Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
'Ama...'
Aşağıda bir bölümünü okuyacağınız “Ama...” başlıklı yazıyı 18 Ekim 2006’da Radikal gazetesindeki “Açık Mektup” köşesinde yazmıştım. Orhan Pamuk bilindiği gibi o günlerde Nobel’i kazanmasından çok, bu ödülün siyasi gerekçelerle verildiği tartışmalarının ortasında kalmıştı. Ben de tam o tartışmaların ortasında yazmıştım:
\n“Orhan Pamuk memlekete sıkı bir deprem yaşattı, bir akıl sarsıntısı yaşattı. Kuvvetli bir ‘akıl tutulması’nı da açığa çıkardı. Kendi aramızda tartışıp dövüşürken, Orhan Pamuk’un Nobel Edebiyat Ödülü’nü kazanmasıyla gündem birden değişti. Çünkü gündemi doğrudan doğruya bir edebiyat olayının belirlemesi memleketimizde pek de alışıldık bir durum değildir.
\nTürkiye’de ya da Doğu toplumlarındaki dönüşümlerde, ‘aydın’ın yerine ikame edilen şairlerden, yazarlardan çok şey beklendiği, onlara ‘öncülük’ görevi yüklendiği bilinir. Namık Kemal ‘vatan şairi’dir, Osmanlı’nın son yıllarındaki baskı rejimine karşı sesini yükseltmiştir. O ve başka şairler, yazarlar tam da bir yazarın varlık nedeni olan ‘aykırı ve muhalif’ olma niteliklerinden ötürü ‘öncü’ sayılırlar. Dünyanın büyük şairlerine, romancılarına bakın, başta kendi ülkesini eleştirmeyen, sisteme muhalefet etmeyen kaç örnek bulabilirsiniz? Bu rejimin mutlaka faşist, kapitalist, dinci olması da gerekmez, büyük yazarlar sosyalist düzenlere de muhalefet etmişlerdir, işte Boris Pasternak, işte Anna Ahmatova.
\nO yazarların, şairlerin söylediklerinin de yüzde yüz doğru olması, sizin de o düşüncelerle uyumlu olmanız gerekmez. Paylaşmazsınız, karşı çıkarsınız, eleştirirsiniz, ama o görüşlerin yasaklanmasını ve yazarların konuşmalarından ötürü cezalandırılmasını savunamazsınız. Yoksa o zaman Türkiye’nin de Avrupa Birliği’nin de eleştirdiği Fransa’nın durumuna düşersiniz. İki cümle arasına yerleştirilen bir ‘ama’, ilk cümleyi geçersiz, değersiz kılıyorsa, o cümleyi kurmanın, söylemenin ne anlamı kalır ki? Bir haftadır yapılan bu: ‘Orhan Pamuk’un ödülüne sevindim ama...’ Böyle kurulan cümleler, ne yürekten bir kutlamaya işaret eder ne de içten bir paylaşıma. Tam tersine gizlendikçe açığa çıkan bir kıskançlığı, sindirememeyi gösterir. Ben romancıların da ne kadar kıskanç olabileceğine, Orhan Pamuk’un ödülü dolayısıyla tanık oldum ve doğrusu ürktüm. İçinde en çok ‘ama’ geçen cümleleri de romancılar kurdu.
\nOrhan Pamuk benim için, ilk romanı ‘Cevdet Bey ve Oğulları’ndan başlayarak büyük romancıdır. ‘Kumaşın kalitesi ilk metresinden belli olur’ dedikleri gibi, Orhan Pamuk’un kumaşının kalitesi de o romanıyla belli olmuştu. Öte yandan, ‘iyi bir şair’ gibi çalıştığını ve yazdığını düşünüyorum. Yazısının arkasında büyük şairlere özgü bir çaba vardır. Tıpkı çok katmanlı şiirler gibi. Onları bir okuyuşta tüketemezsiniz. Pamuk’un romanları da böyledir. Halit Ziya’dan Tanpınar’a, Orhan Kemal’den Yaşar Kemal’e, Adalet Ağaoğlu’ndan Oğuz Atay’a, o büyüyerek süren geleneğin içinde görüyorum Orhan Pamuk’u.”
\nYazının önemli bir bölümünü aldım buraya. Çünkü bugünlerde benzer bir haksızlık da Fazıl Say’a yapılmakta. Say, Stefan Zweig’ın çok sevdiğim kitabının adıyla “Yıldızın Parladığı Anlar” duygusunu yaşatan pek az sanatçıdan biridir. Bu ülkenin Fazıl Say gibi sanatçılara gereksinimi olmayabilir, ama yeryüzünün vardır. O yüzden onunla ilgili tüm olumsuz yargılar, kötü düşünceler öncelikle yeryüzüne haksızlıktır. Televizyonda gördüğüm bir tarihçi bozuntusu “piyanist, piyanist” diye aklı sıra Fazıl Say’ı aşağılıyordu, bir gazeteci bozuntusu da, adı yokmuş gibi ya da adını anmayarak onu küçümsediği düşüncesiyle “piyanist” diye söz ediyordu ondan. Ne zavallılık! Manşetlerinde Ahmet Kaya’yı yargılayan, Nâzım Hikmet’ten Ruhi Su’ya, Yılmaz Güney’den Hırant Dink’e, kin kusanlardan geriye kinleri bile kalmayacak! Peki geriye kim kalacak? Elbette hepsi “kendi göğünün yıldızları” olan bu isimler kalacak. Bize de düşüncelerinden, söylediklerinden ötürü linç edilmek istenen bu “yıldız”ları “ama” demeden desteklemenin, onların yanında yer almanın övüncü kalacak elbette.
\n\n\n
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Türkiye'nin 'konumu' hakkında açıklama
- Kalın Colani'nin yolcusu!
- Çanakkale'de korkutan deprem!
- Naci Görür'den korkutan uyarı
- 35 milyon TL değerinde altın sikke ele geçirildi
- Erdoğan'a kendi sözleriyle yanıt verdi
- Türkiye'den Şam Büyükelçiliği'ne atama!
- Kurum, şişeyi elinin tersiyle fırlattı
- 21 kişinin daha hastanelik olduğu ortaya çıktı
- Kayıp Amerikalı Suriye'de bulundu: 'Hacıyım' dedi...