Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Hırsız, Alçak ve Yazar
“Çiçeklerin Meryem Anası” romanında tanımladığı türden bir çocuktu; “Hayvan gibi avlanan, yüzleri erken kırışan, yanardağı andıran çocuklar ırkı”ndan. Hırsızdı, mülksüzdü, babası belli değildi. Annesi onu doğar doğmaz terk etmişti. On yaşında yetimhaneden kaçtı, hırsızlığa girişti. Üç yıl sonra bir zanaat okuluna kaydoldu ama orada da çok kalamadı. 1926’da, üç ay süren ilk hapishane deneyimini yaşadığında 15 yaşındaydı. Serbest kaldığında uslanmadığı görüldü ve reşit olana kadar kalmak üzere ıslahevine konuldu. 1930’ların sertliği ile ünlü bu ıslahevi Jean Genet’yi gerçek bir suçlu haline getirecekti. Oradan kurtulabilmek için yazıldığı askerlikten ve Fransa’dan da firar eden Genet, bir yıl çeşitli ülkeleri ve hapishanelerini dolaştı, 1937’de yeniden Fransa’ya ve mesleğine döndü. Beş yıl boyunca ya hırsızlık yaptı, ya fahişelik. 1942’de bir kez daha cezaevine düştüğünde olgunlaşmıştı. İlk şiirini yazdı, ilk romanı “Çiçeklerin Meryem Anası” yayımlandı. Bu kitap Andre Gide, Jean Cocteau ve Jean-Paul Sartre gibi ünlü yazarların dikkatini çekti, cumhurbaşkanına dilekçe vererek cezasının affını sağladılar. Bu aftan sonra, suç dünyasına dönmedi, kendini edebiyata verdi.
\n***
\nBir mahkûm gibi giyiniyordu. Siyah bir tulum, siyah çoraplar ve tahta ayakkabılar. “Çılgın bir imge gücüne sahip olanlar, karşılığında, şu büyük şiirsel yetiye de sahip olmalılar; evrenimiz üzerinde rahatlıkla etki yapmak için, onu ve değerlerini yok sayma yetisi” diyordu. Fransa’daki toplumsal hareketlerden Filistin’e ve Amerika’daki Kara Panterlere kadar çok sayıda mücadeleye destek verdi. 1948’de çıkan “Hırsızın Günlüğü” otobiyografisi sayılır. Hırsızların, fahişelerin, eşcinsellerin, pezevenklerin dünyasına şiirsel bir dille, derin ve incelikli ruhsal çözümlemelerle giren bu roman, erkek egemen toplumun iktidarına, söylemlerine ve davranış kodlarına meydan okur. İktidarın erkek ve polis nitelikleriyle özdeşleşmenin küçültücü hazzını yaşamış olan Genet, kendi deyimiyle “korkak, hain, hırsız ve eşcinsel”dir. Aşağılanmanın ve kendini aşağılamanın doruğunda aziz gibi gezinirken dışında kaldığı dünyaya tuttuğu aynada, ahlak dışılığın, ihanetin, şiddetin imgelerini sergiler. “Balkon” ise tüm eserleri içinde en çarpıcısıdır. Türkiye’de de sahnelenmiş olan bu oyunda yeryüzü egemenlerini alaycı ve acımasız bir dille eleştirir.
\nGenet, seçme hakkını kullanıp kendisini reddeden topluma karşı olmuştur, varoluşunu suçta bulmuş ve kötülüğün düzen tarafından ele geçirilmemek için gerekli olduğunu savunmuştur. Bu tutumu uzun zaman yeraltında yaşayan toplum dışı birinin, birçok insanın dokunmaya bile cesaret edemediği bazı değerlere hayatın içinden yaptığı bir saldırıdır. Ancak Genet, bu saldırıyı vahşi bir şiire dönüştürmeyi başarmış ve yanı başımızda duran ama görmezden gelinen bir dünyayı yasadışının çarpıcı diliyle betimlemiştir.
\nÖlümünden kısa süre önce, atölyesinde ziyaret ettiği yontucu Alberto Giacometti ile yaptığı röportaj ve onun sanatı üzerine yorumunun yer aldığı “Giacometti’nin Atölyesi” adlı sanat kitabı son yapıtıdır. Öldüğünde isteğine uygun olarak Fas’ın Tanca yakınlarında bir hapishane ile genelevin ortasında bulunan küçük bir ispanyol mezarlığına gömülmüştür.
\n\n\n
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Colani'den İsrail hakkında ilk açıklama
- Emekliye iyi haber yok!
- Fidan'dan 'Suriye Kürtleri' ve 'İsrail' açıklaması
- MHP'den 'asgari ücret' önerisi
- Adnan Kale'nin ölümüne ilişkin peş peşe açıklamalar!
- İngiliz gazetesinden Esad iddiası
- Devrim Muhafızları'ndan Suriye çıkışı
- 'Kayyuma değil, halka bütçe'
- Arda Güler'in 2 asisti Madrid'e yetmedi
- 'Seküler müdür kalmadı'