Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Çiğnenen akademik cüppe...
Yılın fotoğrafıdır.
21. yüzyılda, 2017 yılının şubat ayında kürsülerinden atılan üniversite hocalarının protesto için yere serdikleri cüppelerinin çiğnendiği fotoğraf, yılın fotoğrafıdır.
Akademik cüppe.
Yılların emeği.
Yüzlerce sayfanın taranması. Günlerce, gecelerce çalışma.
Doktora jürileri. Yürek çarpıntıları.
Zor çıkılan basamaklar.
Sonunda giyilen akademik cüppe.
Asistanlık. Doçentlik. Profesörlük.
Bilim tapınağında gururla çıkılan kürsü.
Öğrenciler. Yayınlar. Kongreler. Konferanslar.
Sonra iki satırlık bir tebligat.
‘Göreviniz sona ermiştir.’
Nedeni belli değil. Korkulu rivayetler fısıldanır.
Kaba kuvvet işbaşındadır.
Hoca cüppesini yere serer.
Protestodur bu.
Polis çiğner geçer.
Emir almıştır.
Onlar suçludur.
Öyle denmiştir.
Çiğnenen akademik cüppe.
‘2017 Türkiyesi’nin fotoğrafıdır.
HAYIR demek için bu fotoğraf yeterlidir.
HAYIR.
BİNLERCE HAYIR.
***
Gazetemde Öget Öktem Tanör ile yapılan bir röportaj vardı.
Görevinden atılan Prof. Öget, ‘Toplumun ruh sağlığı bozulacak’ demişti.
Bence, toplumun ruh sağlığı çoktan bozuldu.
İktidarda olanlar ‘Krasia-mani’ hastalığına tutuldular. Aklın alamayacağı işler yapıyorlar. ‘Krasia-mani’, ‘Güç çılgınlığı’ anlamında bir sözcük. Kontrolsüz güç böyle bir çılgınlık hali yaratır. Bir tür uyuşturucu etkisi. Aslında bir iktidar hastalığıdır. Giderek etkisini arttırır.
Sonucunu düşünmeden hareket etme.
‘Bana bir şey olmaz’ duygusu.
‘Bana olmaz’ yanılsaması.
Ergenlerin kontrolsüz hareketlerinin ruhsal dinamiği.
Araba kazalarının, nedensiz kavgaların akıl almaz nedeni.
Kontrolsüz güç hastalığı.
‘Güç sarhoşluğu’ denen şey de budur.
Elbette bunun altında da büyük bir korku yatar.
‘Gücü kaybetme korkusu.’
Güç arttıkça korku da artar.
Zirvelerin bilinen tehlikesi de budur.
Everest zirvesinin son 200 metresi ‘ölüm yoludur’.
Ama zirve çekicidir.
Güç ve korku sarmalı tehlikeli bir ikilidir.
Bu tehlikeden kurtulmak için HAYIR.
HAYIR.
Kaba kuvvetin kazanmasına HAYIR.
***
Çiğdem Toker çok güzel bir terim buldu: İkbalin Yabancılaştırması.
Evet, ‘ikbal yabancılaştırır’.
AKP içinde de akademisyenler var. Hukukçular var. Tıp doktorları var. Olan biteni görüyorlar.
AKP dışında da akademik eğitim görmüş binlerce insan var.
Başlarını mı çeviriyorlar?
‘Neyse ki biz değiliz!’ mi diyorlar?
Bir korku filmi izleyen kişi gibi kendini güvende mi duyuyor?
HAYIR.
Böyle bir durumda kimse güvende olamaz.
Unutmayın,
‘Despotun gücü toplumdaki korkudur, bu korku bittiğinde despotun gücü de biter.’
Despotluğa HAYIR.
Zorbalığa HAYIR.
Yerde çiğnenen cüppe hepimizin onurudur.
HAYIR.
Binlerce kez HAYIR...
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Korgeneral Pekin'den çarpıcı yorum
- Suriye'yi nasıl terk ettiğinin ayrıntıları ortaya çıktı!
- Petlas'tan o yönetici hakkında açıklama
- Colani’nin arabası
- Petlas Yönetim Kurulu Üyesi Özcan, uçakta olay çıkardı
- Komutanları olumsuz görüş vermedi, görevlerinden oldu
- 148 bin metrekarelik alan daha!
- 3 zincir market şubesi mühürlendi
- Geri dönüş gerçekten 'akın akın' mı?
- Nevşin Mengü hakkında karar