Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Vahdettin Köşkü’nden Bakmak
Ülkeye ve dünyaya Vahdettin Köşkü’nden bakarsan...
Yurttaşları uyruğundan sayar, insanları kul gibi görürsün.
Toplum yoksulluktan inim inim inlerken Saray’ında gösteriş içinde yaşarsın.
Ordu, tarikatların cirit attığı yeniçeri ocağına döner; subay olacaklar yurt kurtarıcısı ve devlet kurucusunun resimlerini yırtar; generaller, amiraller üniformalarının üstüne takke takarlar.
İmamlar okulda, öğretmenler camide ders vermeye başlar.
Erkekler; kadınları alınıp satılabilir, dövülebilir, öldürülebilir cariyeleri olarak görürler.
Devlet okulları medreseye, sıbyan mektebine döner.
Başka devletten liyakat madalyası alanı genelkurmay başkanı; casusluk örgütü tarikatların kölesi olanları, Meclis’i tarayan pilot, devletin kozmik odasına girip en gizli belgelerini ortalığa yayan rejime yönelmiş darbeciler yaparsın.
Hak, hukuk, adalet filan dinlemez; kendini Anayasa Mahkemesi’nin, Yargıtay’ın, Danıştay’ın, tüm mahkemelerin baş kadısı sanırsın.
Anayasayı tanımaz, devletin valilerini, Emniyet müdürlerini, bürokratlarını, milletvekillerini “Benim şuyum, buyum” diye tanımlarsın.
Halifelik sanrısına kapılır, benliğini dünyanın merkezinde görüp ülkenin başına olmadık işler açarsın.
Daha dün “katil” diye nitelediğine, dünya egemenleri dayattığında “kardeşim” dersin.
Memurlar, bürokratlar, yasa masa tanımaz, Saray’ın bendesi gibi davranırlar.
Oysa yakın tarihimiz göstermiştir ki:
Halkını, kahramanlarını, vatan kurtarıcını, çağdaş geleceği kuran yurtseverlerini, uygarlığı, bilimi ve evrensel gelişime sırt çevirirsen...
Gün gelir, sana ancak binip kaçacağın bir yabancı zırhlısı kalır.
‘YÜZDE 1’İN İKTİDARI
Emek açısından yaşadığımız süreci, DİSK’in hazırladığı “İşçilerin Yüzyılı” adlı bildirgeden anlamak olası.
Bildirgede yer aldığı gibi, bugün sadece Türkiye’de değil tüm dünyada demokratik kazanımların gerileyerek otoriter, baskıcı, ayrımcı, ırkçı, cinsiyetçi iktidarların yükselişine tanık olunuyor. Emeğin örgütlü gücü, siyasi gücü azaldıkça demokrasi de geriliyor.
En son örnek, Hollanda seçimlerinde aşırı sağcı bir partinin iktidara gelmesi gösterilebilir.
Türkiye’deyse, hepimiz yaşayarak biliyoruz ki ülkemiz giderek daha otoriter ve totaliter bir rejime doğru sürükleniyor.
15 milyonu aşkın işçinin yüzde 92’sinin örgütsüz olduğu, örgütlü işyerlerinde bile işçilerin, kendi haklarını savunan sendikacıları Saray’ın CİMER adlı ihbar hattına şikâyet ettiği bir bilinçsizlik ortamındayız.
DİSK’in saptamaları çok yerindedir:
Ülkeyi, anayasal grev hakkını yasaklamakla övünen bir zihniyet yönetiyor. Salon toplantılarından yürüyüşlere, imza toplamaktan mahkemede hakkını savunmaya değin her türlü demokratik hak arayışı engelleniyor.
Halkın söz ve karar hakkının kısıtlandığı cumhursuz bir cumhuriyet tasarımı, kâr maksimizasyonu dışında gözü hiçbir şey görmeyen sermayenin desteği ile yaşama geçirildi. Güçler ayrılığı ortadan kalktı, tüm güç tek kişide toplandı, denge ve denetleme işleyişi yok edildi. Yargı, bağımsızlığını yitirdi, uluslararası antlaşmalar bir kenara atıldı. Seçme ve seçilme hakkına bile el uzatıldı. Özetle “yüzde 1’in egemenliği” tek kişide cisimleşti.
Şimdi de o yüzde 1 ile ömür boyu iktidarın peşindeler.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Emekliye iyi haber yok!
- Devrim Muhafızları'ndan Suriye çıkışı
- Adnan Kale'nin ölümüne ilişkin peş peşe açıklamalar!
- Dönmek isteyen gençler için şartını açıkladı
- İngiliz gazetesinden Esad iddiası
- 'Seküler müdür kalmadı'
- CHP'nin ilçe başkanından açıklama!
- ‘Kartlar bloke edilebilir’ uyarısı!
- Üniversite öğrencisi, trafikte öldürüldü
- İkinci elde 'Suriyeli' hareketliliği