Turgut Özal da saray özlemcisiydi.
Eşi Semra Özal’a, Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’nden arabayla geçerken, “Haydi bir kaset koy da neşelenelim” dediği günlerde, 1989 yerel seçimlerinin sabahı, partisinin Genel Başkan Yardımcısı Oltan Sungurlu, durumu özetlemişti: “Üzerimden silindir geçiyor.”
Silindir dediği, ANAP’ın ve padişahlık sevdasına kapılmış Turgut Özal’ın sandığa gömülmesiydi.
31 Mart’a doğru halkta benzer bir hava giderek güçleniyor:
Sert eseceğe benzeyen yel, sarayın neşesini bozacak, silindir gibi geçecek.

Nişanlı göğüsler
Abdullah Gül’ün göğsüne, İngiltere Kraliçesi 2. Elizabeth, “Büyük Şövalye Nişanı” takmıştı.
Recep Tayyip Erdoğoğan’a, Amerikan Yahudi Kongresi, “cesaret ödülü” vermişti.
Türk askerlerinin başına çuval geçiren ABD Kara Kuvvetleri Komutanı Ray Odierno, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ı, Kara Kuvvetleri Komutanı iken “Liyakat Nişanı” ile ödüllendirmişti.
En son, Tarım Bakanı Mehdi Eker, Fransa Tarım Bakanı’ndan “Şövalye Liyakat Nişanı” aldı.
Dünyanın ödülünü, nişanını almış bir siyasi kadro karşısında bilmezsek haddimizi, sonra patlatırlar ensemizi.

Aklını kullanmayanlar ülkesi

Dışalım yaptığımız mallarda hani neredeyse yok yok:
Balık, süt ve süt ürünleri, et, diş macunu, çamaşır tozu, oyuncak, bilgi işlem, elektronik, taşıt, ilaç, kimyasal maddeler, tarım araçları, tıp araçları, arpa, buğday, çay, mısır, pirinç, incir, üzüm, domates, fındık, kayısı, pamuk, soğan, kömür, tekstil ürünleri…
Say say bitmiyor.
Biz üretemez miyiz?
Üretiz, niçin üretemeyelim ki?
Emeğimiz var, mühendisimiz var, kaynaklarımız var, aklımız var. Ama kullanamıyoruz... Bir örnek size:
Geçen günlerde Ankara Sanayi Odası Başkanı M. Nurettin Özdebir ile bir araya gelmiştik.
Ankara’daki sanayi kurumlarında üretilen ürünleri övünçle anlatırken bir örnek vermişti:
Başkent’teki Bozankaya firması, Bangkok metrosu için ürettiği 22 treni Tayland’a ihraç edecekti. Bu ihracatın karşılığı, 50 milyon Avro’ya yakındı. Metro trenlerinin şase üretimini de katarsak, buna 22 milyon Avro’luk bir döviz kazancı daha ekleniyordu.
Bozankaya Yönetim Kurulu Başkanı Aytunç Günay’ın verdiği bilgiye göre, Avrupa’da ve ABD’de; Bergen, Potsdam, Bochum, Mainz, Graz, Lyon, Paris, Portland, Salt Lake City, San Diego, Houston, Charlotte, Norfolk ve Atlanta gibi birçok kentte kullanılan raylı sistemler için paslanmaz çelik ve alüminyum tramvay gövde yapımı da gerçekleştiriyorlardı.
Sorduk soruşturduk. Ankara’da üretilen metro trenleri, Ankara metroları için gündeme gelmiş mi?
Hayır, gelmemiş.
“Yerli ve milli” oldukları halde gelmemiş…