Köşeden Köşeye...

15 Ekim 2012 Pazartesi
\n

\n

İçinde köşe geçen çok şiir, roman var, Salah Birselin Dört Köşeli Üçgeni, Sezai Karakoçun Saçlarını kimler için bölük bölük yapmışsın/ saçlarını ruhumun evliyalarınca örülen dizeleriyle başlayan Köşeşiiri. Üçüncü bölümü de Sen geldin benim deli köşemde durdun dizesiyle başlayan, olağanüstü bir şiirdir. Bir köşe seçkisi yapmaya kalksak, herhalde başka köşeleri de ödünç almamız gerekir. Memlekete köşe yetmez,köşeolanlardan tutun, köşeli ve bölmeli kafalara, köşeye sıkıştırmaya yemin etmişlerden kenarından köşesinden nemalanmaya çalışanlara, neredeyse hepimizin iyi günlerde kötü günlerde gerekir diye bulundurduğu bir köşesi var. Orhan Gencebayın bu konuda kıssadan hisseli bir şarkısını duymadım, kendisinden bağışlanmamızı dileyerek,Köşesiz kul olmaz/ köşemle sev benidersek, umarım birhatayapmış olmayız. Ne yana dönsek bir köşeye çarpıyoruz, yok canım, taşın gelip bize çarpması şart değil, memlekette bunca köşe varken, bizim gidip kafamızı çarpmamız daha olası. Olası olası da köşe olası. Öyleyse kendimize köşelerden köşe beğenmeye bile gerek yok. İşte burnunun dikine gidenler için Suriye köşesi. Lisede coğrafya sınavında haritasını çizerken, şehirlerini uyaklıolarak ezberlediğim ülke: Şam, Hama, Humus, Lazkiye, Manyas, Tartus, yukarda da Halep var.O olmazsa Arap Baharı, sonbahar olacak kaygısıyla mı ne, güzel ve yalnız ülkemde de bir telaş, pürtelaş! Kendi halinde gidenler için, aman dikkat, dank! Alevi köşesi. Son yıllarda dini konulardan yargıya, Suriyeden demokrasiye, siyasete kadar her şey Sünni - Alevi ekseninde ya da ikileminde konuşulur, yazılır oldu. Böylece ne gideceği ne de özlediği başka bir ülkesi olan Alevilere ufak ufakİthakanın yolu gösterilmeye başlandı. Bu kadar Aleviyi nereye göndereceksiniz, hani eskiden olsa Suriyeye filan giderdik de, şimdi gidecek yerimiz de kalmadı! “Arap BaharıAnadolu Aleviliği için Alevi Sonbaharımı olacak yoksa? Gezip görerek gidenler içinse gazete köşeleri var! Aman onlarla çarpışmamak için yolunuzu değiştirin! Kendinizi birdenbire şişkin mi şişkin egoların, pişkin mi pişkin muhterislerin ortasında bulursunuz. O yapışkan dillerinden, suçlayıcı cümlelerinden, iliştirilmiş fikirlerinden ve savaş çığırtkanlığı için açtıkları ağızlarından nasibinizi alırsınız! Derken, küt, kuyunun, yanlış söyledim, köşenin dibine gelmişiz!

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Üvey Sayfa 14 Ocak 2013
Cemali Mektup 7 Ocak 2013

Günün Köşe Yazıları