Hikmet Çetinkaya

Acıyı Bal Eyledik

24 Haziran 2012 Pazar
\n\n\n

O inandırıcı yüzleri, gerçekçiliği, boğazlanmamış dereleri, yemyeşil vadileri, mavi denizleri düşlemek istiyor mu canınız?

\n

Bütün bir geceyi yıldızların içinde yaşamayı, çiçekleri toplamayı isterim hep.

\n

Yaşamak ağrısıyla karşılaşmamak, akan kanın durmasını istemek, etnik kör milliyetçiliğin, mezhep ayrımcılığının ortadan kalkmasını...

\n

Kardeşliği!

\n

Sevgiyi!

\n

Aşkı!

\n

Barışı!

\n

İnsanca yaşamayı!

\n

Emeğin örgütlü gücünü!

\n

Gelir dağılımında uçurumun kalkmasını!

\n

Adalette eşitliği!

\n

Yoksa bunların hepsi bir hayal mi?

\n

Uçsuz bucaksız bir inci çiçeğinin yakarışı, bir çocuğun ağlayışı, bir barış ezgisinin yok oluşu yüreğinizi acıtır mı?

\n

Yaprakların arasından parlayan gök, bahçedeki o güzelim ağaçlar, değişen hayatın sanki habercisi gibi...

\n

Hüzünlüyüm!

\n

Bir çınar ağacı gibi sessiz, bir ıhlamur ağacı gibi tedirgin...

\n

Nedense bir türlü çalmıyor barış ezgisi...

\n

Nemli bir akşam uzanırken körfezin üzerine, dalgalar deniz fenerine çarpıyor.

\n

***

\n

Acılar içinde boğulan bir toplum, bir soluk, bir bakış...

\n

Umutlarım yok oluyor yine fırtınalı akşamlarda.

\n

17 yaşındaki Erzurumlu Leyla Yalçınkayayı düşünüyorum...

\n

Bir HES eylemcisiydi genç kız.

\n

Leylanın çığlığını duyuyorum:

\n

Canımızı veririz suyumuzu vermeyiz!

\n

Tortumda Ödük Çayı üzerinde kurulacak üç ayrı HES için eyleme katılanların öncüsü Leyla, şimdi 9 yıl ağır hapis cezasıyla yargılanıyor.

\n

Onun sesi yankılanıyor mu odalarınızın duvarlarında?

\n

Sahi siz Leylayı tanıyor musunuz?

\n

Trabzonda, Rizede, Köyceğizde, Kozak Yaylasında, Bodrumda çevre eylemcilerinin gözü kulağı olamadık.

\n

Seyrettik hep uzaklardan!

\n

Tıpkı Şanlıurfa Cezaevinde diri diri yanan 13 canı seyrettiğimiz gibi.

\n

Hopada Metin Lokumcu öğretmenin ölümünde olduğu gibi...

\n

Hopa eylemlerinden sonra gençlerin tutuklanmalarına bakmıştık ya, tam öyle.

\n

Gözlerimiz açık ama uykuda.

\n

Dolaşırken göz kamaştırıcı bir güneşte, acıların düğümlendiği yerde.

\n

Sessizliğin sesinde yitip gittik bir kayıtsızlık gölüne.

\n

Başka bir dönencenin işareti olan bir ufka doğru...

\n

Korku ve yılgınlık!

\n

Hep birlikte...

\n

Anlatılması zor bir öyküyü yazmak istedik ama beceremedik...

\n

Çünkü darmadağındık, çünkü öfkeli...

\n

Ne yapacağını bilmeyen!

\n

***

\n

Soluk bir akşamın içinde, ölen askerlerimizi, çocuklarımızı, insan onurunu çiğnetmemek için direnenleri düşünüyorum...

\n

Şanlıurfada diri diri yananları, Uludereyi, Dağlıca...

\n

Acılarımız, hüzünlerimiz bir kördüğüm!

\n

ABDnin İnsan Ticareti Raporunun başlığı:

\n

Dünyada 21 milyon köle var!

\n

Koyaklardan esen yeller işe yaramıyor artık, işe yaramıyor bir gülüş, bir bakış...

\n

Yıldızlar kaşlarını çatmış, dünyayı seyrediyor bu gece...

\n

Otları dağlayan alevler çırılçıplak!

\n

Nice incelikle sunulan o haykırıştan geriye kalan hiçbir şey yok.

\n

Umut yok!

\n

Aşk yok!

\n

Özlem yok!

\n

Kardeşlik yok!

\n

Sevgi yok!

\n

***

\n

Varlığımızın anahtarı o tahta kapıların ardında kaldı, zindanlarda, ölüm oruçlarında...

\n

Acının depreştiği bir kalabalık...

\n

Başını göğe kaldır istersen, bak uzun uzun...

\n

Bir süre dur ve bekle!

\n

Gecenin akışına bak, seni sürükleyen bir yürek nasıl atıyor hızlı hızlı...

\n

Haydi anlat!

\n

Eğer herkes şarkı söylüyorsa aydınlık bir rüzgârda, herkes omuz omuza yürüyorsa yarınlar için...

\n

Hasan Hüseyinin dizeleri anlatır bizi...

\n

Gün gün ile barışmalı, kardeş kardeş duruşmalı.

\n

Acıyı bal eyledik..

\n

Kanadık toprak olduk...

\n

Aydınlıktan korkmamalı!

\n

Korka korka yaşamak niye?

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Aşklar ve sevinçler... 9 Eylül 2018
Hoşça kal hüzün... 6 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları