Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Barış Gazeteciliği
Medya’nın başına taş düştü sanki; kullandığı dilin tuhaf bir dil olduğunu keşfetti. Savaşçı, militer, popülist bir dil kullandığını anladı ve şimdi birdenbire barış dilini kullanmaya karar verdi. Bundan daha önemli bir şey olabilir mi medya için? Konu barış gazeteciliği, barış dili olunca bazı sorulara açık, net, kesin yanıtlar verilmesi de zorunlu oluyor. Birinci soru, barış dilinin gerekliliğini akil adamlar mantığı mı öğretti bize? Yani Başbakan istediği için mi barış dili konuşmak gerektiğini keşfettik? İkincisi, bu konudaki geçmişimiz bize ne anlatıyor? Yani şimdiye kadar barış dilini konuşmadık, konuşamadıysak, bu bizim genel olarak gazetecilik anlayışımızdan kaynaklanıyor olabilir mi? Ya da daha açık soralım; Türkiye’de gazetecilik her şeyi iktidarlara göre ölçüp biçen, “devlet neylerse güzel eyler” anlayışından kaynaklanıyor olabilir mi? 12 Mart’ta, 12 Eylül’de, ABD’nin Irak’a saldırısında, şu ünlü “Arap Baharı”nda nasıl bir sınav verdi, veriyor medya? Ve nihayet, konu barış diliyse eğer, konuya şimdi güncel olan Kürt sorunundan yola çıksak da, onu aşan bir mantıkla yaklaşabiliyor muyuz?
\nBarış gazeteciliği, barışı temel amaç olarak alan ve bu amacı gözden uzak tutmaksızın gerçekleri dile getiren gazeteciliktir. Barış gazeteciliği gazeteciliğin özel ve belli zamanlara has bir türü değil, kendisidir. Barış gazeteciliği barıştan, taraflar söz konusuysa gerçeklerden yana olmak, konunun derinlemesine incelenmesine ve gerçeklerin insanlara duyurulmasına hizmet etmek demektir. Örneğin barış gazeteciliği, gazetecilerin başbakan emriyle kurulmuş “akil insanlar” arasında yer almaması demektir. Barış dili zalimle mazlumun ortasında bir yerde durmak, ezenle ezilenin arasında hakemlik yapmak değildir. Öyle yaparsanız barışın dilini değil, gözleri kör eden “zamanın ruhunun” dilini konuşursunuz. Ve bu nedenle barış ile demokrasi arasında sıkı, çok sıkı bir ilişki vardır. Kısacası demokrasiyi, dar değil, en genel ve aşkın anlamda savunmadan barış dilini konuşmak zordur.
\nYorgun savaşçı olmayın
\nSayın Öz, kırk yılı aşkın süredir Cumhuriyet okurum. Vazgeçmek mümkün değil. Cumhuriyet yazarları yorgun. Bilinenleri tekrarlamak haklı ve doğru değil. Cumhuriyet yenilenmeli. Yenilenmenin nasıl olacağını düşünmek, planlamak gerekir. Yıllar öncesinin 2. sayfası (“Olaylar ve Görüşler” sayfası) öncelikle değişik yazarlarla tekrar canlandırılmalı. Yazılar küçük puntolarla yazıldığı için okunması kolay olmuyor. Siyah zemin üzerine yazılanları okumak oldukça zor. Kişiler tarafından yapılan açıklamalar özetlenerek yazılmakta. Açıklamaların aslına uygun olarak yazılması esas alınmalı. Okur mektup ve iletilerini yayımlamak yeterli değil. Önemli olan dileklerin mümkün olanlarını yerine getirmek ve Cumhuriyet’i okurların destek ve beğenisiyle güçlü ve dinamik hale getirmektir. Av. Ekrem Feroğlu
\nOkurlarla kısa kısa
\nCanan nasıl Ceylan oldu
\n4. Yargı Paketi’yle ilgili bir haber... Üst başlık: ‘Örgüt’ rötuşu. Haberin içeriğinde bu yasadan kimlerin yararlanacağı açıklanırken 32 yıldır tutuklu olan Tahir CEYLAN’ın da serbest kalacağı belirtiliyor. Ancak serbest kalacak olan Tahir Canan mı, Tahir Ceylan mı bu belli değil. Haberin girişinde: “...32 yıldır cezaevinde olan Tahir Ceylan’a özgürlük yolu açıldı” denirken, en sonda: “Tahir Ceylan’a özgürlük yolu açıldı. CANAN, koşullu salıverme kararının geri alınması nedeniyle 1981’den bu yana cezaevinde bulunuyordu” denilmektedir. İnşallah Tahir Canan bu haberi okumamıştır. Hasan Çatak
\nMeydanı onlara bırakmayın
\nSayın Öz. Bildik gazetelerde, Prof. unvanlı kişiler köşelerinde, bildik cenahı irşad ediyorlar! “Milli Eğitim Bakanlığımız beklenmez bir öngörüşle, ortaöğretime yüce dinimizi öğrenmek ve sevgili peygamberimizi tanıtmak” gayesi ile ek ders koydu. Gazetemiz bu tanıtım kampanyasına katılmalı ve “bu yüce dinin inananlarının neden cüce” olduğunu anlatmalılar. Bir başlangıç olarak siz sayfanızda, bu konuda okunması gereken kitaplar önerebilirsiniz. Örneğin Prof. İlhan Arsel, Turan Dursun ve diğer yazarlar önerilebilir. Saygılarımla. Prof. Dr. Hasan Cavit Alın Em. Hv. Tbp. Kd. Alb. GATA em. öğt. üyesi
\nDaha kısa yazamaz mısınız?
\nSevgili bilge İlhan Selçuk’un köşe yazarlarına, gazeteyi ikiye katladığınız zaman yazının alt kısma geçmemesi önerisine uyamaz mısınız? Kısa, öz, sık paragraflı yazılar biz okurların daha çok ilgisini çeker. (fax’ta adı okunamayan okurumuz)
\nNeden ille de 25 sayfa
\nYunus Nadi ödüllerinden Sosyal Bilimlerle ilgili olanı için konulan EN AZ 25 sayfa koşuluna karşı çıkıyorum.
\nVe saygılarımla PROTESTO ediyorum. Dr. Muzaffer Ünver
\nMaskeliler manşetiniz
\nMerhaba, gazetemiz (Maskeliler manşetiyle) anlamlı ve günü tam olarak açıklayan bir başlık atmış. Gazete yönetimini tebrik ediyorum. Ben İstanbul Üniversitesi’nde öğrenciyim, yani olayların canlı şahidiyim. Hani son birkaç yıldır moda haline gelmiş “Derin Devlet” arayanlara duyurulur. O gün orada olan olayların sol görüşlü tarafı arkadaşlar, üniversite koridorlarında her gün pankart asıyorlar veya masa kuruyorlar, masanın üzerinde broşürler var. Hepsi bu kadar. Sonra o standlar kalkıyor başka bir grup gelip aynı şeyi yapıyor. Bunun kime ne zararı var? Kimseyi dövmüyorlar, kimseyi rahatsız etmiyorlar. Polis veya üniversite yöneticileri gelsin baksın. Tamamı öğrenci olan bu çocukların nasıl bir suçu olabilir? Peki maskeli, eli sopalı, eli satırlı, belki beli silahlı dışarıdan gelen grup kim? Tamamı 15 kişiydiler, polis onları yakalayıp kim olduklarını öğrenemez miydi? 40 sene önce de böyle başlamışlardı. Bugün TV kanallarında dünün beslemeleri “devlet bizi kullandı” diyorlar ama o devlet kimdi söylemiyorlar. Dün o devlet kimdiyse bugün de onlardır, yani bugün bu olayların sorumluları çok net ve orta yerdeler. Sayın Öz, işin kısası bugün gazetemizi beğendim, umarım sonunu getirirsiniz. İstanbul’dan Zeynel Kip
\nTwitter’da kampanyalar
\nKusura bakmayın lütfen, Twitter’da Cumhuriyet gazetesi aleyhine kampanyayı görünce sinirlendim. Gazetenin çok üstüne geliniyor. Gazetenin sahibi kim diye bile spekülasyon yapılıyor. Bende de haberler dolayısıyla soru işaretleri oluşuyor. Köşe yazılarınızdan hep aynı tadı alıyorum. Roman okur gibi keyif alıyorum, fakat haberlerde eski çarpıcılık yok. Tekrara dönüyor sanki. Sosyal medya daha verimli kullanılabilir. Provokasyonlara fırsat vermemek gerekiyor. Benim Cumhuriyet’im Atatürk ilkelerine, düşünme biçimine bağlıdır, prensipleri vardır, taviz vermez. Hâlâ böyle olduğuna inanıyorum ama güçlenmesi gerektiğini düşünüyorum. Iyi günler dilerim.
\nSeda Çelik
\nBöyle haber mi olur?
\n19 Nisan 2013 tarihli gazetenin 4. sayfasında, İstanbul Haber Servisi’nin yazdığı “Çapan ve CHP’liler Kars’ta” başlıklı haberi görmüşsünüzdür. Nasıl bir haberdir o öyle? Bence çok gereksiz, abartılı, yakışıksız ve apaçık ısmarlama olduğu belli... Kimseyi ikna edemezsiniz de, haydi diyelim ki, Gürbüz Çapan’ın Kars’a ziyarete gitmesinin okur açısından haber değeri var. İyi de, çok ayıp değil mi Haluk Koç’a, milletvekili ve parti genel merkez yöneticilerine... Gürbüz Çapan’a eşlik (refakat) etmişler(miş)... Vallahi, Gürbüz Çapan bu haberi kendisi yazsa, eli varmaz bu derecesine... Çapan genel başkan mıdır ki kendisine genel merkez yöneticileri ve parti genel başkanı eşlik ediyor? Bu haberi yazan her kimse, ağır bir şekilde uyarılmalı, burası propaganda bürosu değil, gazete diyerek...
\nBir de, Özgen Acar’ın köşe yazısının son bölümündeki “tarağa yan bastın” deyiminin kullanılışı var ki, ben kendisine değil, (zira ahlaken yargılama hakkım yok) ama Cumhuriyet gibi bir gazeteye yakıştıramadım, üslup ve düzey açısından... Evrim Gönenç
\nTerim’e verilen ceza
\nMerhaba, spor sayfasındaki yazarların e-posta adresleri verilmediği için size yazmak zorunda kaldım. Bu aralar Cumhuriyet de dahil birçok gazetede Fatih Terim’e verilen cezanın ‘acımasız’ olduğu yazılıyor. Yıllar önce gördüğüm bir fotoğrafı hâlâ anımsıyorum. İmparator Terim’in GS’deki ikinci veya üçüncü yılında, kararını beğenmediği hakeme (orta veya çizgi) tükürürken çekilmişti. O fotoğrafların da okuyuculara tekrar sunulması bence yerinde olacaktır. Saygılarımla, A. Tarık Emre
\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Colani'den İsrail hakkında ilk açıklama
- Emekliye iyi haber yok!
- Eski futbolcu yeni cumhurbaşkanı oldu
- Fidan'dan 'Suriye Kürtleri' ve 'İsrail' açıklaması
- MHP'den 'asgari ücret' önerisi
- Adnan Kale'nin ölümüne ilişkin peş peşe açıklamalar!
- İngiliz gazetesinden Esad iddiası
- Devrim Muhafızları'ndan Suriye çıkışı
- 'Kayyuma değil, halka bütçe'
- Arda Güler'in 2 asisti Madrid'e yetmedi