Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Uğur Mumcu anısına
1993’ten, Uğur Mumcu’nun öldürüldüğü tarihten beri onu içimiz yanarak anıyoruz. Toplantılar, marşlar, Livaneli şarkıları, sloganlar, ancak onu faili meçhul cinayetler listesinden bir türlü çıkartamıyoruz. Geniş kitlelere, genç kuşaklara onu bir kez daha tanıtmak için bu anma törenleri doğal ki çok güzel. Ama ben farklı bir atmosferden söz etmek istiyorum. Uğur Mumcu’nun entelektüel kimliğiyle bağdaşan, onun adına yazılmış büyük bir senfonik yapıttan. Değerli bestecimiz İlhan Usmanbaş’ın (d.1921) 1996’da tamamladığı “Uğur Mumcu Anısına” başlıklı büyük orkestra için eserinin ilk ve tek seslendirilişi 1997’de Betin Güneş yönetimindeki Köln Senfoni Orkestrası tarafından yapılmıştı.
Uğur Mumcu ailesi Ayvalık’ta Usmanbaş’ların komşularıdır. Uzun yıllar yaz akşamlarını birlikte geçirmişler, sofralarını paylaşmışlardır. Ahmet Yorulmaz, Mumcu ailesini şöyle anlatır: “Uğur, babasının tapuculuğu nedeniyle 3-4 yaşındayken ailesi ile Ayvalık’a gelmiş, Talatpaşa Caddesi’nin sonunda 2 numaralı evde bir yıl kadar kalmışlardı. Genç adam olarak asıl gelişi 1970 yazında başlar. Yazlarını burada geçirmiş, hunharca öldürüldüğü taa 1993 yılına kadar!” (1)*
Usmanbaş bu dostluğun anısına büyük bir orkestra yapıtı yazar. Mumcu’nun ölümünden bir yıl sonra tamamlar. Usmanbaş açıklıyor:
“Bu bir Uğur Mumcu biyografisi ya da ağıtı değildir. Zaten onun da böyle bir ağıtı kabul edeceğini sanmıyorum. Daima yaşayan ve yaşarken de her an öleceğini kolaylıkla hisseden bir insandı. Eserde onun yaşamıyla ilgili belki biraz serpintiler olabilir, dinleyiciler birkaç tane çığlık bulabilirler. Onu da ben diyorum, çünkü kimsenin duygularını yönetmek istemem. Neredeyse son on yıldır yazdığım türden bir müzik. Fakat kullandığım özgür ritim gruplarını orkestra çerçevesi içinde ilk kez kullanmış oldum. Büyük bir grup içinde birbirine bağımsız, özgür yazılmış ritimsel bölümler, parçalar var ve orkestranın neredeyse parçalanıyormuş gibi hissedilebilen bir etki yaratmasını istedim.” (2)*
Sadece 10 dakika süren, ancak çok yoğun bir müzik dokusu içinde “bir şokun, bir çığlığın seslerle resmedildiği” (3)* bu yapıt, örneğin bu gece Kadıköy Belediyesi tarafından düzenlenen anma töreninin başında çalınamaz mıydı? Ya da CSO, İDSO veya diğer orkestralarımızdan birisi bu haftaki programlarının başına alamaz mıydı?
1- Ahmet Yorulmaz, Ayvalık’ta İz Bırakanlar, Geylan Kitabevi, s.18, Ayvalık, 1998.
2- Usmanbaşlı Bir Köln Akşamı-II, Yılmaz Aydın, Orkestra Dergisi, Eylül 1998, Sayı 295.
3- Mehmet Nemutlu, Perpetuum Mobile, sf.130, Pan Yayıncılık, 2015
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Colani'den İsrail hakkında ilk açıklama
- Emekliye iyi haber yok!
- MHP'den 'asgari ücret' önerisi
- Adnan Kale'nin ölümüne ilişkin peş peşe açıklamalar!
- Devrim Muhafızları'ndan Suriye çıkışı
- İngiliz gazetesinden Esad iddiası
- 'Seküler müdür kalmadı'
- 'Kayyuma değil, halka bütçe'
- Arda Güler'in 2 asisti Madrid'e yetmedi
- Üniversite öğrencisi, trafikte öldürüldü