Suriye’ye demokrasi ve insan hakları getireceklerdi, getire getire Türkiye’ye cihatçı IŞİD militanlarını getirdiler...
Olacağı buydu zaten!
Önceki gün Diyarbakır’ın merkez ilçesi Kayapınar’da IŞİD’in “hücre evi”ne güvenlik güçleri operasyon yaptı...
Tek katlı evin bahçesini önceden tuzaklayan IŞİD’le polis saatlerce çatıştı... 7 terörist öldürüldü, 12’si sağ olarak yakalandı, 2 polisimiz şehit düştü, 5’i yaralandı.
Ankara katliamında yüz insanı alçakça katledenlerin Suriye üzerinden Türkiye’ye, Türkiye üzerinden Suriye’ye gittiklerini sağır sultan bile biliyor...
Suruç katliamından ders almayan yetkililer Ankara katliamından sonra da gözlerini açıp bakmadılar.
Şöyle gazetelerin sayfalarındaki IŞİD’e ilişkin haberlere baksalar Türkiye’de neler olupbittiğini görecekler...
Bir hafta önce İstanbul Ataşehir’deki Esatpaşa Mahallesi’nde bir inşaatın bekçi kulübesinde bir bomba bulundu.
Orada bomba olduğunu işçiler polise ihbar etti...
Çünkü inşaatın bekçisi Suriye uyruklu 22 yaşındaki Muhammet Hagelsin, elindeki bir poşeti saklarken paniğe kapılmıştı inşaatta çalışanların iddiasına göre.
Polis geldi, parça tesirli bombayı buldu...
Suriyeli inşaat bekçisinin üzerinde kimlik bile yoktu...
Polise verdiği ifadede, bombayı Suriye’ye gidip aldığını anlattı, bazı adresler verdi. Cihatçı katillerin Çağlayan Adliye Sarayı’na yakın bazı otellerde yatıp kalktıklarını söyledi...

***

Okuduklarınız daha önce gazetelerde çıkan haberler...
Gebze’den, Dilovası’nda bayraklarını sallayarak Suriye’ye giden IŞİD militanlarına kimse “yahu nereye gidiyorsunuz” demiyor...
Oğlunun IŞİD’e katıldığını düşünen bir baba yalvarıyor yetkililere:
“Oğlum ortalıkta yok, intihar bombacısı olmasından korkuyorum. Ankara katliamından önce ve sonra polise gittim ‘oğlumu bulun’ diye yalvardım...”
Kocaeli’nin Gebze ilçesinde yaşıyor baba Bekir U. Oğlu S. U’nun ise nerede olduğu bilinmiyor.
Diyarbakır’dan Malatya’ya, İstanbul’dan Gaziantep’e dek Türkiye’nin dört bir yanında muhafazakâr ve dindar ailelerin çocuklarının beynini yıkıyorlar “Sohbet Toplantıları” adı altında.
Polis bu toplantıları kimin yaptığını biliyor elbet...
Adamlar Diyarbakır’da tek katlı bahçeli villa kiralayıp yerleşmişler, bahçesine de bombalı tuzak düzeneği kurmuşlar.
Önceki gün çıkan çatışmada 2 polisimiz şehit, 5’i yaralı...

***

Bu ülkeyi yönetenler, güvenlik güçleri, istihbaratçılar Türkiye’den IŞİD’e katılanları, hangi kentlerde “hücre evleri’’ kurduklarını bizden iyi bilirler...
Eli kanlı cinayet şebekesinin “merkez üssü”nün Gaziantep olduğu savlarını ne denli ciddiye alıyor güvenlik güçleri...
Suruç’a giden yol da Gaziantep üzerinden geçiyor, Ankara’ya giden yol da...
Devleti yönetenler ne Suruç’tan ders çıkardılar ne de Ankara Gar’ı katliamından...
Saldırı yapılıyor, herkes biliyor ki bu kanlı eylemin arkasında IŞİD var...
Nedense, lafı evirip çevirip IŞİD’in yanına eklemeler yapıp zincirin halkalarını çoğaltıyorlar:
“Bu saldırıyı bir koalisyon yaptı... Katliam IŞİD, Muhaberat, PKK, PYD’nin ortaklaşa yaptığı bir eylem... ”
El Nusra’yı, IŞİD’İ koruyup, besleyen, eğiten, silah gönderen kimdi?
Onlarca insan ölüyor... Onlarcasının kolu, bacağı kopuyor...
Eli kanlı terör örgütü IŞİD’in dokunulmazlığı vardı bu ülkede...
Zalimlerin korunduğu bu ülkede onlarca insan “zayi” olsun değil mi?
Ankara katliamının eylemini yapan IŞİD’in şoförü Suriye’ye kaçamamış, hâlâ Gaziantep’te yaşıyormuş, doğru mu?