Ukrayna nelerin turnusol kâğıdı oldu?

08 Mart 2022 Salı

Ukrayna “sorunu” ve savaşı, “yeni küresel oligarşinin” bir sonucudur. Yeni küresel oligarşide ABD, AB, Çin ve Rusya kavgası ön plana çıkmıştır.

ABD, AB, Çin ve Rusya bir poker masasının etrafında, “ellerindeki kartlar üzerinden” hesaplaşmaktadırlar: yeni pozisyonlar kazanma, eldekileri kaybetmeme hesabı içindedirler:

- ABD, Avrasya hattını bozmak için Ukrayna’yı kullanmaya çalışıyor.

- Rusya, Doğu Avrupa-Asya hattında, elindeki avantajları bırakmak istemiyor.

- Çin ise Pasifik-Avrasya hattını Ukrayna üzerinden de korumaya çalışıyor. Ve filler tepişirken olanlar Afganistan’dan Ukrayna’ya, Irak’tan Suriye’ye sıcaklığı yükseltiyor.

Küçüklerden kazanan yok, hepsi kaybediyor. Büyüklerin ise hemen hemen tamamı kazanıyor. Kaybettiği sanılan kimi “büyükler” ise işi, az da olsa bir kârla kapatıyor.

Son 40 yıl içinde Afganistan, Irak, Suriye, Mısır’a baktığımızda hepsi kaybetmişler. Ama büyükler hep kazanmışlar:

- ABD, Körfez’den Doğu Akdeniz’e kazanmış: Suriye’de ve Kuzey Irak’ta “Amerikancı” güçleri oluşturmuş.

- Rusya Suriye’ye yerleşmiş, Asya’da nüfuzunu artırmış, işi Ukrayna’ya kadar getirmiş, Kırım’ı almış.

YA TÜRKİYE?

Evet, Afganistan’dan Suriye’ye, Körfez’den Doğu Akdeniz’e her alanda kaybetmiş. Ukrayna’da da devlet politikası, ulusal çıkarlar yerine, kimi şahsi öncelikler öne çıkınca işler yine bozulmuş. Türkiye Cumhuriyeti’nin orta ve uzun vadeli politikalarının “TBMM’de oluşturulması yerine” dayatılan tek kişilik rejim de işleri bozmuş.

UKRAYNA YENİ BİR SURİYE Mİ?

Küresel tepkilerin Ukrayna’da Suriye’den farklı olmasına karşın benzer sonuçlar ortaya çıkabilir. Çünkü kaos ortamının süreklilik kazanması bütün “fillerin” işine gelebilir.

Kaos ortamı sürekli hale gelirse ABD’nin de Rusya’nın da Çin’in de işine gelebilir.

Küresel oligarşinin güçlenmesi “büyüklerin”, küçüklerin kanı ile beslenmesine neden olabilir.

Türkiye’ye gelince: karar mekanizmaları ulusal çıkarlar doğrultusunda işletilemediği, TBMM devre dışı kaldığı için bütün bu sorunları yaşamaktayız: katılımcı demokrasi her şeyin başında gelir.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları