Reel Politika ve Halk Hareketi

11 Mart 2016 Cuma

Cesur yazılarıyla durumun vahametini sık sık dile getiren Tarhan Erdem, Radikal internet sitesindeki yazısında (10 Mart 2016) “Erdoğan ve bağlı siyasetçilerin elinden iktidar gücünün alınma yolları tartışılmalıdır” diye yazdı. Erdem, “reel politika” açısından konuya yaklaşıyor ve Erdoğan iktidarının seçim yoluyla yenilmesinin üç yolu olduğunu öne sürüyor: “1/Ak Parti grubu gerekeni yapar; 2/CHP demokratik siyasal bir parti haline dönüşür; 3/ Yeni çağdaş bir parti kurulur.” Bu üç restorasyon formülünden ilk ikisini işe yarar ama gerçekçi bulmayan Erdem, “çağdaş” yeni bir partinin çıkış yolu olabileceği kanısında.

***

Reel politik her türden olanağı herhangi bir ahlaki kaygıya tabi olmaksızın kullanmayı, deyim yerindeyse bin çeşit alavere dalavereyi, al takke ver külahı deneyerek amaca ulaşmayı ifade eder. Sayın Erdem’in “reel politiği” bu çerçevenin dışındadır. O, var olduğu izlenimi edindiği güçlerle, seçim yoluyla siyasi gücün Erdoğan’dan nasıl alınabileceğini tartışıyor.

***

Gerçekte bunu tartışan yalnızca Erdem ya da onun gibi düşünenler değil. İktidarın fiilen uygulamaya koyduğu İslamcı otoriter düzen projesini gören, birbirinden farklı güçler, farklı amaçlara sahip olsalar da onu iktidardan uzaklaştırmak için yol arayışındalar. Bu da ister istemez güçlerin, olanakların neler olduğu sorusunu gündeme getiriyor. Hiçbir ahlaki kaygı taşımayan, ideolojik çerçeve kabul etmeyen reel politikten farklı bir arayışa denk düşüyor bu çabalar.

***

“Hangi güçler var, bu güçler ne yapabilir” sorusu, sorunu dar bir alana hapseder, sandığa giden yolun devrimci bir karakter taşıyabileceğini dikkate almazsa “reel politik” de “reel”, gerçekçi olamayacaktır. Şimdilik dikkate alınmayan, hesaplara dahil edilmeyen ama nicel ve nitel olarak varlığını hissettiren halk hareketihareketleri gerçekçi bir politikanın önemli unsuru, öznesi, öznelerinden birisi olmaya adaydır. Bu hareket ya da hareketler, AKP’yi dışlamayan İslamcı iktidarı kalıcı kılan formülleri de aşabilecek yetenektedir.

***

Sosyalistler, solcular, devrimciler “reel politiği” ilke olarak kabul etmez, kendi çizgilerini zedeleyebileceği kaygısıyla düzen partilerinin siyasetinden, oyunlarından uzak durmaya çalışırlar. Ama bu onların verili durumu hiç dikkate almadan, yalnızca hedeflerini sürekli yinelemek, propaganda etmekle yetinmeleri gerektiği anlamına gelmiyor. Hiç kuşkusuz onlar da verili durumu, var olan güçleri, günün dengelerini hedeflerine giden yolu gözden kaybetmemek koşuluyla değerlendirmek zorundadırlar.

***

Bu saptamayı yaptığımızda; “Peki, nedir şimdi durum, hangi güçler var, güç ilişkileri neyi gösteriyor” sorularına da yanıt vermemiz gerekir. Durum, düzen partileri ve siyaseti açısından Tarhan Erdem’in “Erdoğan siyasetinden kurtulmak” hedefinin hem olabilirlik hem de hedefe uygunluk açısından pek de gerçekçi olmadığını gösteriyor. Gerçekçi değil, çünkü hedefi belirlerken, iktidardan uzaklaştırılması gereken “siyasal İslamı” Erdoğan siyasetinden ayırıyor; bu siyaseti doğuran ve şimdi tüm dünyada tartışılan düzeni tartışma konusu yapmıyor.
Solun “reel politiği”, eğer halk hareketi- hareketleri siyasi alana taşınabilirse, Tarhan Erdem’in acil olduğunu belirttiği hedefe ulaşmak da dahil, daha gerçekçi, daha reeldir.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Sondan Bir Önceki 7 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları