Çiğdemlerin kokusuyla ağırlaşan nemli bir akşamın içinde, limon rengi bir güneşin alev topuna dönüşüp batışını seyrederken duyduğumuz sevecenliği içime sindiriyorum...
\nBir dağın yamacındayım belki, bir evin bahçesinde...
\nBunalıyorum!
\nBakışlarımda çoğalan boşluk, bir kaçışın gölgesine saklanmış gibi.
\nGözlerim nemli!
\nDüşsel bir yolculuktayım...
\nBilmem anımsıyor musunuz Kuşadası’nı vuran o terör eylemini...
\n16 Temmuz 2005...
\nKadınlar Plajı’na giden bir minibüs, PKK teröristlerince bombalı saldırıya hedef olmuş; üç Türk, bir İngiliz, bir de İrlandalı yaşamını yitirmişti.
\n12 yıl önce yaşanan bu acı olay...
\nSonra ne oldu?
\nKanlı saldırıdan dokuz ay sonra saldırıyı gerçekleştiren M.S.K. yakalandı.
\nSanık açılan davanın ardından beş kez ağırlaştırılmış yaşam boyu hapis cezasına mahkûm oldu.
\nDeniz Tutum, Eda Okyay ve Ufuk Yücedeniz’in aileleri çocukları için tazminat davası açtı.
\nYargı, ölen gençlerin anne, baba ve kardeşlerine devletin toplam 70 bin lira tazminat ödemesine karar verdi.
\n20’li yaşlardaki üç canın öldürülmesi karşılığında devletin ödediği toplam para 210 bin lira.
\nYaşamın baharında olan üç genç...
\nTuristik bir sahil ilçesi Kuşadası...
\nKör terörün öldürdüğü beş insan.
\nKörelmiş duygular!
\nVicdansızlar!
\n***
\nToplam 210 bin lira tazminatı fazla bulan İçişleri Bakanlığı kararı temyize götürdü.
\nDanıştay 10. Dairesi, “devletin hizmet kusuru olmadığı” gerekçesiyle kararı bozdu:
\n“Devletin tazminat ödemesi gereken bir olay yoktur, dava yeniden görülsün!”
\nEmir demiri keser benim ülkemde...
\nNeden mi?
\nÇünkü benim güzel yurdumda yargı yurttaşını değil devletini korur...
\nDanıştay 10. Dairesi kararından sonra Aydın İdare Mahkemesi, davaya yeniden baktı.
\nEvet, devletin kusuru musuru yoktu!
\nDanıştay’ın kararına uydu...
\nAileler çocuklarının teröre kruban gittiklerine mi yansınlar, yoksa faiziyle ödeyecekleri tazminata mı?
\nHangisine?
\nBu arada şunu da belirteyim:
\nDevletimizin, saldırıda ölen İngiliz turist Helyn Bennett’in ailesine 1 milyon sterlin (2.8 milyon TL) ödediği öne sürülüyor.
\n***
\nÇiğdemlerin kokusuyla ağırlaşan nemli bir akşam...
\nLimon rengi güneş çoktan battı.
\nBenim ülkemde kör terör her gün can alıyor, 20’lik delikanlılar terör örgütünün saldırısından, mayınlı tuzaklarından ölüyor.
\nBiz alışkın bir toplumuz katliamlara, kıyımlara, cinayetlere, kör teröre.
\nSamsun’da TOKİ evleri, dere yatağının yönü değiştirilerek o kapıcı çocuklarını yağmur sularının yuttuğu alana yapılıyor.
\nSorumlusu kim?
\nDevlet!
\nNasıl devlet bu, Tanrı aşkına söyleyin!
\n***
\nBenim devletim, yurdumun 15 yaşındaki çocuklarını terörist olarak yakalar, yargılar ve 10 yıl hapis cezası verir.
\nBenim ülkemde Prof. Dr. Büşra Ersanlı terör örgütü üyesi olduğu gerekçesiyle tutuklanır, tıpkı Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu’nun tutuklandığı gibi...
\nDışişleri Bakanı Davutoğlu gün gelir şöyle konuşur:
\n“Büşra Ersanlı’nın terör örgütü üyesi olduğuna inanmıyorum!”
\nO zaman niçin zindandadır Büşra Ersanlı? Fatih Hilmioğlu niye Silivri’de yatıyor yıllardır?
\nBiri bana anlatmalı “ceberrut devlet”in ne olduğunu?
\nŞu bizim sözde liberaller, dinbazlar, candaşlar, yandaşlar, dillerinden hiç düşürmedikleri “ceberrut devlet” nedir, anlatmalı!
\nHele 7 Türkiye İşçi Partili genci önce telle boğup ardından kafalarına kurşun sıkarak katleden (Bahçelievler katliamı sanıklarından) iki cani özgürlüklerine kavuşurken!
\nHele, anlatın vicdanınız, yüreğiniz varsa!..
\nHele!..
\n\n
