Haydar Ergülen
Haydar Ergülen haydaree@yahoo.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

Köşeboşu

09 Nisan 2012 Pazartesi
\n

\n

Gazeteci değilim, kendimi köşeyazarı da saymıyorum, Açık Mektup yazdığıma göre belki mektupçu sayılabilirim; zarfı yok, içi açık, pulu pazartesi damgalı bir mektup işte yazdığım. Şimdilik, yani pazartesiler olduğu sürece. Şu adı da güzel Arjantin filmi Güneşli Pazartesilerin içi pek de güneşli değil, bir işsizlik öyküsü çünkü. \n

\n

Bir yıl kadar Birgünde de pazartesileri yazmıştım. Pazartesi yazmanın nasıl bir duygu olduğunu hâlâ bilmiyorum. Bilmem ki ne demeli, Mektuplu Pazartesiler mi Yazılı Pazartesiler mi yoksa Köşeli Pazartesiler mi? \n

\n

10 yıl Radikalde yazdım, sonra da bir Güzel Haziranda bi güzel atıverdiler köşeden, 5 yıl olacak. Kültür-sanat sayfalarında yazınca, işten çıkarılmanın, köşeden atılmanın da pek tadı çıkmıyor! Varlığın yokluğuna armağan olmuş bir biçimde, ne yazarsan yaz, senin gibi birileri okuyor onları da. Böylece benim de Güneşli Pazartesiler gibi hayli İyimser Çarşambalarım oldu.\n

\n

Siyasi bir yanı yoktu bizimkinin, başka yazarlar ve gazetecilerle birlikte 41 kişiydik. İşten çıkarmak için gerekçe boldur, kimi zaman ekonomik nedenlerle küçülme olur, kimi zaman yenilenme, kimi zaman da gazeteyi gençleştirme işlemi. Bunların arkasında çoğu zaman siyasi nedenler olduğunu herkes bilir, yazılı basının yazısız kuralı gibidir bu. Artık televizyonda da benzer işlemler yapılıyor. Can Dündar, Banu Güven ve Ruşen Çakır örneği daha çok yeni. Hele hiçbir türden muhalefetin istenmediği bu dönemde, çoğu zaman iktidarın uyarısına bile gerek kalmadan, onunla iyi geçinmek için basın bu işi kendiliğinden yapıyor. Gazeteyi ve gazeteciliği magazinleştiren, bir dönemin ünlü genel yayın yönetmeni ise, gazetenin bir köşesinde kendi kendine saklambaç oynuyor şimdi ve çok trajik bir hali var. \n

\n

12 Eylülün yargılanmaya başlandığı bugünlerde gazetelerin ve gazetecilerin başına gelenlerse hiç de 12 Eylülü aratmıyor. Özgür Gündem kapatıldı, yeniden açıldı ama, sonrası belirsiz. Türkiye otoriter yapısından hiç ödün vermedi, şimdi de muhafazakâr otoriter bir dönem yaşıyoruz. \n

\n

Basında çalışan arkadaşlarımın sayısı ise giderek azalıyor. Nuray Merti çok eskiden tanırım, öğrencilik yıllarından. Hep doğrucu bir insan diye bilirim. Yazı yazmaya başladığında doğal olarak bu erdemini yazısına da taşımıştı. Şimdi yazdırılmıyor. Nuray tatile çıktı! Allahtan Radikal, Hürriyet, Milliyet derken onunla ve yazısıyla tanışan hayli şanslı bir okur kitlesi oluştu.\n

\n

Ece Temelkuran da Cumhuriyetteki röportajlarıyla dikkatimi çekmişti, edebiyatın diliyle gazetecilik dilini buluşturmadaki yeteneği övgüye değer ama, ayrıca bir üslup sahibi olarak iyi bir edebiyatçı, denemeci ve şair diye de okudum onu her zaman. Yine okurum, okuruz. Türkçe, kendisini bunca zenginleştiren bir dil ustasının kısa süreli olsa da eksikliğini hak etmiyor. Ece, mahalleden arkadaşım. \n

\n

Özdemir İncenin şiirleriyle 45 yıldır, kendisiyle 35 yıldır tanışırız, Ankaradan. Türk şiirinin önde gelen şairlerinden olmasının yanı sıra, şiir kuramı üstüne benzersiz kitaplarıyla, Türkçeye çeviri yoluyla kazandırdığı şiirler ve romanlarla, adanmış bir yaşam örneği olarak durur önümüzde. Bütün iyi şairler gibi cinstir. Çalışkandır. Onun elbette bir gazetede yazmaya ihtiyacı yok, ama ülkenin en değerli şairlerinden birine yapılan bu işlem de doğrusu insanın içini acıtıyor. \n

\n

Sefa Kaplanı da önce iyi şiirlerinden bilirim. Sonra Aktüelde yeni bir yazı olarak gördüğüm değinilerini, lezzetli kısa yazılarını kaçırmadan okurdum. Has edebiyat adamıdır, öyküleri de şiirlerini aratmaz. Hürriyetin gençleştirme işleminden o da payını almış, aynı yaştayız, daha 56 yaşındayız. Yoksa bu gazeteler mi yaşlandırdı bizi? Sefa, mahalleden değil ama arkadaşım.\n

\n

Bir de mahalleden eski komşum var, Hadi Uluengin. Ne dünyamız ne düşüncelerimiz benzer, Rosenbergler Ölmemeli oyunu için yazdıklarından ötürü kendisini de eleştirmiştim, ama bu geçmiş olsun dememe engel değil elbette.\n

\n

Hepinize Güneşli Pazartesiler dilesem, olmaz, yanlış anlaşılır, en iyisi güneşli günler dilemek!

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Üvey Sayfa 14 Ocak 2013
Cemali Mektup 7 Ocak 2013

Günün Köşe Yazıları