Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
'Bizim Dönemimiz'
Medyanın gözdelerinden Amberin Zaman’a göre, “first lady” Hayrünnisa Gül, gerçek bir sanatsever, vatansevermiş. Estetik duygusu çok kuvvetliymiş. Detaycı ve titizmiş. Pembe Köşk’ü adam etmek, çürümeye yüz tutmuş sanat hazinesini kurtarmak, Cumhurbaşkanlığı’nın imajını yukarılara taşımak için olağanüstü çaba sarf ediyormuş, ama bu çabaları takdir bir yana kötü niyetli yorumcular tarafından yerden yere vurulup küçümseniyormuş... Gerçekten çok büyük haksızlıkmış bu.
\nHayrünnisa Gül de, Amberin Zaman’ın sorularını yanıtlarken Cumhurbaşkanlığı forsunun “yanlış” olduğunu bile saptadığını aktarırken, “Yemin ettim” demiş, “Pembe Köşk yıkılmak üzere, içim de gidiyor ama yapmayacağım bizim dönemimizde.”
\nYetkililere, ilgililere sorduk, soruşturduk. Öğrendik ki, yasalarda ya da diğer düzenleyici işlemlerde, cumhurbaşkanları eşlerinin görev, yetki ve sorumluluğuna ilişkin hiçbir hüküm ve kural yer almıyor.
\nÖrneğin, Ahmet Necdet Sezer’in Cumhurbaşkanlığı döneminde eşi Semra Sezer, Cumhurbaşkanlığı personeline, onların görev ve sorumluluk kapsamına giren konularda hiçbir istemde bulunmamış.
\nYandaşın İşi
\nYandaş bir gazete, 25 Eylül’de Pervari’ye bağlı Belenoluk köyünde 6 askerin şehit düştüğü saldırı öncesi gerekli önlemlerin alınmadığını yazdı. Haberde, savsaklamakla suçlanan komutanlardan birisi, yakın arkadaşını aramış ve o günü anlatmış:
\n“Çatışma sırasında karadan ve havadan takviye birlikler bölgeye gönderilmiştir. Karadan mayın tespit eden birliklerin karakola ulaşması zorunlu olarak gecikmeli oldu. Havadan helikopterlerin çatışma bölgesine tim atması, yerden açılan ateş nedeniyle mümkün olmadı. 6 şehit verdik, akılsız davranıp 16 şehit mi verseydik?
\nBizim için en acısı da karakol komutanı astsubayımızı ve askerlerimizi yalnızlığa terk ettiğimizin ima edilmesi. Ben bizzat o astsubayla defalarca çatışmaya girdim, ölümden döndüm. Birbirimizin canını kurtardık.”
\nVe de eklemiş:
\n“Biz cezaevinde yatmaya da razıyız, ama alçaklığa katlanmaya razı değiliz...”
\n\n\n\n
Olsun!
\n\n\nAKP, ilk iktidara geldiği dönemde, yüksek fiyat ve alım garantisi öngördüğünden yakınarak Rusya ile yapılan doğalgaz anlaşmalarının yeniden masaya yatırılacağını halka açıklamıştı. Dahası, doğalgaza dayalı elektrik santrallarındaki yüksek fiyat ve alım garantilerine son vereceğini ileri sürmüştü. Ne doğalgaz alanındaki ne de elektrik üretimindeki dışa bağımlılık azaldı. Tersine arttı. Canları sağ olsun!
\nAKP iktidara geldiği 2002’de doğalgazın yüzde 20 düzeyinde olan birincil enerji kaynakları içindeki payı, hayırlıysa bu yıl yüzde 33’ü aşacak. Yine doğalgazdan elektrik üretiminin payı da yüzde 45’ler düzeyini bulacak. Şükürler olsun!
\n1 Ekim sabahı gözümüzü bir açtık ki, elektrikte konut kullanıcıları tarifesine yüzde 9.58; okullar, hastaneler, yurtlar gibi kamu yararına faaliyet yürüten kurumlara uygulanan elektrik tarifeleri ile içme ve kullanma suyu tarifelerine ise yüzde 19 düzeyinde zam yapılmış. Hamdolsun!
\nBOTAŞ da dağıtım şirketlerine evsel tüketiciler için sattığı doğalgazın metreküp fiyatını da yüzde 15 düzeyinde arttırdı. Var olsun!
\nAnkara’da yaşayan konut kullanıcılarına bu zam yüzde 12.6 oranında yansırken, KDV dahil metreküp başına fiyat Eylül 2011’e göre yaklaşık 10 kuruş artarak 80 kuruşu aştı. Nur olsun.
\nBöylelikle, bir ailenin yıllık 1500 metreküp tüketimi olduğu dikkate alındığında yapılan doğalgaz zammının yıllık faturası 150 lira artacak. Elektrik fiyatına yapılan zammın faturasının da yine 4 kişilik bir ailenin asgari yaşam standardına göre aylık 230 kilovat saatlik tüketimi üzerinden hesaplandığında 6 lira olacak.
\nYüzde 50’ye oh olsun!
\n\n\nMühür Gözlüm
\n\n\nAbdullah Gül, gözümüzün içine baka baka “Yeni anayasa hiçbir özel fikrin, partinin, ideolojinin ve doktrinin mührünü taşımamalıdır” diyor.
\nMilli Türk Talebe Birliği İcra Komitesi üyesi olduğundan bu yana bir özel fikrin, partinin, ideolojinin ve doktrinin mührünü taşımış olanın söylediği söze güveneceğiz ve “yeni anayasa” yapacağız...
\n“İdeoloji, doktrin” filan diyerek ağızlarda dolandırılanın ne olduğunu hepimiz biliyoruz.
\nEnsar Vakfı kurucusu Ömer Dinçer’in Milli Eğitim Bakanlığı’nda yaptığını yapacaklar... Kararname \t\tile Bakanlığın görev tanımındaki “Atatürk inkılap \tve ilkelerine bağlı, demokratik, laik ve sosyal hukuk \tdevleti olan Türkiye Cumhuriyeti’ne karşı görev \t\tve sorumluluklarını bilen vatandaş yetiştirme” hedefi değiştirilmişti ya...
\nYeni anayasada da benzer değişikliğe gidilecek.
\n\n\nTemsilciye Danış
\n\n\nAlman vakıflarının para yardımı konusuna yoğunlaşan Recep Tayyip Erdoğan, konuyu mutlaka AKP Çankırı Milletvekili \tSuat Kınıklıoğlu’na danışmalı.
\nÇünkü Kınıklıoğlu AKP’den milletvekili seçilmeden önce ABD merkezli Alman Marshall Vakfı’nın Ankara temsilcisiydi.
\nOlaya hem ABD, hem Almanya hem de Türkiye açısından bakabilecek deneyime sahip kendisi.
\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Emekliye iyi haber yok!
- Devrim Muhafızları'ndan Suriye çıkışı
- Adnan Kale'nin ölümüne ilişkin peş peşe açıklamalar!
- Dönmek isteyen gençler için şartını açıkladı
- İngiliz gazetesinden Esad iddiası
- 'Seküler müdür kalmadı'
- CHP'nin ilçe başkanından açıklama!
- ‘Kartlar bloke edilebilir’ uyarısı!
- Üniversite öğrencisi, trafikte öldürüldü
- İkinci elde 'Suriyeli' hareketliliği