İkinci Suriye vakası
Enver Aysever
Son Köşe Yazıları

İkinci Suriye vakası

19.12.2019 07:30
Güncellenme:
Takip Et:

RTE aşağıladığı monşerlerden kurtuldu kurtulalı(!) dış siyasette tutarlı bir çizgi edinmemiz olanaksız hale geldi. Eskiden Türkiye -diğer devletler içinde- aşağı yukarı öngörülebilir bir ülkeydi. Şimdi otoriter “şahsım” devleti olmanın tüm çalkantısını yaşıyoruz. Dünyanın ciddi ülkeleri masalarda hakkımızda konuşurken muhtemelen mizahi dil kullanıyorlar. Bir dediği diğerini tutmayan devlet adamlarına kimse güvenmez. Üstelik hukukun askıda olduğu bir ülkede çıt çıkmayınca o tek adam kendi görüntüsüne tutkun halde her yaptığını doğru zanneder.


Ders alınmadı


Suriye’de mezhepçi, hayalci dış politikasıyla meşhur RTE, bu günlerde Libya ile benzer ilişkiler içine girmeye çalışıyor. Bir tür kumar bu! Kazanılması imkânsız bir kumar ama... İlkin şunu görmek gerek; Libya’da kendi iç koşullarından kaynaklı ve kesinlikle taraf olunmaması gereken büyük bir kavga var. AB ülkeleri farklı tarafları destekliyor. Açıkçası bir çıkar çatışması söz konusu olan. Türkiye konunun neresinde?

Kaddafi’yi devirenler ardından doğacak boşluğun nasıl dolacağını ya tahmin edememişler ya da sürekli karmaşa anlayışıyla, geleneksel sömürgeci tutumlarına devam edecekler. RTE’nin göremediği bu oyunda rol alacak ne iktisadi ne de siyasi gücünün olmayışıdır. Kaldı ki, ilkesel olarak başka ülkelerin içişlerine karışmak (hele Ortadoğu’da) son derece risklidir.

Suriye’de gördük, bugün onlardan öte bizim kanayan yaramız haline geldi bölgedeki çatışmalar. Yıkılacak sanılan Esad güçlenip, oyun kurucu haline gelirken; Türkiye tarafı aldığı büyük göçle nasıl başa çıkacağını düşünüyor kara kara. Üstelik hamasi lafları kenara koyarsak, ülkeye eklenen bu nüfusun akılcı/insani bir yolla azaltılması söz konusu değil. E neden bundan ders alınmıyor da Libya’da benzer hata yapılıyor?


Akdeniz açmazı


Akdeniz’de Kıbrıs meselesinden dolayı yalnızlaşan Türkiye, bir biçimde kendine tutunacak dal arıyor. Artık uluslararası alanda iyice itibarını yitiren diplomasimiz, Akdeniz’de göz göre göre yaratılan fiili duruma karşılık hukuki gerekçe bulmaya çalışıyor. Bunu bir ölçüde anlamak mümkün! Ancak takınılacak tutum son derece önemliydi. Di, diyorum geç kalındı, taraf olundu bile!

Şu söylem yanlış olmaz örneğin:Biz her ülkenin meşru hükümetiyle çalışırız” denebilir. Buradan bir meşruiyet sağlanmış olur. Ama siz yerelde savaşan gruplardan birinin militanlarını ülkenize getirip hastanelerinizde bakımını yaparsanız iş değişir. Dünya öylesine kaygan bir zeminde ki, kim ne zaman terörist, ne zaman kahraman belli değil! Bugün yanına düştüğünüz kişilere, gruplara dikkat etmek gerekir. Kaldı ki Türkiye’nin ÖSO meselesinde nasıl sınıfta kaldığı herkesin belleğindedir sanırım.


Vazgeçilmeyen hayal


RTE mutlak önder sayıyor kendini. Yakın çevresi, yoğun çıkar ilişkisinden olsa gerek, tek bir cümle kuramıyor. Bir ulus için en tehlikeli olan da bu denetleme koşullarının, eleştirel dilin tamamen ortadan kalkmasıdır. Anlaşılan o ki, Suriye sürecinden ders alınmadığı gibi, RTE kendini başarılı siyaset sürdüren biri olarak görüyor. Oysa başta kurduğu hayallerin çok uzağında şimdi! İyi ki de öyle.

Libya’ya asker gönderme fikrinin ciddiyet kazanması ve ortağı bahçelinin de bunu “beka” sorunu olarak görüp desteklemesi büyük bir felaketin eşiğinde olduğumuzu gösteriyor. Sanırım sokaktaki insanın en son ihtiyacı bu türden bir maceradır. Lakin sanal dış düşmanlar yaratarak “büyük devletçilik” oyununun müşterisi var sanılıyor hâlâ.

Dil her şeydir, hele de diplomaside! Erdoğan, Elemanlarımızı göndeririz” dedi konuşurken. Eleman dediği kimseler teknik çalışanlar falan değil, askerler. Bu rastlantısal bir ifade değildir. Bayağı, bildiğimiz bakıştır. Herkesin kul sayıldığı bir toplumsal yaşamın ifadesidir aslında. Dahası, eskiden sınır dışına asker göndermek için Meclis onayına gerek vardı. Şimdi ne Meclis’e gerek var, ne de onaya! Herhangi bir filtre de kalmadı. Bunun ne kadar büyük tehlike olduğunu, sanırım yine, olaylar başımıza iş açınca anlayacağız.


Hassas denge


Türkiye AKP’li yıllarda en önemli özelliğini, dış siyasetteki geleneğini kaybetti. Temel ilke olarak kimsenin toprağına göz koymayan, kimsenin de kendi toprağında gözü olmasın isteyen anlayış; yerini tamamen hakikatten uzak bir fetihçi dile bıraktı. Buna gücü yok ayrı, bu bakışın kendisi zaten baştan sona sorunlu. Gün gelir hesabı yanlış yapınca son vatan toprağını da riske atmış olursunuz. Bunun altından da kimse kalkamaz.

Diyeceğim, eğer kaldıysa hâlâ aklı başında diplomatlar bir an önce hakikati dile getirmeli, önlem almalıdırlar. İş işten geçmek üzere! İkinci Suriye vakası büyük yıkım olur, altında bu yoksul halk kalır!

Yazarın Son Yazıları

Cumhuriyet okuruna veda

Ustam Feridun Benden aradı “Altmış yıldır Cumhuriyet okuruyum, gazetenin sahibi sayılırım.

Devamını Oku
05.04.2021
İflas

İflas

Devamını Oku
25.03.2021
İstanbul Sözleşmesi erkekleri de yaşatır!

İstanbul Sözleşmesi erkekleri de yaşatır!

Devamını Oku
22.03.2021
Vicdan terazisine güvenmek

Ahmet Oktay gazeteciliği bırakıp zamanının tamamını edebiyata vermişti; söyleşirken “Günlük meseleler hep yazmaktan çaldı” dedi.

Devamını Oku
18.03.2021
12 Mart’ı doğru okumak

12 Mart’ı doğru okumak

Devamını Oku
15.03.2021
Yeni Türkiye’de makbul vatandaş kimdir?

Yeni Türkiye’de makbul vatandaş kimdir?

Devamını Oku
08.03.2021
‘Ne yapmalı’ sorusuna yanıt!

‘Ne yapmalı’ sorusuna yanıt!

Devamını Oku
04.03.2021
Grev

Grev

Devamını Oku
01.03.2021
İçindeki faşisti sustur!

İçindeki faşisti sustur!

Devamını Oku
18.02.2021
Sürü gururuna kapılmak!

Sürü gururuna kapılmak!

Devamını Oku
15.02.2021
Uzaya gitmek mi zor, anayasa yapmak mı?

Uzaya gitmek mi zor, anayasa yapmak mı?

Devamını Oku
11.02.2021
İstifa istemek demokratik haktır!

12 Eylül faşizminin güler yüzlü kahramanı Özal, ülkenin okuryazarlarını içeri tıkan darbenin ardından meydanı boş bulmuştu.

Devamını Oku
08.02.2021
İnsan olan boyun eğer mi?

İnsan olan boyun eğer mi?

Devamını Oku
04.02.2021
Kılıçdaroğlu haklı mı, haksız mı (!)

Kılıçdaroğlu haklı mı, haksız mı (!)

Devamını Oku
01.02.2021
Yeni Türkiye’nin elçisi!

Yeni Türkiye’nin elçisi!

Devamını Oku
28.01.2021
Hayat damarları kesilmiş ülke

Hayat damarları kesilmiş ülke

Devamını Oku
25.01.2021
Tek kale demokrasi oyunu

Tek kale demokrasi oyunu

Devamını Oku
21.01.2021
Kar, pisliğin üstünü örter mi?

Kar, pisliğin üstünü örter mi?

Devamını Oku
18.01.2021
Her yönüyle düşkünler toplumu!

Her yönüyle düşkünler toplumu!

Devamını Oku
14.01.2021
Kurtarıcılardan kurtulmak lazım!

Kurtarıcılardan kurtulmak lazım!

Devamını Oku
11.01.2021
Boğaziçi rektörsüz de olur!

Boğaziçi rektörsüz de olur!

Devamını Oku
07.01.2021
Neye şaşırdınız ki?

Neye şaşırdınız ki?

Devamını Oku
04.01.2021
Tuz koktuktan sonra!

Tuz koktuktan sonra!

Devamını Oku
31.12.2020
Yobazın duası kabul olur mu?

Yobazın duası kabul olur mu?

Devamını Oku
28.12.2020
Değişim hamaseti!

Değişim hamaseti!

Devamını Oku
24.12.2020
Kullar ve yurttaşlar!

Kullar ve yurttaşlar!

Devamını Oku
21.12.2020
Sınıf bilinci yoksa kuru ekmek bile yok!

Sınıf bilinci yoksa kuru ekmek bile yok!

Devamını Oku
17.12.2020
Modern gericilik!

Modern gericilik!

Devamını Oku
14.12.2020
Paranın dini imanı

Paranın dini imanı

Devamını Oku
03.12.2020
Katar’a devredilen ülke!

Katar’a devredilen ülke!

Devamını Oku
30.11.2020
Cin, cemaat, cehalet!

Cin, cemaat, cehalet!

Devamını Oku
26.11.2020
Ve Arınç yeniden sahnede!

Ve Arınç yeniden sahnede!

Devamını Oku
23.11.2020
Ağzının tadı ne zaman kaçacak kardeşim?

Ağzının tadı ne zaman kaçacak kardeşim?

Devamını Oku
19.11.2020
Saray dalkavuksuz, entrikasız olur mu?

Saray dalkavuksuz, entrikasız olur mu?

Devamını Oku
16.11.2020
Bir kira, bir yuva

Bir kira, bir yuva

Devamını Oku
12.11.2020
Bir ‘ABD’ Doları kaç ‘Türk’ Lirası!

Bir ‘ABD’ Doları kaç ‘Türk’ Lirası!

Devamını Oku
09.11.2020
Kapitalizmin tanrısı!

Kapitalizmin tanrısı!

Devamını Oku
05.11.2020
Enkaz!

İzmir deprem haberi önüme düşünce, pek çok kişi gibi hemen kendi deneyimlerimi anımsadım. İstanbul’da iki kez sallanmıştık, günlerce parkta yatıp, dehşet içinde haberleri gözlemiştik; ilk saatlerin ne denli zor olduğu gün gibi aklımda hâlâ!

Devamını Oku
02.11.2020
Devrimci Cumhuriyet için!

Devrimci Cumhuriyet için!

Devamını Oku
29.10.2020
Popstar dinciler ve Cumhuriyet

Popstar dinciler ve Cumhuriyet

Devamını Oku
26.10.2020