Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Yol Durumu
Yolun üstünde deniz duruyor. Mavi bir gözyaşı gibi sevinçli. Sonsuzluğun şarabını kana kana içecek kadar hayat var yolda. Her şey akıyor. Yan yana. Dağlar, bağlar ve sular. İlk kez onlarla birlikte uzun uzun bir akışın içindeyim ben de. Adı yolculuk mu bunun? İki hacı. Değnekleri boylarından uzun, yollarından kısa. Birbirlerine tutunarak ilerliyorlar. Dağların, bağların ve suların çölü değil ama, şehir savurabilir onları, birbirlerinden de yollarından da. Şehirde savrulurlarsa diye üçüncü bir hacı gibi taşıyorlar yanlarında değneği. Uzun hacı: Bir çöl işareti değil, yol işareti. “Ağustos birkaç yerinden güneş alıyor.” Temmuzun güneşi gökten, ağustosun güneşi insandan. Şiirin insana düşmesi gibi. Şiirin bir insanda ışıması, şavkıması gibi çıkıveriyor güneş çok eski bir ağustostan. Gözlerin kamaşması, gönlün kamaşmasına dönüştüğünde beliriyor şiir. Ağustos birkaç yerinden şiir sızdırıyor. Bu sabah otel odasında kızım Nar “İnsanlar hiç ölmese ne olur?” diye sordu. Bir haftadır rüyalarımızı anlatıyoruz birbirimize, yolculuk rüyaları. “Bu gece rüya görmek istemiyorum” cümlesiyle uyumuştu. Sabah bu soruyla uyanınca irkildik. Neden sonra annesinin aklına pencereyi açmak geldi. Bir yanıt olarak mı? Yoksa 5 yaşındaki bir çocuğun erken sorusunu odadan ve yolculuktan uzaklaştırmak için mi? Yoksa hepimiz o soru karşısında çocuklar gibi korktuğumuz için mi? Her gün yollarda olmaktan yorulduğu, bıktığı için otel odasında kalmak istiyor Nar ve otel odasında kalır gibi dünyada uzun zaman oturmak istiyor. Yolculuk sorular da istiyor ama yanıtlarını istiyor mu, bilmem. Bu yazıyı yazıp yollayınca bavulları toplayıp ayrılacağız bu şehirden. Güneye, hep güneye akan hayat gibi, birbirlerinin güneyine karışan insanlar gibi biz de güneye hep güneye gideceğiz. Türkiye’de olsak, “güneye inmek” derdik buna, ama biz pek inmezdik nedense. Güney, bir bengisu gibi. Arınmak, yunmak, yıkanmak, yenilenmek için midir güney duygusu hep? Yoksa artık güney kalmamış mıdır, yol duygusu değil sadece bir yön duygusu mudur güney? Nar bu gece rüya görmedi ya da bana anlatmadı, bana da sormadı ne gördüğümü. Dört şair gördüm bu gece rüyamda. Önce Seyhan’ı (Erözçelik) gördüm, uzun uzun konuştuk özlemle, hatta ben onu güldürecek pek çok şey söyledim, sonra da gidip sarıldım ona, “Ölmedin değil mi, buradasın” diye. Enis Batur’u gördüm, rüya arşivinden eski rüya parçalarını yaz geceleri tekrar mı gösteriyorlar acaba, bu ağustos gecesinde, güney yolundaki rüyada, kışlık giysiler içindeydi. Ahmet Güntan’ı gördüm, küçük, tek katlı Anadolu evlerine benzer, aşı boyalı bir evi vardı, bir gözünde kendisi oturuyor bir gözünü bakkal yapmış, üstünde öyle yazıyordu. Sonra karşıdaki iki katlı, girişi merdivenli ferah evin kapısında Nilgün Marmara göründü. Nilgün’ün bir ilkokul fotoğrafı vardır, saçları örülü, önlüklü. O resmin Nilgün’üydü, bakkala gidiyordu. Şiiri yarım anımsıyorum: “Kendini çocukluğun saf akışına bırakmak / yiten bu işte.” Bu rüyayı en çok rüya içindeki Seyhan’a anlatmak isterdim, o bir rüya yorumu yazardı buna. Yolda durup baktım, bunları gördüm rüyamda, rüya akıp gidiyordu gözleri dolu dolu yolcular gibi.
\n\n\n
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Dönmek isteyen gençler için şartını açıkladı
- Devrim Muhafızları'ndan Suriye çıkışı
- 'Seküler müdür kalmadı'
- ‘Kartlar bloke edilebilir’ uyarısı!
- CHP'nin ilçe başkanından açıklama!
- Bir acayip Türkiye hikâyesi
- Jose Mourinho'dan genç futbolcuya övgü!
- Üniversite öğrencisi, trafikte öldürüldü
- Kılıçdaroğlu'ndan Özel'e 'Suriye' yanıtı
- Başkan Özarslan’dan açıklama