‘İnsan Hakları Eylem Planı’nda uygulama başladı!..

15 Mart 2021 Pazartesi

“Nasıl başladı” diye sormazsınız umarım.

“İnsan Hakları Eylem Planı” uygulaması işte böyle başladı.

Gazeteci Levent Gültekin, 25 kişilik bir vandal grubunun kuşatması altında dövüldü. 

Bundan açık bir “eylem planı uygulaması” olur mu?

“İnsan hakları” bu, öyle böyle değil.

Hoş, önceden de bu planın uygulamaları vardı ya.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu linç eylemi vardı.

O linç eyleminden zor kurtulmuştu 

Kılıçdaroğlu.

“Şehit cenazelerine sokmayın” talimatı vardı hakkında.

Sen misin giden, al sana yumruklu saldırı. 

“İnsan Hakları Eylem Planı”. Kolay değil.

Selçuk Özdağ da evinin önünde silahlı saldırıya uğramıştı.

Gelecek Partisi’nin genel başkan yardımcısı. 

Ölümüne bir saldırıydı da direnerek kurtulmuştu.

Orhan Uğuroğlu dövüldü. Yeniçağ gazetesinin Ankara temsilcisi.

Afşin Hatiboğlu dayak yedi. KRT TV programcısı.

Sabahattin Önkibar, gazeteci, dövüldü.

Dayak yiyen gazeteciler saymakla bitmiyor. 

Ahmet Takan, Yavuz Selim Demirağ, Murat İde.

İnsan Hakları Eylem Planı. Yürürlüğe giriyor.

Osman Kavala hapiste. Hâlâ suç aranıyor.

Selahattin Demirtaş hapiste. İddia çok, ispat yok ama olsun.

Onlar daha çok yatarlar.

“İnsan Hakları Eylem Planı” yürürlükte.

Şimdi yazarlar yazıp duruyorlar: Yani AKP iktidarında 19 yıl aklınıza gelmedi de şimdi mi “insan hakları”nı anımsadınız?

Boşuna yorulmayın yazar dostlarımız. 

Bu 19 yıldır insan hakları gene yazılı metinlerde vardı.

Sizin anayasanız var, anayasanız. Uygulanmıyor.

Sizin Anayasa Mahkemeniz var. Kararları tanınmıyor.

Sizin yargıçlarınız var. Gözleri kulakları Saray’da.

Sizin savcılarınız var. Yürütmenin hükmü altında.

Sizin hukukunuz var, adaletiniz yok.

Bunları biliyorsunuz, yazıyorsunuz, söylüyorsunuz.

Hiçbir şeyin değişmediğini görüyorsunuz.

İktidar değişmeden bunlar değişmez.

Biliyorsunuz.

Şimdi nereden çıktı bu “İnsan Hakları Eylem Planı” derseniz.

Gene bu Amerika işine benziyor.

Hani 100’ü aşkın Amerikan senatörü, “Türkiye’de insan hakları ihlalleri oluyor” diye mektup yazmış ya.

Biden iktidarı da Trump gibi seyyar satıcıya benzemiyor.

İşte hikâye bu herhalde.

“Amerika ile arayı düzeltelim” hesabına yapılan vitrin düzenlemeleri.

Dükkân aynı dükkân, mutfak aynı mutfak.

NEDEN OLMUYOR? NEDEN OLAMAZ?

Şundan olmuyor ve şundan olamaz ki:

“İnsan hakları” kavramı, bir laik dünya değeridir.

Yüzyıllar süren bir uygarlık savaşımının sonunda insanlığın ulaştığı bir değerdir.

Bu değere ulaşabilmek için krallara karşı çıkılmış, Katolik engizisyonu ile uzlaşmayan çabalar verilmiştir.

Dinci siyasetin laikliği reddeden iktidarları için “insan hakları” içselleştirilmiş bir değer olamaz.

Dinci siyasal iktidar için ancak “kul hakkı”, “köle hakkı” söz konusu olabilir ki o da bu anlamı taşımaz.

“Laik dünya değerleri”, ancak laik dünya görüşünün gerekli gördüğü haklardır.

“İnsan hakları” bu hakların başında gelir.

Gerek Fransız İhtilali sırasında yazılmış “Evrensel İnsan Hakları Beyannamesi”, gerekse Amerika’nın kabul ettiği “İnsan Hakları Bildirgesi”, dünyanın evrensel laik kazanımlarıdır.

Laikliği reddeden bir zihniyet (mentalite), bir öğreti bu hakkı ancak vitrinine koyabilir.

AKP iktidarının yaptığı da budur.

Tıpkı kadın haklarını açıklayan “İstanbul Sözleşmesi”nin durumu gibi.

Bu sözleşmeyi Türkiye imzalamıştır ama şimdi tartışmaya açmış, kaldırılmasını isteyenler ortaya çıkmıştır.

Bir ülke, bir ülkenin hükümeti imzaladığı sözleşmelere uymazsa gerisinin önemi kalmaz.  

“İnsan Hakları Eylem Planı” mı?  

“Hukuk reformu” mu?

“Hukuk reformu”nu nasıl yapacaksınız?

Yazdıkları kitaplar yüzünden hapse giren Barış Terkoğlu’nu, Barış Pehlivan’ı nasıl açıklayacaksınız?

Gazetecilikleri nedeniyle hapse giren Murat Ağırel’i, Müyesser Yıldız’ı kime anlatacaksınız?

Bunlar siyasal iktidarla çözümlenecek sorunlardır.

Siyasal iktidar değişmeden bu sorunların hiçbiri çözümlenemez.

NE YAPMAK GEREKİYOR?

Yapılacak iş, gerçekleri bilmektir.

Bu iktidarla ne “insan hakları” korunur,

ne de doğru bir “hukuk reformu” yapılır.

Bunlar vitrin düzenlemeleridir, göstermeliktir.

Kanmadan, aldanmadan, yanılmadan mücadeleye devam.

Uygarlık, demokrasi, insan hakları, adalete hizmet eden hukuk, emeğe değer veren ekonomi hep iktidar konusudur.

Atatürk Cumhuriyeti”nin kuruluş hedeflerine dönmek öncelikli amacınızdır.

Uygarlık amacına yönelen laik, demokrat bir iktidarı işbaşına getirmek ilk hedefinizdir.

Her şey, ondan sonra, her şey...



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Özeleştiri?... 8 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları