne Demokrasi ve ne de Demokratik Cumhuriyet.
CHP’nin, laiklik ve laikliğe karşı çıkan tarikatlar karşısındaki utangaç tutumu, ülkenin siyasetinde çok önemli bir boşluk yaratmıştır.
Bu boşluk şimdilik, Türkiye’deki siyasal ve sınıfsal yapıyı doğru değerlendiren Sosyalist/Komünist partiler tarafından doldurulmaktadır
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Suriye'yi nasıl terk ettiğinin ayrıntıları ortaya çıktı!
- Petlas'tan o yönetici hakkında açıklama
- Nevşin Mengü hakkında karar
- 3 zincir market şubesi mühürlendi
- Geri dönüş gerçekten 'akın akın' mı?
- Eski futbolcu yeni cumhurbaşkanı oldu
- Fidan'dan 'Suriye Kürtleri' ve 'İsrail' açıklaması
- Müge Anlı'nın eşine yeni görev
- Bakanlık 5 ildeki lahmacuncuları ifşa etti
- AKP’nin tabutu CHP sıralarına kondu