Yaz Bir Şiir!
Haydar Ergülen
Son Köşe Yazıları

Yaz Bir Şiir!

21.05.2012 03:50
Güncellenme:
Takip Et:
\n

\n

\n

\n

Ben ona Latife ablamderim, onu çok pek çok severim, hatta aşka gelir coşar pek datlıdiye başlarım mektubuma, kıymatlımdiye de devam ederim. Aslında bağlar güzelidesem de olur. O yazmaya doyamaz, bense onu okumaya. Doğadan Latifeye, ondan bize. İnsan daha ne ister? Ben de sizden şunu isterim: Henüz okumayanınız kaldıysa, Latife Tekinin doğa, yaşam ve insan bilgisi üstüne yazdığı, anlatı ya da roman adını taktığı kitapları okumaya başlayın. (Bu arada, Latife ile ben aynı yılın ürünleriyiz, lakin onun yoksullar cumhuriyeti ile doğanın zenginliği arasında erkenden kurmaya başladığı diyalektik, politik ve poetik benzerlikler ve yakınlıklar, onu gözümüzde sevgi, saygı ve hürmet makamında bir ablakonumuna yükseltmiştir.) \n

\n

Latifenin yazdıkları, yaşanmış, yaşanacak, rüya olup görülecek, masal olup dillenecek, ben diyeyim yedi deniz gezilecek, siz deyin yedi kat çıkılacak, dünya gözüyle seyredilecek, gönül gözüyle gülünecek, içten sevilecek, şifa niyetine her kitap bir başından başlanıp sabahları iç sesle okunacak, bir sonundan başlanıp akşamları evde bahçede, sokakta yolda dilden dile söylenecek, bir ortasından başlanıp geceleri rüya diliyle şiir yerine görülecek... (Acaba rüyada mı gördüm yoksa kitapçıda mı, şöyle bir kitap yayımlanmış olabilir mi, Ölmeden Önce Görmeniz Gereken 100 Rüya. Dünya gözüyle bunu da gördüm ya, o rüyaları görmesem de gam yemem gayrı!) \n

\n

Onun girişimiyle kurulan ve çabalarıyla süren Gümüşlük Akademisi, çok yaşasın, birkaç yıldır etkinliklerini arttırdı. Ütopya, fizik, permakültür, ekoçevre derken küçük İskenderin şiir atölyesi, bu yıl haziranda değerli öykücü ve romancımız Müge İplikçinin öykü atölyesi, sonra da ağustosta benim üç-dört günlük şiir atölyem olacak. Ben de böylece ilk kez Gümüşlük Akademisine sözcüklerle birlikte konuk olacağım. (Başlıktaki oyun da böylece anlaşılıyor işte, yaz bir şiir!yani yaz, bir şiir!)\n

\n

Haziran değil, temmuz değil, ağustos değil, peki niye erkenden yazıyorum bunu? Siz yabancı değilsiniz, söyleyeyim. Cuma sabahı pek puslu bir İstanbul sabahına uyandım. Genellikle cumadan gönderiyorum Açık Mektupları. Akşama ne pişirsem derdiyle aynı dert. Yazacak öyle çok kötülük vardı ki, hiçbirini seçemedim. Sonra da aklıma Latifeye şiir atölyesinin içeriğini göndermediğim geldi, ohdedim. Hemen gönderdim, ondan daha yanıt gelmeden de size yazıyorum. Daha önce böyle bir içerik oluşturmamıştım şiir atölyeleri için, Latife yüzünden mi, Gümüşlük Akademisinden mi, yazdan mı, bilemedim. Dedim bunların hepsi birbirinden güzel nedenlerdir, yaz gitsin! Yazdım gitti, benim de biraz sisim, pusum dağıldı.\n

\n

Üç günlük Gümüşlük Akademisi şiir atölyesi önerim şöyledir: Birinci gün: Şiir ne değildir? Şiir niçin edebiyat değildir? Şiir yazmak şart mıdır? Şiir yazmazsak ne yazardık? Şiir bir çocukluk hastalığı mıdır? Şiir kimin içindir? Şiir şiirde kalmazne demektir? Şairin hayatı şiire dahil midir? Şairler olmasa şiir daha mı iyi olurdu? Şiirden vazgeçmek de şiir sayılır mı? \n

\n

İkinci gün: Şiir ne zaman, nerelerde yazılır? Hayattan dili yanan şiiri üfleyerek mi?..\n

\n

Bir daha yazarsan diline şiir sürerim! Şiir şiire bakarak yazılır mı? Şiirgöz: En eski görme biçimi. Biraz şiir toplayalım! Hadi şiir söyleyelim! Şimdi şiir eyleyelim! Bir şiir deneyelim! Unumuzu eleyelim! \n

\n

Üçüncü gün: Şiirin saati. Şiir gençlik ister! Dün yazdığımız şiiri bugün havalandıralım! Biraz şiir teneffüs edelim! Neler almalıyım yanıma? Şiirin kökü, dalı, yaprağı, ağacı, otu, bitkisi, börtü böceği... Latife ablamdan şifalı şiir kılavuzu. Çok gerçekçisiniz, biraz şiir oynamaya ne dersiniz? Ve diğer gereksiz bilgiler: İmge, metafor, üslup, teknik, uyak, lirik, epik, didaktik şiir... Şiirini de al git! \n

\n

Sabahtan öğleye ve akşamüstünden akşama, günde 6 saatten, 3 günde toplam 18 saat. Şiirin toprağında gevezelik edeceğiz, sonra sözlerimizi gölgeye çekeceğiz, sonunda da şiirimizi de alıp gideceğiz. Gideriz, şiir de annemiz sayılmaz mı? Öyle değil mi Latife ablam, yeşil ablam!

\n\n

Yazarın Son Yazıları

Cumhuriyet’in ‘İçeridekiler’ine...

Cumhuriyet’in ‘İçeridekiler’ine...

Devamını Oku
21.03.2017
Üvey Sayfa

Devamını Oku
14.01.2013
Cemali Mektup

Devamını Oku
07.01.2013
ODTÜ 'Üniversite'dir!

Devamını Oku
31.12.2012
Mevlana'dan Yunus'tan...

Devamını Oku
24.12.2012
Dünya Cemevi

Devamını Oku
17.12.2012
Tarzan Zor Durumda

Devamını Oku
10.12.2012
Kibir Korosu

Devamını Oku
03.12.2012
Sami Baydar'ın 'Dünya'sı

Devamını Oku
26.11.2012
Cumartesi Annem

Devamını Oku
19.11.2012
Zorunsuz Âşıklama (Ya da Eskişehir)

Zorunsuz Âşıklama (Ya da Eskişehir)

Devamını Oku
12.11.2012
Eskişehir'e Gidecek Olanlara Bazı Uyarılar

Devamını Oku
05.11.2012
Kırık Kalpler Müzesi

Devamını Oku
29.10.2012
Düşyazdım...

Devamını Oku
22.10.2012
Köşeden Köşeye...

Devamını Oku
15.10.2012
Split Işığı

Devamını Oku
08.10.2012
Yürürden Abdal, Gönülden Dağ,

Devamını Oku
01.10.2012
'Zamanın Farkında'

Devamını Oku
24.09.2012
Latife'nin Zeytin Ağacı

Devamını Oku
10.09.2012
Yeni Eylül

Devamını Oku
03.09.2012
Çocukluğun Ölümü

Devamını Oku
27.08.2012
Emirgân - Teşvikiye

Devamını Oku
20.08.2012
Yol Durumu

Devamını Oku
06.08.2012
Yazla Nişanlı

Devamını Oku
30.07.2012
Yaprak

Devamını Oku
23.07.2012
İki

Devamını Oku
16.07.2012
Yaz Diye...

Devamını Oku
09.07.2012
'Merdivende Üç Şair'

Devamını Oku
02.07.2012
Alican Geldi!

Devamını Oku
25.06.2012
Dün Hazirandı

Devamını Oku
18.06.2012
'Ama...'

Devamını Oku
11.06.2012
Anıların Uğurladığı

Devamını Oku
04.06.2012
Haftaya Haziran...

Devamını Oku
28.05.2012
Yaz Bir Şiir!

Devamını Oku
21.05.2012
Enis Batur'u Sevmek

Devamını Oku
14.05.2012
Eskişiir Eskişehir

Devamını Oku
07.05.2012
1'i Kırmızı...

Devamını Oku
30.04.2012
Salak

Devamını Oku
23.04.2012
Bir İstanbul Klasiği

Devamını Oku
16.04.2012
Köşeboşu

Devamını Oku
09.04.2012