Görüşleri örtüşen AKP ve CHP’li iki siyasetçi
Erol Manisalı
Son Köşe Yazıları

Görüşleri örtüşen AKP ve CHP’li iki siyasetçi

19.03.2019 07:30
Güncellenme:
Takip Et:

AKP ve CHP liderleri arasında kan gövdeyi götürürken, görüşleri birleşen iki insanın “dış politikada” aynı çizgide buluşmaları bana ilginç geldi. İktisat Fakültesi Mezunlar Cemiyeti’nin “İktisatçılar Haftası”nda onlarla beraber oldum.
- AKP kurucusu ve eski Dışişleri Bakanı Yaşar Yakış AKP’nin Suriye, Rusya ve ABD konusundaki yanlışlarını ortaya koydu. Suriye’de Şam ile beraberlik yerine Esad karşıtlığını eleştirdi. AKP’nin (ve Erdoğan’ın) ABD ve Rusya ile ilişkilerinde, “köklü angajmanlar yerine, birine yaslanmadan ve polemiklere girmeden hassas ve yumuşak bir denge politikası izlemesi gerekirdi” diye eleştiride bulundu.
- CHP’nin bir dönem, dış ilişkilerden sorumlu genel başkan yardımcılığı görevini üstlenen eski büyükelçi Faruk Loğoğlu da AKP’yi eleştirirken benzer görüşleri savundu. İki önemli AKP’li ve CHP’li insan, dış politikada aynı çizgide birleşmişlerdi. Oysa bugün Erdoğan ve Kılıçdaroğlu dış politikada 180 derece farklı görüşleri, en ağır sözlerle birbirlerini eleştirerek savunuyorlar.
Bu çelişkinin arkasında yatan, “iç rejim ve siyasal İslam faktörlerinin yarattığı ayrışmayı ortaya koyan bir konuşma yaparak tartışmalarda taraf oldum”. Ulusal politikada, birleşmeyi engelleyen negatiflerin neler olduğunu anlattım. Bu negatifler, Yaşar Yakış’ın görüşlerinin AKP’de uygulanamayacağının esas nedenleridir.
15 Mart’ta Sözcü’de Aytunç Erkin yazısında, benim Türkiye’nin dış politikasındaki önerilerime yer vermiş. 7 Mart 2002’deki konuşmamda ve sunduğum tebliğden söz etmiş. Ergenekon ve Balyoz’un ABD tarafından hazırlanmakta olduğunu anlatmıştım. (*) Zaten bir süre sonra da, çok üst düzey bir yetkili tarafından, fakültedeki odamda tehdit bile edilmiştim. (**) Kimi asistanlarım bunun tanığı oldular.
Anlaşılan FETÖ’cüleri fazla kızdırmıştım. Bu nedenle birkaç yıl sonra, Ergenekon kumpası ile intikamlarını almaya kalktılar.

Şanslıydım...
Demirel, Ecevit, Özal, Erbakan, Çiller ve Denktaş gibi siyasilerle aynı masada konuşarak ve tartışarak Türkiye’nin dış politikasını değerlendirme şansım oldu. Bir parti ve kurum bağımlılığım bulunmadığı için düşüncelerimi özgürce ortaya koydum, sadece bir akademisyendim.
Gördüm (ve öğrendim) ki, “iç yapılarında örgütlü ve katılımcı demokrasiye ulaşamamış ülkeler”, dış politikalarında ulusal çıkarlarını koruma olanağına kavuşamazlar: “Dinci” ya da “askerci” yapılanma içindeki ülkelerde, “halkın ulusal çıkarları ve refahı, hep ikinci, üçüncü planda kalıyor”.
57 İslam ülkesinin hemen hemen tamamı antidemokratik rejim içindeler ya da göstermelik sandık demokrasisi vitrini süsler.
Yazımın başında sözünü ettiğim “iki ayrı cepheden iki makul insanın bugün savunduğu benzer görüşler”, işte bu nedenle uygulamaya sokulamazlar.
Meksika’ya bakınız: Uyuşturucu gelirinin büyüklüğünün sürüklediği “mafya örgütlenmeleri”, sistemden bir türlü temizlenemez. Yerel yönetimlerdeki cinayetler bugün bile 1920’lerin Hollywood filmlerinden farksızdır.
Son 15 yıldır PKK’yi (ve YPG’yi) besleyen en büyük güç, ABD’nin desteğinin yanında, uyuşturucudan sağlanan geliridir. Hele Ankara, Anadolu’daki devlet kurumlarını özelleştirip tasfiye edince, meydan PKK ve uyuşturucu tacirlerine kalmıştır.
Suriye’den “ithal edilen” 4 milyon insan da adeta, bunun altyapısını hazırlayacak noktaya yarın gelebilecektir. Devletin tarıma dayalı sanayisinin özelleştirilip tasfiye edilmesi, yalnız patates ithalini değil, çok kritik ve tehlikeli göçmen ithalini (!) de üretmiştir.
Ekonomiyi ve dış politikayı bu ülkede incelerken olaya Fransa’daki, İsveç’teki gibi bakamazsınız. Onların yaptıklarının bile üzerine, eklemelerde bulunmanız gerekir.
Atatürk devrimleri (ve Atatürkçülük) bunun farkında olduğu için ülkeyi ayakta tutabildi. Bunu unuttuğumuz zaman, sadece Taksim’de namazı konuşmaktan ve tartışmaktan başka bir çaremiz kalmaz.
Yeni Zelanda mı: Ey dünya liderleri ve Türkiye’nin siyasetçileri, “sizler kutuplaştırmaları ve ötekileştirmeleri konuşmalarınızda sürdürdükçe, yarının yeni terör saldırılarına da ortam hazırladığınızı ne zaman göreceksiniz”? (*)
“Batı’nın Yeni Türkiye Politikası”, syf. 131, 2007, Cumhuriyet Yayınları
(**) Prof. Burak Atamtürk, “Erol Manisalı ile Nehir Söyleşi”, syf. 49, 2019, Der Yayınları

Yazarın Son Yazıları

Sansür, demokrasi ve araçlar

Sansür, demokrasi ve araçlar

Devamını Oku
18.10.2022
Devlet olmanın nitelikleri

Devlet olmanın nitelikleri

Devamını Oku
11.10.2022
Örtülü iç savaş mı?

Örtülü iç savaş mı?

Devamını Oku
04.10.2022
Başarı mı, yoksa ...

Başarı mı, yoksa ...

Devamını Oku
27.09.2022
Türkiye’nin stratejik konumundaki çelişkiler

Türkiye’nin stratejik konumundaki çelişkiler

Devamını Oku
20.09.2022
Atatürk ve 2. Elizabeth, iki ayrı dünya

Atatürk ve 2. Elizabeth, iki ayrı dünya

Devamını Oku
13.09.2022
Fidel’in tangosu ve Atatürk’ün zeybeği

Fidel’in tangosu ve Atatürk’ün zeybeği

Devamını Oku
06.09.2022
Dibeklihan’dan Türkiye manzaraları

Dibeklihan’dan Türkiye manzaraları

Devamını Oku
30.08.2022
‘Ortak yararları’ yok etmek neden

‘Ortak yararları’ yok etmek neden

Devamını Oku
23.08.2022
AKP dış politikasını neden değiştiremez

AKP dış politikasını neden değiştiremez

Devamını Oku
16.08.2022
ABD ve Çin’in Pasifik kavgasında bir anı

ABD ve Çin’in Pasifik kavgasında bir anı

Devamını Oku
09.08.2022
Siyasal İslamda dış politikamız

Siyasal İslamda dış politikamız

Devamını Oku
02.08.2022
Kıbrıs, Türkiye’nin çıkış yoludur

Kıbrıs, Türkiye’nin çıkış yoludur

Devamını Oku
26.07.2022
Türkiye ve İngiltere nasıl benzeşirler ki!

Türkiye ve İngiltere nasıl benzeşirler ki!

Devamını Oku
19.07.2022
Ünlü dostlarla bayramlaşmanın türlü yolları

Ünlü dostlarla bayramlaşmanın türlü yolları

Devamını Oku
12.07.2022
Siyasal İslamın ‘Batıcılık’ çelişkisi ve AKP

Siyasal İslamın ‘Batıcılık’ çelişkisi ve AKP

Devamını Oku
05.07.2022
Seçimler, şiddet, sağduyu ve hukuk

Seçimler, şiddet, sağduyu ve hukuk

Devamını Oku
28.06.2022
Bastonların karizmatik sahipleri

Bastonların karizmatik sahipleri

Devamını Oku
21.06.2022
AKP’nin politikalarındaki ‘ironi’

AKP’nin politikalarındaki ‘ironi’

Devamını Oku
14.06.2022
Başarılı bir maratoncu, Kemal Bey...

Başarılı bir maratoncu, Kemal Bey...

Devamını Oku
07.06.2022
AKP ve Türkiye’de köylünün ‘uyanışı’

AKP ve Türkiye’de köylünün ‘uyanışı’

Devamını Oku
31.05.2022
AKP korkusu, sağı ve solu yakınlaştırdı mı?

AKP korkusu, sağı ve solu yakınlaştırdı mı?

Devamını Oku
24.05.2022
Tramvay da şık yayalar da...

Tramvay da şık yayalar da...

Devamını Oku
17.05.2022
Ulusallık, sosyal devlet ve kavram kargaşası

Ulusallık, sosyal devlet ve kavram kargaşası

Devamını Oku
10.05.2022
AKP bütün gemileri yaktı mı?

AKP bütün gemileri yaktı mı?

Devamını Oku
03.05.2022
AKP’nin ‘göçmen politikası’ mı?

AKP’nin ‘göçmen politikası’ mı?

Devamını Oku
26.04.2022
Türkiye nereye mi gidiyor?..

Türkiye nereye mi gidiyor?..

Devamını Oku
19.04.2022
‘Arap Baharı’ndan sonra ‘Ukrayna Baharı’ (!) mı?

‘Arap Baharı’ndan sonra ‘Ukrayna Baharı’ (!) mı?

Devamını Oku
12.04.2022
Firavunlar, bastonlar, zeytin ağaçları ve tahıl ambarları

Firavunlar, bastonlar, zeytin ağaçları ve tahıl ambarları

Devamını Oku
05.04.2022
Demokrasi, bireyin ve toplumun yararlarının örtüştürülmesidir

Demokrasi, bireyin ve toplumun yararlarının örtüştürülmesidir

Devamını Oku
29.03.2022
Moskova-Batı arasında ip cambazlığı

Moskova-Batı arasında ip cambazlığı

Devamını Oku
22.03.2022
Karadeniz, Doğu Akdeniz, Körfez üçgeni

.

Devamını Oku
15.03.2022
Ukrayna nelerin turnusol kâğıdı oldu?

Ukrayna nelerin turnusol kâğıdı oldu?

Devamını Oku
08.03.2022
Hastane odasından 28 Şubat haberleri

Hastane odasından 28 Şubat haberleri

Devamını Oku
01.03.2022
Öz değerlerden Amerikancılığa ve nihayet siyasal İslama

Öz değerlerden Amerikancılığa ve nihayet siyasal İslama

Devamını Oku
22.02.2022
Beyrut, Kıbrıs ve Hatay’ın güneyi

Beyrut, Kıbrıs ve Hatay’ın güneyi

Devamını Oku
15.02.2022
Türkiye’de ‘devletin özelleştirilmesi’

Türkiye’de ‘devletin özelleştirilmesi’

Devamını Oku
08.02.2022
Siyasal İslamın ‘kültürel egemenlik’ açmazı

Siyasal İslamın ‘kültürel egemenlik’ açmazı

Devamını Oku
01.02.2022
AKP’nin ‘bozarak değiştirmek’ stratejisi

AKP’nin ‘bozarak değiştirmek’ stratejisi

Devamını Oku
25.01.2022
Kaos ortamında seçime girerken olasılıklar ve Enes çocuk...

Kaos ortamında seçime girerken olasılıklar ve Enes çocuk...

Devamını Oku
18.01.2022