Türk futbolunda büyük kaos yaşanıyor. Ortalık toz duman. Gidişatı hiç iyi görmüyorum. TFF ve hakemler artık bardağı taşırdı. Nihat Özdemir havlu atmışa benziyor. İstifa kararı aldığında keşke geri dönüş yapmasaydı. TFF’yi, Nihat Ağabey değil başkaları yönetiyor gibi geliyor bana. O koltukta fazla kalmayacak. Hakemler rezalet ötesi. İyice kontrolü kaybettiler. Çaldıkları çalmadıkları düdüklerin her biri tartışma konusu. Hadi biri, ikisi, üçü hata yapar anlarım da hepsi yapınca kafamda soru işaretleri oluşuyor. Şampiyon belliyse ilan etsinler olsun bitsin. Fenerbahçe ve Galatasaray başkanlarının karşılıklı söz düellosu hayra alamet değil. 23 Şubat’ta iki takım Kadıköy’de derbi oynayacak. Şimdiden kılıçlar çekildi. Bu kadar olumsuzluğu bir arada gördükten sonra futboldan soğudum. Hiçbir işimiz doğru gitmez mi? Siyaset işe girince futbolumuz tepetaklak oluyor. Var mı bizdeki gibi TFF’nin, hakemlerin, başkan ve yöneticilerin acizleştiği başka bir ülke? İnsanlar birbirlerine saldırsın, vursun, kırsın, canlar yansın onu mu istiyorsunuz? Medya da alet oluyor bu işlere, çanak tutanlar var aramızda. Lütfen bu insanlara itibar etmeyin. Şunu da bilmenizi isterim; bazı spor kanallarında gördüğünüz hararetli tartışmaların hepsi düzmece! Fenerbahçe ve Kırklarelispor arasında güzel dostluk pekişti. Kırklareli’ndeki ilk maçta 13 bin bilet satıldı. Stadın kapasitesi 3 bin 750 kişi. Her taraf insan seliydi. Mücadele için şunu söylemem yeterli; Sarı-Lacivertliler hafta sonu deplasmanda Ankaragücü ile oynayacak. Bu maç güzel bir prova oldu. Ersun Yanal, Falette ve Rami’yi yan yana oynattı. Mevlüt gollerine devam etti. Hasan Ali Kaldırım uzun bir aradan sonra döndü. Yedekleri iyi gördüğümü söyleyebilirim.