Aykut Kocaman bir savunma oyuncusu arıyor. Gündeminde sevmediği halde bir Brezilyalı var. İsmi Valdo. Yaşı 30. Futbolda olacağı kadar olmuş, neredeyse dalından kopacak. Nedense hep böylelerini alıyoruz. Ya da böyleleri bize geliyor. Alıyoruz, çünkü; nasıl ki, marketlerin şarküteri reyonlarındaki hazır yemeklere rağbet fazla ise futbolda da şarküteri mallarından vazgeçemiyoruz. Oysa Fenerbahçe’de yabancı ülkelerin bile kıskanabileceği spor tesisleri var. Orada yüzlerce genç sporcu adayı eğitiliyor. Ne var ki bir tane futbolcu yetiştirilemiyor. Böyleleri bize geliyor çünkü; bizde böyle yaşı ilerlemiş yabancı futbolcuların fiyatı bir hayli yüksek. Türkiye, yaşlı futbolcular için adeta ikinci baharı yaşadıkları bir ülke oldu. Tam bir rehabilitasyon merkezi. Bu durumumuz yıllardan beri devam ediyor. Yabancı oyunculardan ne kulüpler, ne de futbolumuz yararlanabiliyor. Bir takımda bir futbolcu aksamaya görsün. Teknik direktörlerin tutunacak tek dalı, yabancı transferidir. Oysa Fenerbahçe’nin hastalığı stopover hastalığı filan değil. Ruhsal çöküntü. Ellerinde Bekir, Egemen ve Serdar gibi savunma karakterli oyuncular var. Kötü de oynamıyorlar. Bunları Aykut’un kendisi almadı mı ki? Şimdi Yobo ile iyi bir ikili teşkil etmek için yabancı futbolcu arıyor. Oysa Fenerbahçe’nin 30 kişilik oyuncu kadrosu içinden yaratılamaz mı? Bence, yaratılabilir. Ama bu teknik direktörün işidir. Kötü bir futbolcunun yerine hemen yeni bir başkasını almak, kolaycılıktır. Aykut Hoca’nın da bildiği ya da bilmesi gerektiği gibi, takım içindeki savunma oyuncularının görevi; rakiplerinin oyununu bozmak içindir. İleri oyuncular için ise durum farklıdır. Onların görevi yapıcılıktır. Bozmak, her zaman yapmaktan daha kolaydır ve sırf bu konu için yabancı futbolcu alımına gerek yoktur. Ülkemizde binlercesi var. Yeter ki bunların içinden yeni bir savunma oyuncusu yaratılabilsin. Aykut Hoca, kendisini eleştirenlere ‘azgın azınlık’ demiş. Ben kendimi bu azınlık içinde görmüyorum. Bu fikirler Aykut Hoca’yı eleştirmek için söylenmiyor. Az çok bu görevi ben de yaptım. Neyin ne olduğunu bilirim. Deneyimlerime dayanarak, bir ağabey hatırlatması olduğunun bilinmesinde yarar vardır. İster dikkate alır, isterse almaz. Milli Takım’da da sorun var. Başına Abdullah Avcı isminde bir taze kuvvet getirildi. Kim getirdi? Nasıl geldi? Bunları bilmiyorum ama ne de olsa genç birisi. Umut bağladık. İlk oynadıkları maçı kazandılar. Daha da fazla umutlandık. Ancak, bu umutlarımız kısa sürede umutsuzluğa dönüştü. Dünya Kupası grup eleme maçlarında zayıf bir gruba düşmemize rağmen erkenden veda ettik. Hâlâ umut bekleyenler var ama o artık Kaf Dağı’nın arkasında. Yakalamak mümkün görünmüyor. Gerek kulüplerimiz gerekse Milli Takımımız bir türlü hayallerimizi gerçekleştiremiyor. Neden böyle birbirimizi yiyoruz? Abdullah Avcı “Alınan başarısız sonuçlardan ötürü istifa etmem” diyor. Kim istifa eder ki? Aslında başarısız olunduğunda o işten istifa etmek gerekir. İstifa etmek, onurlu bir davranış biçimidir. Gel gelelim buna mani olan paradır. Abdullah Avcı’nın bilgi birikimi nedir bilmem ama maaşı beş-altı profesörün maaşından fazladır. Görevi kendiliğinden bırakmak adeta kahramanlık sayılıyor. Onur filan önemli değil. Önemli olan paradır!
\n\nYazarın Son Yazıları
Olmaz.. Olmaz...
Devamını Oku
06.11.2012
Buz Üzerine Yazı Yazmak
Devamını Oku
31.10.2012
Şarküteri Mallarından Hoşlanıyoruz!
Devamını Oku
23.10.2012
Lefter mi Alex mi?
Devamını Oku
16.10.2012
3 Temmuz Sendromu Bitti mi?
Devamını Oku
11.10.2012
Aykut Kapıkulu mu?
Devamını Oku
03.10.2012
Anlama Özürlüyüz!
Devamını Oku
25.09.2012
Alex'e Vefa, F. Bahçe Tarihine Vefasızlık
Devamını Oku
19.09.2012
Amatör Yönetim
Devamını Oku
13.09.2012
F.Bahçe Çözüm Üretmeli
Devamını Oku
04.09.2012
Piranhalar Gibiyiz!
Devamını Oku
28.08.2012
İyi Futbolcu Kimdir?
Devamını Oku
21.08.2012
Terrible Türk
Devamını Oku
14.08.2012
1948'den 2012'ye
Devamını Oku
05.08.2012
Futbol Sezonu Başlarken
Devamını Oku
24.07.2012
F.Bahçe mi, G.Saray mı?
Devamını Oku
17.07.2012
Sıcaklar Dengeyi Bozuyor
Devamını Oku
05.07.2012
Sanki Astronot Geldi!
Devamını Oku
26.06.2012
Kuyt'ın Düşündürdükleri
Devamını Oku
21.06.2012
Gaflet İçindeyiz
Devamını Oku
05.06.2012
Atatürk'e Teşekkür...
Devamını Oku
23.05.2012
İkincilik de Kutsaldır...
Devamını Oku
15.05.2012
Futbol Değil Kan Davası
Devamını Oku
09.05.2012
İnsanlık Dışı Bir Davranış
Devamını Oku
03.05.2012
Dışarıda Melek, İçeride Canavar
Devamını Oku
25.04.2012
Kupa Sendromu!
Devamını Oku
18.04.2012
Asalet İnsanın Kendisinden Başlar
Devamını Oku
11.04.2012
Yassı Ada ve Çağlayan
Devamını Oku
04.04.2012
Derbiden ÖnceDerbiden Sonra
Devamını Oku
24.03.2012
Metris Fermanı
Devamını Oku
14.03.2012
Yeni KahramanDemirören
Devamını Oku
06.03.2012
Kazan Ölüyor!
Devamını Oku
02.03.2012
Aziz Yıldırım Bahane
Devamını Oku
28.02.2012
Övgüde de Yergide deDengemiz Yok!
Devamını Oku
14.02.2012
İkiyüzlü Dünya
Devamını Oku
07.02.2012
Ucuz Transfer Fenerbahçe'ye Yakışmaz
Devamını Oku
31.01.2012
Bu Nasıl Bir Hukuksal Çelişkidir?
Devamını Oku
29.01.2012
Futbolumuz Çöktürülüyor mu?
Devamını Oku
17.01.2012
Hem OrdinaryüsHem Mozart'tı
Devamını Oku
15.01.2012
Mantıksızlık (11.01.2012)
Devamını Oku
11.01.2012