Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Hangisi Hayırlı?
\n\n\n
Ege, İstanbul Üniversitesi, ODTÜ öğretim elemanları dernekleri ile Tüm Öğretim Elemanları Derneği’nin geçen günlerde yaptıkları ortak açıklama; yandaş, candaş, kandaş medyada hiç yer almadı. Oysa öğretim elemanları, üniversitenin özünde “özgür bilim” bulunduğunu, “akademik liyakat”ın yadsınamaz kural olduğunu, “dürüstlük”ten de asla taviz verilemeyeceğini belirtip “hayır” dedikleri kimi konulara değinmişlerdi:
\nÖrneğin türban: “Üniversite, her türlü dogmayı reddederek eleştirel aklı ve bilimin ışığında bir araya gelmiş olan insanları barındıran bir kurumdur. Devamlı gündemde tutulan ‘türban’ kandırmacası eleştirel aklı da, bilimi de dışlayan zihniyetin aynasıdır. Uluslararası hukuka, Anayasa Mahkemesi, Yargıtay ve Danıştay kararlarına rağmen üniversite yöneticilerine ve öğretim üyelerine dayatılan baskılar, üzerinde yürünülen bilim dışı ve çağ dışı yolu döşeyen diğer taşlardır. Elbette buna ‘hayır’ diyoruz.”
\nÖrneğin, ÖSYM bademciği: “Eğitim sistemimizin, kamu personelimizin en önemli sınavları toplumumuzda son yıllara dek saygın bir yeri olan ÖSYM’ce yapılmaktadır. Bu kurumun başına liyakattan uzak bir atamayla akademik yeterliliği ve dürüstlüğü sorgulanan bir yöneticinin getirilmesi, ardından gelişen ve toplum vicdanını kanatan şaibeler, şifreler bize yolu döşeyen taşları açık seçik tanıtıyor. ‘Hayır’diyoruz.”
\nÖrneğin, intihalcilik: “Bilim insanı olmak, her şeyden önce emeğe saygı ve sorumlu bir vicdan ister. Bilim hırsızlığı hukuken ortaya konmuş bir kişinin eğitimin en üst kademesine, Milli Eğitim Bakanı olarak atanması, öğrencilerimize verilen ‘kopya serbesttir’ şifresidir. Vicdanen, ahlaken ve devlet geleneğine göre yanlış olan bu atama, gidilen yanlış yolun şimdilik son taşıdır. ‘Hayır’ diyoruz.”
\nÜzgünüz ama, bu ülkedeki yüzde 50 bunlara “kafadan evet” demeyi pek hayırlı buluyor.
\n\n\n\n
Tutuklu Mektubundan
\n\n\n\n
Mektup, Sincan 1 Nol’lu L Tipi Cezaevi’nde yatan tutuklu Soner Torlak’tan geliyor:
\n“Hopa’da yaşanan ve emekli öğretmen Metin Lokumcu’nun hayatını kaybetmesiyle sonuçlanan olayları protesto etmek üzere gittiğimiz AKP Ankara İl Başkanlığı binasının önünde bizi TOMA’lar, panzerler ve çevik kuvvetle örülmüş bir barikat karşıladı. Çıkan olayların ardından gözaltına alındık, çevik kuvvet polisleri tarafından otobüslerin içinde beş saat boyunca tehdit edildik, kadın arkadaşlarımız taciz edildi ve işkenceye uğradık. Üç gün boyunca TEM’de hücrelerde yatırıldık, nihayet savcılığa sevk edildik, oradan da ben ve dört arkadaşım Nöbetçi 11. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından tutuklandık.
\nTürkiye’de bir gün her muhalif olmasa bile başını eğmeyen her insan ‘terör örgütünün amaçlarına uygun hareket etme’ garabetini tadabilir. ‘Muhalefet’ kavramının kendisinin kriminalleştirildiği muğlak hukuksal alan dahilinde her tür itiraz, her tür itaatsizlik ve her tür direniş ‘terörist faaliyet’ olarak işlem görebilir. Sanırım buna ‘ileri demokrasi’ deniyor dostlar…
\nBu nedenle aman dostlar, sokakta yürürken, eşle dostla otururken, kitap okurken ve hatta uyurken bile dikkatli olun, Allah muhafaza bir terör örgütünün amaçlarına hizmet ediyor olabilirsiniz. 11 Eylül sonrası icat edilen yeni terörle mücadele konseptini bu kadar başarıyla uygulayan bir ülke daha yoktur sanırım. Buna da ‘hayaldi, gerçek oldu’ denebilir. Geriye bir tek kendimize ait bir Guantanamo’ya sahip olmak kalıyor ki ‘biz Türkiye’yiz büyük düşünelim’, neden olmasın?”
\n\n\n\n
Palto
\n\n\n\n
Antalya Anakent Belediyesi, Altın Portakal Film Festivali tanıtım toplantısını İstanbul’da Haliç Kongre Merkezi’nde yaptı. Toplantıyı izlesinler diye Antalya’dan 25 kadar gazeteci götürüldü. Bir o kadar da AKSAV yöneticisi bir gün önceden giderek, İstanbul’da konakladı.
\nSağ olsun Antalya Belediyesi, geçen yıllarda bir 24 Ocak haftasında Uğur Mumcu’yu anma toplantısı gerçekleştirmişti. Belediyenin parası olmadığı gerekçesiyle salonun kaloriferleri yakılmamış, toplantı boyunca konuşmacılar ve dinleyiciler paltolarıyla oturmuşlardı.
\nAradan geçen zamanda Antalya Belediyesi’nin etkinlikler için gerekli kaynağı bol bol bulmuş olması bizi çok sevindirdi doğrusu.
\n\n\n\n
İç Kabine
\n\n\nCHP’nin gölge kabinesi olmadığı açıklandı. Ama...
\nPartinin, daha doğrusu CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun bilinmeyen bir iç kabinesi varmış ve iki kişiden oluşuyormuş: Söylenenlere bakılırsa, bunlardan birisi Genel Başkan Yardımcısı Erdoğan Toprak, diğeri de İstanbul Milletvekili Aydın Ayaydın’mış.
\nAydın Ayaydın’ın, “şanlı yemin direnişi”nin sonlandırılmasının arkasındaki isim olduğundan söz ediliyor hatta. Şimdiye değin AKP’nin anayasa değişikliğine yağ sürmenin dışında ne işe yarayacağı belli olmayan “ortak metin” çalışması sırasında AKP’liler ile yakın teması sağlayan Aydın Ayaydın’dan başkası değilmiş...
\n\n\n
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Emekliye iyi haber yok!
- Devrim Muhafızları'ndan Suriye çıkışı
- Adnan Kale'nin ölümüne ilişkin peş peşe açıklamalar!
- Dönmek isteyen gençler için şartını açıkladı
- İngiliz gazetesinden Esad iddiası
- 'Seküler müdür kalmadı'
- CHP'nin ilçe başkanından açıklama!
- ‘Kartlar bloke edilebilir’ uyarısı!
- Üniversite öğrencisi, trafikte öldürüldü
- İkinci elde 'Suriyeli' hareketliliği