İçgüdü toplumu...

İçgüdü toplumu...

09.11.2015 06:00
Güncellenme:
Takip Et:

Bütün canlılar, -elbette insanlar daiçgüdüleriyle doğarlar.
İçgüdüler canlıların hayatta kalma ve türlerini sürdürme programlarıdır.
Üç temel içgüdü; korunma, beslenme, çoğalma içgüdüleridir.
Korunma içgüdüsü; tehlikelerden kaçınma, kendini koruma donanımı ile çalışır. Bu donanımın en işler sistemi “korku”dur.
“Korku”, bizi tehlikelerden koruyan bir sistemin aracı olduğu halde kimi zaman aşırı korku ile panik tepkisine dönüşür ve kişiyi şaşırtır. Korkunun yön değiştirmesi kişiyi stres reaksiyonuna sokar, bu durumda da şaşıran kişi beklenmedik işler yapabilir.
Beslenme içgüdüsü de çağımızda işsizlik, parasızlık, çaresizlik biçimlerinde aç kalma korkusuna yol açar.
İçgüdüsel insan, sürekli olarak korkusunu yatıştıracak bir güven kaynağına, beslenmesini güven altına alacak bir duruma zorunludur.
Sürüleşme, içgüdüsel insanın, tıpkı sürü canlıları gibi birbirine bakarak, birbirine yaslanarak yaşamasına yol açar.
Sürü insanı bu sürüleşmede korunma ve beslenme güvencesini bulur. Bu koşullar onun çoğalmasına da fırsatlar yaratır.
Kabileler, aşiretler, cemaatler tarih boyunca böyle oluşmuştur, günümüzde de bu nedenlerle kimi toplumlarda sürer.

***

Binyıllar, yüzyıllar insanlar bu topluluklar biçiminde yaşadıktan sonra daha örgütlenmiş topluluklar oluşmuştur.
Ticaret, kentleşme, eğitim, okuma yazma, hesaplama, ötekilerin dillerini öğrenme gibi yollarla bireyler artık kendi içgüdülerini yönetir duruma gelmişlerdir.
Uygarlık, içgüdülerini yönetme aşamasıdır.
Kişinin kendi içgüdülerini yönetmesi için “düşünen akıl” ya da “bilinç” dediğimiz “olguları işleyebilen zihin”lere gereksinmesi vardır.
“Düşünen akıl”, şu soruları sorar ve bunlara yanıtlar arar:
Ben kimim, neredeyim, ne yapıyorum, neden yapıyorum?
Yaptıklarımın ve yapmadıklarımın sonuçları nelerdir?
Beni, bizi etkileyen nelerdir ve bizim için yararlı mıdır?
Yaşam nasıl biçimleniyor, bunda benim payım nedir?
Hayatımı nasıl daha iyi bir biçime sokabilirim?
Sorumluluklarım nelerdir, bunlara nasıl sahip çıkabilirim?
Böylece yetkinleşen kişi “bilinçli birey” olabilir.
“Bilinçli bireyler”in toplumu da bencillikten uzak örgütlenmeler ile içgüdüsel gereksinmelerine toplumsal karşılıklar yaratırlar.
“Korunma içgüdüsü”, insan haklarının sağlanmasıyla, adalete dayalı hukuk sistemiyle, eşitliğe dayalı vatandaşlıkla, güvenli toplum yapısıyla sağlam bir zemine yerleşir.
“Beslenme içgüdüsü” de toplumda herkese çalışma olanağı sağlanmasıyla, insanların eğitimlerine, yeteneklerine, becerilerine uygun işlerde çalışmalarıyla, adil ücret uygulamaları ile güvence altına alınır.
Çoğalma içgüdüsü de sistemin içinde doğal eğilimleri sosyal yapıyla bağdaştıran düzenlemelerle gerçekleştirilir.
Gelişmiş toplumlar işte bu zeminde sosyal yapılarını sağlamlaştırır, ekonomik sistemlerini sürdürürler.
Elbette kapitalist sistemin sömürüsü değişik ölçeklerde sürer ama gelişme düzeyi bu sömürüyü katlanır kılar.
Gelelim bizim toplumumuza!

***

Biz, toplum olarak “içgüdü toplumu” olmaktan kurtulup “bilinç toplumu” aşamasına gelemedik. Sorunumuzun temeli budur.
“Bilinçli bireylerimiz” elbette var. “Bilinçli topluluklarımız” da var. Ama henüz “bilinçli toplum” değiliz.
Eğer olabilseydik, ne aşiretlerimiz olurdu, ne kabilelerimiz, cemaatlerimiz olurdu ne de içimizden çıkan birisinin diktatör olmasına izin verirdik.
Bu toplumsal oluşumların temeli, “içgüdü toplumu” olmamızın sürüp gitmesidir.
Elbette, toplumsal oluşumlar da bir toplumun üretim biçiminin, bu biçimin yarattığı üstyapı kurumlarının ona bağlı yapılaşmalarıdır. Marx burada çok haklıdır ve analizleri gerçekleşmektedir.

***

Şimdi, “1 Kasım seçimleri neden böyle oldu”nun yanıtı da buradadır.
Cumhurbaşkanı’nın başkanlığında AKP, hükümetiyle, partisiyle toplumda hem sosyal hem ekonomik korku yaratmış, içgüdüleri etkileyerek “bu korkulardan kurtulmanın yolu bizi seçmenizdir” sözünün altını çizmiştir.
Akla ve bilince seslenen CHP içgüdülere ulaşamamış, heyecan yaratamamıştır.
MHP, başkanları Devlet Bahçeli’nin yanlış tutumuna uymanın kurbanı olmuştur.
HDP’yi ise Kandil ve PKK her türlü zarara uğratarak AKP’nin kucağına atmıştır. HDP’nin barajı aşması olağandışı bir sonuçtur.
Olayın özü “İçgüdü '54oplumu”nda yatmaktadır.
İlgilenenlerin bilgisine sunulur...  

Yazarın Son Yazıları

Çalınan gelecek!...

Çalınan gelecek!...

Devamını Oku
29.04.2024
Istakozun intikamı!

Istakozun intikamı!

Devamını Oku
22.04.2024
Başarının psikolojisi...

Başarının psikolojisi...

Devamını Oku
15.04.2024
Özeleştiri?...

Özeleştiri?...

Devamını Oku
08.04.2024
Kaderinizi seçtiniz mi?...

Kaderinizi seçtiniz mi?...

Devamını Oku
01.04.2024
Hapishanedeki Ali Sirmen...

Hapishanedeki Ali Sirmen...

Devamını Oku
25.03.2024
Liderlerin ruhsal durumu...

Liderlerin ruhsal durumu...

Devamını Oku
18.03.2024
Ben başkan olamazsam?

Ben başkan olamazsam?

Devamını Oku
11.03.2024
Kimi neden seçiyoruz?

Kimi neden seçiyoruz?

Devamını Oku
04.03.2024
Erdal Atabek yazdı...

Ruh sağlığımızı koruyalım...

Devamını Oku
26.02.2024
Kendi iktidarının sömürgesi...

Kendi iktidarının sömürgesi...

Devamını Oku
19.02.2024
Erdal Atabek yazdı

Seçilecek aday...

Devamını Oku
12.02.2024
‘Körü körüne inanç’...

‘Körü körüne inanç’...

Devamını Oku
05.02.2024
Bilinçaltı itirafları...

Bilinçaltı itirafları...

Devamını Oku
29.01.2024
‘Çetelerin’ siyaseti...

‘Çetelerin’ siyaseti...

Devamını Oku
22.01.2024
Aday...

Aday...

Devamını Oku
15.01.2024
Tarihle savaşmak!...

Tarihle savaşmak!...

Devamını Oku
08.01.2024
Atatürk’ün adı yetti!...

Atatürk’ün adı yetti!...

Devamını Oku
01.01.2024
2024: Çatışma yılı mı?..

2024: Çatışma yılı mı?..

Devamını Oku
25.12.2023
Şiddet!...

Şiddet!...

Devamını Oku
18.12.2023
PISA gerçekleri...

PISA gerçekleri...

Devamını Oku
11.12.2023
Prof. Dr. Orhan Öztürk...

Prof. Dr. Orhan Öztürk...

Devamını Oku
04.12.2023
Eğitim kimin derdi?

Eğitim kimin derdi?

Devamını Oku
27.11.2023
Fenomen!...

Fenomen!...

Devamını Oku
20.11.2023
Saray darbesi mi?

Saray darbesi mi?

Devamını Oku
13.11.2023
Cumhuriyet Halk Partisi...

Cumhuriyet Halk Partisi...

Devamını Oku
06.11.2023
Rauf Bey sendromu ve Cumhuriyet...

Rauf Bey sendromu ve Cumhuriyet...

Devamını Oku
30.10.2023
Savaş budur!

Savaş budur!

Devamını Oku
23.10.2023
Zehirli miras: Nefret...

Zehirli miras: Nefret...

Devamını Oku
16.10.2023
Hafız...

Hafız...

Devamını Oku
09.10.2023
Hatamızdan ders alabilmek!...

Hatamızdan ders alabilmek!...

Devamını Oku
02.10.2023
Karakter ne midir?

Karakter ne midir?

Devamını Oku
25.09.2023
Psikolojik dayanıklılık...

Psikolojik dayanıklılık...

Devamını Oku
18.09.2023
Atam nereye bakıyor?...

Atam nereye bakıyor?...

Devamını Oku
11.09.2023
Misyon ruhu...

Misyon ruhu...

Devamını Oku
04.09.2023
İşgale direnen toplum...

İşgale direnen toplum...

Devamını Oku
28.08.2023
Beyin yıkama...

Beyin yıkama...

Devamını Oku
21.08.2023
Medrese...

Medrese...

Devamını Oku
14.08.2023
İlkeler-başkanlar-örgütler...

İlkeler-başkanlar-örgütler...

Devamını Oku
07.08.2023
Önce laiklik demiyorsa?

Önce laiklik demiyorsa?

Devamını Oku
31.07.2023