Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Kararname kararlılığıBir varmış, bir yokmuşFona hayır!
\n\n\n
Önce bir kararname, ardından bir kararname daha, üç beş gün sonra bir kararname daha...
\nKararnameler ne diye yayımlandı?
\nÖnce Çevre, Orman ve Şehircilik Bakanlığı kuruldu, sonra o bakanlık daha kurulmadan ikiye bölündü: Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Orman ve Su İşleri Bakanlığı...
\nOrman ve doğa dostu Yücel Çağlar, çocuk oyuncağına çevrilen bakanlık kurup kaldırma işlemi konusunda ancak çeşitli tezler geliştirilebileceğini dile getiriyor:
\n- Hükümette Veysel Eroğlu’na ve Erdoğan Bayraktar’a da birer bakanlık bulunması.
\n-“Orman” sayılan yerlerdeki akarsularda daha çok HES’e daha kolay izin verilebilmesi; bu akarsuların daha kolay ticarileştirilebilmesi.
\n- “2B arazilerinin”, başta TOKİ olmak üzere yap-satçılara ve/veya yandaş belediyelere devredilmesi, satılabilmesinin kolaylaştırılması.
\n- Başbakan’ın “çılgın” projelerinin yol açabileceği çevre sorunlarının gözlerden kaçırılması.
\n- TMMOB’nin ve bağlı odaların denetlenmesi, kamu yararına çabalarının engellenmesi.
\n- Hak, yetki ve sorumlukları bilinmeyen “çevre ve şehircilik uzmanı ve yardımcıları” ile “orman ve su işleri uzmanı ve yardımcıları” işlendirilerek kamu personeli arasında “kapıkulları” kümelerinin oluşturulması.
\n\n\n\n
\n\n\n
Bir zaman NTV kanalının ve de liberal solun (ne demekse!) gözdelerinden Banu Güven’in, işinden edildikten sonraki itirafı:
\n“Seçim öncesinde öyle bir yere gelindi ki... Hükümet tarafından herhalde açıkça söylenmiş olması gerekiyor ki bizim yapacağımız işin sınırı belirlendi. Tartışma programları seçimden birkaç hafta önce kalktı. Neden biz daha fazla konuşmuyoruz gibi sitemlerle üzerinize gelindiği noktada dükkânın o bölümünü kapatmak gibi bir hareket oluyor ki problem çıkmasın.”
\nBasın özgürlüğü varmış aslında da, birden yok oluvermiş!
\n\n\n\n
Tarihin derinliğinden
\nİbni Haldun’un, 1416’da, Osmanlı Padişahı I. Mehmet Çelebi’ye armağan ettiği Mukaddime’den:
\n“...Genellikle bu hükümet kararları adaletsizdir, zira bir tek yasal halife, kısa bir zaman için, gerçekten adaleti yerine getirmiştir. Peygamberin dediği gibi, ‘Benden sonra, halifelik otuz yıl daha sürecektir. Ondan sonra, geçici ve zorba bir iktidara yerini bırakacaktır.’”
\nKendisini halife sananlar için tarihin derinliklerinden gelen bir sesleniştir bu sözler.
\n\n\n\n
Yeniden tanım
\nTESEV raporları ile tanınan yeni CHP milletvekili Binnaz Toprak’ın, son Parti Meclisi toplantısında “Laiklik, devletçilik ve milliyetçilik tanımını yeniden yapalım. Partinin 6 okunu yeniden gözden geçirelim” dediği gazetelere yansımıştı.
\nAncak, Toprak’a Parti Meclisi içinden gösterilen tepkiler içindeki küçük bir ayrıntıyı kamuoyu öğrenememişti. Öğrendik ki, söz alan kimi PM üyeleri Toprak’a şu karşılığı vermişler:
\n“O ilkeleri tartışmak ne bizim haddimize, ne de sizin haddinize düşer.”
\n\n\n\n
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’a bakılırsa, hem kıdem tazminatı fonu kurulacak, hem de çalışanların hakları korunacak...
\nFon kurarsan, kıdem tazminatının iş güvencesini sağlayan yanı yok olur, bu da çalışanların haklarını korumak değil, geri almak demektir.
\nBabacan, kıdem tazminatı fonu konusunda sosyal taraflarca tartışılacağını da söylemiş.
\nSosyal taraflardan birisi işçi konfederasyonları: Yani, yüzde 4 artı 4 zamcısı, uyuyan güzel Türk-İş, AKP’nin arka bahçesi Hak-İş ve de gücünü büyük ölçüde yitirmiş DİSK...
\nBu üçlü, işçilerin bugününü temsil etmiyorlar ki, emeğin yarınlara dönük bir hak yitiği konusunda karar verici konumda olabilsinler...
\n\n\n\n
İşbirliği için neden
\n\n\n\n
Washington’daki gelişmeleri yakından izleyen meslektaşımız Yılmaz Polat’a göre, ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, Savunma Bakanı Penetra ile CIA Başkanı Petreaus’un Türkiye ziyaretleri Washington-Ankara-Tel Aviv üçgeninde yeni bir ittifakın temelini oluşturuyor:
\n“2012 Kasım ayında yapılacak başkanlık seçiminden önce ekonomideki sıkıntılar, işsizlik, dış politika Obama yönetimini yerlerde süründürüyor. Kamuoyu yoklamaları, Obama’nın şu anda seçime girmesi halinde kaybedeceğini gösteriyor. O yüzden Obama’nın seçim yatırımı için acil bir şeyler yapması gerekiyor.
\nBu arada, ABD’nin vazgeçemeyeceği Ortadoğu bölgesi kaynıyor. İran, Washington’u ve Yahudi neo-con’ları rahatsız ediyor. Şii yayılmacılığı bölgenin Sünnilerini Washington yönetiminde bir blok oluşturmaya zorluyor. Irak’tan başlayan ve şu anda hareket halinde olan Türkiye-Suriye sınırından Mısır’a kadar uzanan ve İran’a karşı oluşturulacak bir ‘Müslüman Kardeşler Kalkanı’ ziyaretlerin temelini oluşturuyor denebilir.
\nSuriye sınırında tıpkı Irak’ta oluşturulan Çekiç Güç dönemindeki gibi uçuşa yasak bölge oluşturulması konuşuluyor. Bu projede Türkiye-İsrail işbirliği çok önemli.”
\nBurada en önemli soru, İsrail’in Mavi Marmara olayı için özür dileyip dilemeyeceği... Yılmaz Polat, “Neden olmasın?” diyor ve ekliyor:
\n“Hatta tazminat bile öder. Bu da Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın elini içeride güçlendirir. İşbirliği yapmamak için de bir neden kalmaz.”
\n\n\n
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Colani'den İsrail hakkında ilk açıklama
- Emekliye iyi haber yok!
- Devrim Muhafızları'ndan Suriye çıkışı
- Adnan Kale'nin ölümüne ilişkin peş peşe açıklamalar!
- İngiliz gazetesinden Esad iddiası
- 'Seküler müdür kalmadı'
- Dönmek isteyen gençler için şartını açıkladı
- CHP'nin ilçe başkanından açıklama!
- Üniversite öğrencisi, trafikte öldürüldü
- ‘Kartlar bloke edilebilir’ uyarısı!