Işık Kansu
Işık Kansu kansu@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Hangisi Hayırlı?

30 Temmuz 2011 Cumartesi
\n

\n\n\n

Ege, İstanbul Üniversitesi, ODTÜ öğretim elemanları dernekleri ile Tüm Öğretim Elemanları Derneğinin geçen günlerde yaptıkları ortak açıklama; yandaş, candaş, kandaş medyada hiç yer almadı. Oysa öğretim elemanları, üniversitenin özündeözgür bilimbulunduğunu, akademik liyakatın yadsınamaz kural olduğunu, dürüstlükten de asla taviz verilemeyeceğini belirtip hayır dedikleri kimi konulara değinmişlerdi:

\n

Örneğin türban:Üniversite, her türlü dogmayı reddederek eleştirel aklı ve bilimin ışığında bir araya gelmiş olan insanları barındıran bir kurumdur. Devamlı gündemde tutulan türban kandırmacası eleştirel aklı da, bilimi de dışlayan zihniyetin aynasıdır. Uluslararası hukuka, Anayasa Mahkemesi, Yargıtay ve Danıştay kararlarına rağmen üniversite yöneticilerine ve öğretim üyelerine dayatılan baskılar, üzerinde yürünülen bilim dışı ve çağ dışı yolu döşeyen diğer taşlardır. Elbette bunahayırdiyoruz.

\n

Örneğin, ÖSYM bademciği: Eğitim sistemimizin, kamu personelimizin en önemli sınavları toplumumuzda son yıllara dek saygın bir yeri olan ÖSYMce yapılmaktadır. Bu kurumun başına liyakattan uzak bir atamayla akademik yeterliliği ve dürüstlüğü sorgulanan bir yöneticinin getirilmesi, ardından gelişen ve toplum vicdanını kanatan şaibeler, şifreler bize yolu döşeyen taşları açık seçik tanıtıyor.Hayırdiyoruz.

\n

Örneğin, intihalcilik:Bilim insanı olmak, her şeyden önce emeğe saygı ve sorumlu bir vicdan ister. Bilim hırsızlığı hukuken ortaya konmuş bir kişinin eğitimin en üst kademesine, Milli Eğitim Bakanı olarak atanması, öğrencilerimize verilen kopya serbesttirşifresidir. Vicdanen, ahlaken ve devlet geleneğine göre yanlış olan bu atama, gidilen yanlış yolun şimdilik son taşıdır.Hayır diyoruz.

\n

Üzgünüz ama, bu ülkedeki yüzde 50 bunlara kafadan evetdemeyi pek hayırlı buluyor.

\n

\n\n\n

Tutuklu Mektubundan

\n

\n\n\n

Mektup, Sincan 1 Nollu L Tipi Cezaevinde yatan tutuklu Soner Torlaktan geliyor:

\n

Hopada yaşanan ve emekli öğretmen Metin Lokumcunun hayatını kaybetmesiyle sonuçlanan olayları protesto etmek üzere gittiğimiz AKP Ankara İl Başkanlığı binasının önünde bizi TOMAlar, panzerler ve çevik kuvvetle örülmüş bir barikat karşıladı. Çıkan olayların ardından gözaltına alındık, çevik kuvvet polisleri tarafından otobüslerin içinde beş saat boyunca tehdit edildik, kadın arkadaşlarımız taciz edildi ve işkenceye uğradık. Üç gün boyunca TEMde hücrelerde yatırıldık, nihayet savcılığa sevk edildik, oradan da ben ve dört arkadaşım Nöbetçi 11. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından tutuklandık.

\n

Türkiyede bir gün her muhalif olmasa bile başını eğmeyen her insan terör örgütünün amaçlarına uygun hareket etmegarabetini tadabilir.Muhalefetkavramının kendisinin kriminalleştirildiği muğlak hukuksal alan dahilinde her tür itiraz, her tür itaatsizlik ve her tür direnişterörist faaliyetolarak işlem görebilir. Sanırım buna ileri demokrasideniyor dostlar

\n

Bu nedenle aman dostlar, sokakta yürürken, eşle dostla otururken, kitap okurken ve hatta uyurken bile dikkatli olun, Allah muhafaza bir terör örgütünün amaçlarına hizmet ediyor olabilirsiniz. 11 Eylül sonrası icat edilen yeni terörle mücadele konseptini bu kadar başarıyla uygulayan bir ülke daha yoktur sanırım. Buna da hayaldi, gerçek oldudenebilir. Geriye bir tek kendimize ait bir Guantanamoya sahip olmak kalıyor ki biz Türkiyeyiz büyük düşünelim, neden olmasın?

\n

\n\n\n

Palto

\n

\n\n\n

Antalya Anakent Belediyesi, Altın Portakal Film Festivali tanıtım toplantısını İstanbulda Haliç Kongre Merkezinde yaptı. Toplantıyı izlesinler diye Antalya’dan 25 kadar gazeteci götürüldü. Bir o kadar da AKSAV yöneticisi bir gün önceden giderek, İstanbulda konakladı.

\n

Sağ olsun Antalya Belediyesi, geçen yıllarda bir 24 Ocak haftasında Uğur Mumcuyu anma toplantısı gerçekleştirmişti. Belediyenin parası olmadığı gerekçesiyle salonun kaloriferleri yakılmamış, toplantı boyunca konuşmacılar ve dinleyiciler paltolarıyla oturmuşlardı.

\n

Aradan geçen zamanda Antalya Belediyesinin etkinlikler için gerekli kaynağı bol bol bulmuş olması bizi çok sevindirdi doğrusu.

\n

\n\n\n

İç Kabine

\n\n\n

CHPnin gölge kabinesi olmadığı açıklandı. Ama...

\n

Partinin, daha doğrusu CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlunun bilinmeyen bir iç kabinesi varmış ve iki kişiden oluşuyormuş: Söylenenlere bakılırsa, bunlardan birisi Genel Başkan Yardımcısı Erdoğan Toprak, diğeri de İstanbul Milletvekili Aydın Ayaydınmış.

\n

Aydın Ayaydının,şanlı yemin direnişinin sonlandırılmasının arkasındaki isim olduğundan söz ediliyor hatta. Şimdiye değin AKPnin anayasa değişikliğine yağ sürmenin dışında ne işe yarayacağı belli olmayanortak metin çalışması sırasında AKPliler ile yakın teması sağlayan Aydın Ayaydından başkası değilmiş...

\n

\n\n



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları